Av. Mehmet Süt
Köşe Yazarı
Av. Mehmet Süt
 

Sarman Hikayesi -2- (sungur bey masalı)

İhtimal ki gelmiş geçmiş en şöhretli kedi severlerden birisi idi rahmetli İsmet Sungur bey.. En çetin kış şartlarında; tipi, boran, kar ve ayazın hüküm ferma olduğu aylarda dahi Kumkapı Balık Hali’nden külüstür Renault marka arabasının bagajına istiflediği kasalar dolusu balığı, canı ve evlatları bildiği sokak kedilerine taşıma itiyadını ömrünün sonu demine kadar bir gün olsun aksatmadı.. Sanki o kedileri korumak ve beslemek için yeryüzüne gönderilmiş çok özel bir adamdı.. İsmet Sungurbey Hoca, kuytu köşelere çaresizce sığınmış, horlanmış; kardan, ayazdan ve soğuktan duvar diplerinde büzüşmüş ve acıkmış sokak kediciklerine yağmur çamur demeden hemen her gün ha bire nevale taşır; huyunu bildiği ve şeklen tanıdığı her bir kedinin damak zevkine göre ciğer,salam, sosis ve hazır mamaları kendi elceğiziyle pay edip dağıtmaktan müthiş keyif duyar ve bu ameliyeyi dahi en kutsal vazifesi addederdi.. Ord.Prof.Dr.İsmet Sungurbey renkli ve sıra dışı kişiliğiyle de ayrıca çok müstesna biriydi.. Hukuk literatürü ve mahfillerinde hem ulusal hem de evrensel çapta haklı bir şöhretin sahibiydi.. İlaveten akademik camianın sayılı ve saygın bir efendisi, mehaz mahiyetindeki nâdir içtihatların dahi mûcidi, yaşayan bir hukuk bilgesi, hak ve adalet mücadelesinin yavuz bir müdafiisi, İsviçre-Türk Medeni hukuk doktrinin en gözde müellifi, hepsinden mühimi de İstanbul Sur İçindeki tüm sahipsiz kedilerin babası ve hâmisiydi.. Hukuk tahsiline yeni başlamış tek numaralı öğrencilerin ise en sevdiği kürsünün ise baş temsilcisiydi.. O; Medeni hukuk öğretisinin bitmez ve tükenmez pınarı, İstanbul Hukuk Fakültesine mensup akademik kadronun en ışıltılı, en göz alıcı kutup yıldızı gibiydi.. İsmet Sungurbey, ağır, ağdalı ve hacimli ders kitaplarından mutâd ders mülahazaları anlatan mahût klasik hocalardan birisi asla değildi.. Onun irâd ettiği tüm derslerde tekmil hukuki temsiller, Osmanlıca öz deyiş, terkip ve tekerlemeler, ibretlik hukuk ve hayat hikayeleri bir bir dile gelir; pür dikkat ve pür neşe dersi takip eden imtiyazlı talebeler dersi adeta zihnine kazır, temsillerle anlatılanları adeta yaşarken de büyük bir keyif duyardı.. Sungurbey Hocanın sol bacağı, dizi üstünden protezdi.. Amfide aksayarak ağır ağır yürürken, bu protez ve yapay ayağını farkında olmadan sürekli tahta zemine sürter, heyecanla ders anlatırken ha bire terlediğinden elinden düşürmediği beyaz mendiliyle sık sık anlını ve ensesini siler, askılı mandallı bol pantolonunu çekiştire çekiştire şevkle ve ibadet aşkıyla dersilerini anlatırdı.. Bu protez bacağın hikayesine dair rivayetler muhtelif olduğu kadar da trajik idi.. Lüleburgaz Adliyesindeki müşterek bir dosyayı takip ederken taraf vekilleri olarak tanıştığımız yetmişbeş yaşındaki meslek duayeni ve kurdu Av.Bekir Tümer’in bana bu hususta verdiği malumat çok daha ilginç idi: Kedilerin ezeli dostu Sungurbey hoca, yine kör bir şafakta arabasıyla yavrucuklarının nevalelerini yüklenmiş, Yedikule sur diplerinde bekleşen aç kediciklerinin