Değerli dostlar, bir süre önce size Trabzon Haber Merkezi ve bir kaç haber sitesinde kıymetli arkadaşım Avukat Mehmet Süt Beyi takdim ettim.
Yazılarını hiç okudunuz mu bilmiyorum lakin, okumanızı hararetle tavsiye ediyorum.
Süt Bey ile Üsküdar Salacak sahilinden deniz arkadaşıyız. Yaz, kış demeden hemen her gün denize giren bir grubumuz var.
70 yaşında Bakı ağabeyimizin lakabı "Kral" o bizim kural koyucumuz, müdahale edenimizdir, deniz dalgalı olduğunda bazen girmeyin bugün der, girmeyiz. Hava aşırı rüzgarlı olduğunda denizden çıkınca hemen giyinmemizi ister, giyiniriz. Aynı vakitte doktor olan Bakı ağabeyimiz bizim için çok önemlidir; yaklaşık 30 senedir Salacakta kar, kış demeden çıplak denize giren bu ağabeyimizi 18 kişilik yüzme grubu olarak hepimiz dinleriz.
Grubu bir araya getiren, bizleri bir birimizle tanıştıran, kaynaştıran da Baki Beydir
Grubumuzun neşe kaynakları vardır, liderimiz vardır, penguenimiz vardır.
Penguen deyince, kendisi emekli değerli bir komutanımızdır. Ayaklarına taktığı penguen ayağına benzeyen paletlerden ötürü ona bu lakabı taktım. Neşeli güzel bir arkadaşımdır.
Diş doktorumuz vardır, o bizim organizasyonlarımızı, gezi, piknik, yüzme programlarımızı ayarlayan liderimizdir.
Neden adımı yazdın derler diye daha fazla uzatmak istemiyorum, grubumuzdaki arkadaşların her biri değerli, kaliteli insanlardır.
Yüzeriz, evden getirdiğimiz yiyecekleri birbirimize ikram ederiz, Tosun Paşa'nın müzikleriyle oynar, latifelerle eğlenir hoşça vakit geçiririz.
"Süt nerede hani" diyorsunuz sanırım. İşte, bu grubun vazgeçilmezlerinin başında avukat Mehmet Süt kardeşimiz gelir. Sayfalar uzunluğundaki şiirleri hafızasından okur bize; güzel sesiyle Ferdi Tayfur'dan, Orhan Gencebay'dan eserler seslendirir.
Müthiş kelime dağarcığı ve Osmanlıca bilgisiyle kendisini dinleten Süt kardeşimin en büyük meraklarından biri de kitabeleri, mezar taşlarını okumaktır. Camilerin önünde durur ve Osmanlıca kitabeleri okur ve türkçe anlamını çevirir bize.
Bu geniş kültürel birikime sahip Mehmet Süt Bey, Harput'un Şüşnaz Köyü'nde doğmuş, büyümüş, küçücük yaşta babası tarafından okuması için şehre gönderilmiş, hayatının çoğu bu sayede gurbette geçmiş, ailesinin ve köyünün hasretiyle hüzünlenmiş, sabrederek hayatın zorluklarına karşı direnç geliştirmiş... Hukuk Fakultesi'ni bitirdikten sonra avukatlık mesleğine atılmış ve oldukçada başarılı bir avukat olmuş bir kardeşimizdir.
Mesleğimin yazarlık olması hasebiyle ve kültürel birikimim nedeniyle her yazarın yazısını okumam. Beni doyurmaz, okurken cümlelerini düzeltmekten hoşlanmam.
Mehmet Süt ise zevkle sonuna kadar yazılarını okuduğum nadir kişilerdendir. Yakında adı duyulan meşhur bir yazar olursa şaşırmam.
Masal tadında yazar yazılarını, bolca tasvirler koyar ve hayal dünyamızda yazısında bahsettiği karakterleri, çevreyi tahayyül etmemizi sağlar.
"Cinayetin Bana Faturası" ve "Halit Kıvanç'ın ilk ve son Duruşması" başlıklı yazılarını okumanızı öneririm.
Bu vesileyle Avukat Mehmet Süt kardeşime yazarlık hayatında da, ALLAH'tan hakkında hayırlısı ise başarılar nasip etmesini dilerim.
İbrahim Tamer