Sezonun üst üste 2 resmi maçını da Olimpiyat Stadı'nda oynayıp 1 kupayla evine dönen Trabzonspor, şampiyonluğunu resmen ilan ettiği Antalyaspor maçından  yaklaşık 3.5 ay sonra tekrar seyircisiyle buluştuğu maçta Süper Lig'deki üçüncü sezonuna giren Hatayspor karşısında taraftarının önüne çıktı.. Ev sahibi Trabzonspor'da sakat Hamsik, Peres ve maçtan önce gıda zehirlenmesi yaşayan Dorukhan dışında önemli bir eksik yoktu..Rakip Hatayspor ise her geçen sezon kaybettiği (Boupendza, Akintola) efektif oyunculara bu sezonda Faslı milli kalecisi Mounir ve Senegalli kariyerli golcüsü Mame Diouf'u kaybederek başladı..Yeni sezona stoperde Dorukhan tercihiyle başlayan Abdullah Avcı, Dorukhan maçtan önce sorun yaşayınca onun yerine Denswil tercihinde bulunurken önlibero pozisyonunda da Siopis'in partneri olarak yeni transfer Doğucan ile başladı..Doğucan maça Siopis'in partneri olarak başlayınca da doğal olarak İstanbulspor maçında geriye daha yakın oynayan Bakasetas bu sefer asıl mevkiinde serbest olarak forvete daha yakın oynadı ve önceki maçlara göre daha etkili oldu diyebilirim..İlk yarı boyunca genelde Eren Elmalı - Trezeguet kanadından hücum etmeye çalışan Trabzonspor maçtaki en ciddi pozisyonunu ise aksine sağ taraftan Larsen'in içeri kestiği ortada Bakasetas ile buldu..Rakip Hatayspor savunma arkasındaki boşlukları hızlı hücumlarda en etkili şekilde değerlendiren oyuncuların başında gelen Gürcü sağ kanat oyuncusu Lobzhanidze ve Saint Louis ile Trabzonspor kalesinde zaman zaman etkili oldu..Maçın 38. dakikasında etkisiz isimlerden Visca'nın ters düşerek kolunu kırması sonrası oyuna giren Fildişili Kouassi de pek istenileni verebildi denemez.. İkinci yarıya Doğucan - Abdülkadir Ömür değişikliğiyle başlayarak daha ofansif bir oyun planlayan Abdullah Avcı zaman zaman umduğunu bulur gibi olsa da pek beklediği pozisyon zenginliğini görebildi diyemeyiz..Nihayetinde beklenilen gol maçın bitimine 20 dakika kala Abdülkadir Ömür'ün yay çevresinden attığı uzaktan şutla geldi ve son şampiyon Trabzonspor şampiyonlar ligi Play - Off maçları öncesinde sezona ikide iki yaparak kayıpsız başladı.. Şimdi Trabzonspor'un önünde bana göre sezonun en önemli maçlarından ilki olan Şampiyonlar Ligi ön elemesindeki Kopenhag maçı var..Maazallah Trabzonspor rakibine elenerek Şampiyonlar Ligi'nde gruplara kendini atamazsa bence lig şampiyonluğunun da pek anlamı kalmaz..Şampiyonlar Ligi'nde "Sadece Gruplara Kalmanın" kulübe yaklaşık olarak 20 milyon Euro'luk maddi getirisinin yanında prestij, tanıtım ve reklam açısından Dünya çapında ne kadar etkileşim yarattığını söylemeye gerek yok..Şampiyonlar Ligi, Dünya kupasıyla birlikte gezegende futbolun en fazla reyting yapan organizasyonlarının başında geliyor ve Trabzonspor yeni formatıyla Şampiyonlar Ligi gruplarında sadece 1 kez yarışma fırsatı bulabildi o da UEFA kararıyla..Geçen sezon başında Haziran ayı bitmeden Hamsik, Peres, Gervinho, Koita gibi oyuncuları transfer eden ve transfer sezonuna hazırlıklı, planlı şekilde giriş yapan Trabzonspor yönetimi şampiyonluk sonrası transferdeki gevşek tavırlarıyla takviyede çok geç kaldı diyebilirim..Bu Takımın halen Cornelius dışında güvenilir bir golcüsü yok..Kimse Djaniny'e güvenerek yola çıkmasın akşamki maçta da gördük ki Djaniny ile yola çıkan yolda kalır..Trabzonspor formasıyla 3. sezonuna giren Djaniny'e bir türlü ısınamadım..Adam geçemiyor, son vuruşu yok, hava topu hiç yok, sürati yok peki bu adamda ısrar etmenin manası nedir anlayabilmiş değilim..Önümüzdeki Mart ayında 32 yaşını dolduracak ve 1 yıllık sözleşmesi kalmış bu oyuncunun bence talibi varsa eğer gönderilmesinde fayda var..Geçen sezon lig başlamadan transferlerin çoğunu tamamlayan ve lige hazır bir takımla başlanmasını sağlayan Trabzonspor yönetimi, ligin ikinci haftası bitmiş ve sezonun en önemli maçlarından birinin arefesindeyken halen transfer yapabilme arayışındaysa burda hatalı bir politika olduğunu söylemekte bir sakınca yok.. Dilerim korkulan olmaz ve Trabzonspor Şampiyonlar Ligi'nde gruplara kalarak hem maddi yönden ciddi gelir sağlar hem de Şampiyonlar Ligi'nin yaratacağı reytingden, etkileşimden de mahrum kalmaz..Aksi sonuçta bu Abdullah Hoca'dan daha fazla takviyeler konusunda geciken ve gevşek hareket eden Ağaoğlu yönetimine yazacaktır.