istihkaklarını bizzat kendi eliyle dağıtmakta iken, artık asırların yükünü taşımaktan yorgun düşmüş köhne Bizans’ın bir sur kalıntısının üzerine yıkılması sonucu sol bacağı devrilen bu duvarın altında kalıvermiş..! Tabiatıyla Sungurbey hocanın sırf kedi sevdasına sur altında kalan sol bacağı diz hizasından maalesef kesilivermiş.. Ancak hoca, bu uğurda bacağını yitirmesine rağmen kedi sevdasından yine de vaz geçmemiş.. Ölmeden önce bir televizyon röportajında bu iflah olmaz tutkuyu: “..Bilirim ki, ben unutsam dahi onlar beni asla unutmazlar; duvar diplerinde soğuktan titreşirken hep umutla yolumu gözlerler..!” diye çok içli biçimde bu kedi sevgisini ifade etmiş idi.. Onun üniversite bahçesine hep arka kapıdan giren Renault marka külüstür beyaz arabasını civardaki tüm kediler motorunun homurtusundan tanır ve anında etrafında çember olarak hocanın kucağına atlarlardı.. Ne de güzel adamdı Sungurbey hoca.. Bembeyaz bir pardesü giyerdi ekseriyetle kedi tutkusunu ve kendi ruhunu yansıtırcasına.. Mazinin müstesna sahifelerinde en emsalsiz bir yaprak olarak gönlümüzde yer tutan Sungurbey hocanın derslerde dilinden düşürmediği de bir tekerlemesi vardı; hafızası kuvvetli olan dönemdaş dostlarım eminim ki gayet iyi hatırlar: “..Bâb-ı Âlinin yüksek kapısından yek bir atlı süvâri mürûr edip geçerek..” “.. Bu terkipte her bir kelime aynı mânaya gelir çocuklar; lâkin cümlenin âhengi asla ve kat’a bozulmaz..!” diye de ilave etmeyi hiç ihmal etmezdi rahmetli.. Sungurbey Hocanın tam otuz yıl önce, pratik derslerimizden birinde “hüsnü niyet- kötü niyet” kural ve kaidesi üzerine verdiği emsalsiz örneği ise hayatım boyunca unutamam.. Hocamızın ekseriyetle Medeni Kanun’un ders konusu ile alakalı nazari madde hükümlerini amfide yüksek sesle kendisine okutturmayı pek sevdiği sınıf arkadaşlarımızdan Ayşenur hanıma hitaben: “..Ayşenur hanım kızım; herhangi bir şahsın herhangi bir lokantaya oturup da çorba içmesi medeni bir haktır; lâkin aynı şahsın o çorbayı içtikten sonra yine aynı lokantada iki saat oturması ise bir hakkın suistimali sayılır yavrum.!” demişti.. Dün, yine bir üslup ve mizâh ustası, hayvan ve doğa severliği ile mâruf, mâhir bir muharrir de çekilip gitti sessiz sedasız aramızdan.. Bekir Coşkun da tıpkı Sungurbey gibi kedi köpek delisi ve sevdalısı idi.. Demem odur ki dostlar; insanın dünya görüşü ne olursa olsun, sevenini ve sevmeyenini mukayese etmek yerine onun merhametine, fikrini savunurken var olan samimiyetine, hayvan ve insan hakları üzerine yapıp ettiklerine, insani mücadelesine şöyle bir dönüp bakmakta fayda var.. Sungurbey ve Bekir Coşkun, bu ülkenin hayvan hakları mücadelesinin zannımca en baş mimarıdırlar.. Artık metruk Topkapı Surlarının rutubetli duvar diplerinde daha bir keskin, çok daha acı yeller esmekte; sahipsiz, aç ve çâresiz titreşen mâsum kedicikler yeni bir Sungurbey’ini beklemekte.. Selam ve sevgiyle.. AV. Mehmet SÜT
Ekleme Tarihi: 25 Haziran 2023 - Pazar

Sarman Hikayesi -2- (sungur bey masalı)

İhtimal ki gelmiş geçmiş en şöhretli kedi severlerden birisi idi rahmetli İsmet Sungur bey..

En çetin kış şartlarında; tipi, boran, kar ve ayazın hüküm ferma olduğu aylarda dahi Kumkapı Balık Hali’nden külüstür Renault marka arabasının bagajına istiflediği kasalar dolusu balığı, canı ve evlatları bildiği sokak kedilerine taşıma itiyadını ömrünün sonu demine kadar bir gün olsun aksatmadı..

Sanki o kedileri korumak ve beslemek için yeryüzüne gönderilmiş çok özel bir adamdı..

İsmet Sungurbey Hoca, kuytu köşelere çaresizce sığınmış, horlanmış; kardan, ayazdan ve soğuktan duvar diplerinde büzüşmüş ve acıkmış sokak kediciklerine yağmur çamur demeden hemen her gün ha bire nevale taşır; huyunu bildiği ve şeklen tanıdığı her bir kedinin damak zevkine göre ciğer,salam, sosis ve hazır mamaları kendi elceğiziyle pay edip dağıtmaktan müthiş keyif duyar ve bu ameliyeyi dahi en kutsal vazifesi addederdi..

Ord.Prof.Dr.İsmet Sungurbey renkli ve sıra dışı kişiliğiyle de ayrıca çok müstesna biriydi..

Hukuk literatürü ve mahfillerinde hem ulusal hem de evrensel çapta haklı bir şöhretin sahibiydi..

İlaveten akademik camianın sayılı ve saygın bir efendisi, mehaz mahiyetindeki nâdir içtihatların dahi mûcidi, yaşayan bir hukuk bilgesi, hak ve adalet mücadelesinin yavuz bir müdafiisi,

İsviçre-Türk Medeni hukuk doktrinin en gözde müellifi, hepsinden mühimi de İstanbul Sur İçindeki tüm sahipsiz kedilerin babası ve hâmisiydi..

Hukuk tahsiline yeni başlamış tek numaralı öğrencilerin ise en sevdiği kürsünün ise baş temsilcisiydi..

O; Medeni hukuk öğretisinin bitmez ve tükenmez pınarı, İstanbul Hukuk Fakültesine mensup akademik kadronun en ışıltılı, en göz alıcı kutup yıldızı gibiydi..

İsmet Sungurbey, ağır, ağdalı ve hacimli ders kitaplarından mutâd ders mülahazaları anlatan mahût klasik hocalardan birisi asla değildi..

Onun irâd ettiği tüm derslerde tekmil hukuki temsiller, Osmanlıca öz deyiş, terkip ve tekerlemeler, ibretlik hukuk ve hayat hikayeleri bir bir dile gelir; pür dikkat ve pür neşe dersi takip eden imtiyazlı talebeler dersi adeta zihnine kazır, temsillerle anlatılanları adeta yaşarken de büyük bir keyif duyardı..

Sungurbey Hocanın sol bacağı, dizi üstünden protezdi.. Amfide aksayarak ağır ağır yürürken, bu protez ve yapay ayağını farkında olmadan sürekli tahta zemine sürter, heyecanla ders anlatırken ha bire terlediğinden elinden düşürmediği beyaz mendiliyle sık sık anlını ve ensesini siler, askılı mandallı bol pantolonunu çekiştire çekiştire şevkle ve ibadet aşkıyla dersilerini anlatırdı..

Bu protez bacağın hikayesine dair rivayetler muhtelif olduğu kadar da trajik idi..

Lüleburgaz Adliyesindeki müşterek bir dosyayı takip ederken taraf vekilleri olarak tanıştığımız yetmişbeş yaşındaki meslek duayeni ve kurdu Av.Bekir Tümer’in bana bu hususta verdiği malumat çok daha ilginç idi:

Kedilerin ezeli dostu Sungurbey hoca, yine kör bir şafakta arabasıyla yavrucuklarının nevalelerini yüklenmiş, Yedikule sur diplerinde bekleşen aç kediciklerinin istihkaklarını bizzat kendi eliyle dağıtmakta iken, artık asırların yükünü taşımaktan yorgun düşmüş köhne Bizans’ın bir sur kalıntısının üzerine yıkılması sonucu sol bacağı devrilen bu duvarın altında kalıvermiş..!

Tabiatıyla Sungurbey hocanın sırf kedi sevdasına sur altında kalan sol bacağı diz hizasından maalesef kesilivermiş.. Ancak hoca, bu uğurda bacağını yitirmesine rağmen kedi sevdasından yine de vaz geçmemiş..

Ölmeden önce bir televizyon röportajında bu iflah olmaz tutkuyu:
“..Bilirim ki, ben unutsam dahi onlar beni asla unutmazlar; duvar diplerinde soğuktan titreşirken hep umutla yolumu gözlerler..!”
diye çok içli biçimde bu kedi sevgisini ifade etmiş idi..
Onun üniversite bahçesine hep arka kapıdan giren Renault marka külüstür beyaz arabasını civardaki tüm kediler motorunun homurtusundan tanır ve anında etrafında çember olarak hocanın kucağına atlarlardı..

Ne de güzel adamdı Sungurbey hoca.. Bembeyaz bir pardesü giyerdi ekseriyetle kedi tutkusunu ve kendi ruhunu yansıtırcasına..

Mazinin müstesna sahifelerinde en emsalsiz bir yaprak olarak gönlümüzde yer tutan Sungurbey hocanın derslerde dilinden düşürmediği de bir tekerlemesi vardı; hafızası kuvvetli olan dönemdaş dostlarım eminim ki gayet iyi hatırlar:

“..Bâb-ı Âlinin yüksek kapısından yek bir atlı süvâri mürûr edip geçerek..”

“.. Bu terkipte her bir kelime aynı mânaya gelir çocuklar;
lâkin cümlenin âhengi asla ve kat’a bozulmaz..!” diye de ilave etmeyi hiç ihmal etmezdi rahmetli..

Sungurbey Hocanın tam otuz yıl önce, pratik derslerimizden birinde “hüsnü niyet- kötü niyet” kural ve kaidesi üzerine verdiği emsalsiz örneği
ise hayatım boyunca unutamam..

Hocamızın ekseriyetle Medeni Kanun’un ders konusu ile alakalı nazari madde hükümlerini amfide yüksek sesle kendisine okutturmayı pek sevdiği sınıf arkadaşlarımızdan Ayşenur hanıma hitaben:

“..Ayşenur hanım kızım; herhangi bir şahsın herhangi bir lokantaya oturup da çorba içmesi medeni bir haktır; lâkin aynı şahsın o çorbayı içtikten sonra yine aynı lokantada iki saat oturması ise bir hakkın suistimali sayılır yavrum.!” demişti..

Dün, yine bir üslup ve mizâh ustası, hayvan ve doğa severliği ile mâruf, mâhir bir muharrir de çekilip gitti sessiz sedasız aramızdan..

Bekir Coşkun da tıpkı Sungurbey gibi kedi köpek delisi ve sevdalısı idi..

Demem odur ki dostlar; insanın dünya görüşü ne olursa olsun, sevenini ve sevmeyenini mukayese etmek yerine onun merhametine, fikrini savunurken var olan samimiyetine, hayvan ve insan hakları üzerine yapıp ettiklerine, insani mücadelesine şöyle bir dönüp bakmakta fayda var..

Sungurbey ve Bekir Coşkun, bu ülkenin hayvan hakları mücadelesinin zannımca en baş mimarıdırlar..

Artık metruk Topkapı Surlarının rutubetli duvar diplerinde daha bir keskin, çok daha acı yeller esmekte; sahipsiz, aç ve çâresiz titreşen mâsum kedicikler yeni bir Sungurbey’ini beklemekte..

Selam ve sevgiyle..

AV. Mehmet SÜT

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve trabzonhabermerkezi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.