Geçtiğimiz sezon bitiminde yönetim ve teknik kadronun işbirliğinde daha lig bitmeden hazırlanmış transfer listesiyle sezona planlı, programlı bir şekilde giriş yapan ve daha Haziran ayı bitmeden Gervinho, Bruno Peres, Hamsik, Koita takviyelerini yaparak takımın eksik bölgelerine nokta atışlar yaparak giren Trabzonspor yönetimi "Erken Kalkan Yol Alır" özlü vecizine uygun olarak hareket etmesinin meyvesini lig sonunda 38 yıl sonra "Resmi" olarak kupayı kaldırarak aldı.. Kupanın kaldırılmasından sonra  şampiyonluğun getirdiği rehavet ve yönetimsel laubali tavırlar nedeniyle ucunda geçilirse 20 milyon Euro getirisi olan Şampiyonlar Ligi Play - Off turu hafife alınarak Ağustos ayının ortasına kadar sadece dişe dokunur denebilecek Trezeguet, Larsen Ve Eren Elmalı transferleri yapılarak girildi..Bu yönetimsel gevşek ve laubali tavırların sonucunu da tarihinde yeni formatıyla sadece 1 kez UEFA davetiyle katılabildiği hem maddi gelir hem prestij arenası olan Şampiyonlar Ligi arenasına çıkamayarak ödedi..Halbuki lig bittiğinde uzun süreli sakatlıkları ve giden oyuncuları da hesaba katacak olursak bu takımın iyi bir stoper, skorer kanat oyuncusu, sol bek, sağ bek ve Cornelius ile rekabet edebilecek golcüye ihtiyacı olduğu aşikardı..Stoper transferi için Ağustos ayının ortası beklenirken golcü transferi ise Ağustos ayının sonu gelmiş olmasına rağmen halen resmiyet kazanmış değil.. Ligdeki ağır Antalya mağlubiyeti sonrası, Kopenhag ile oynanan rövanş maçında da istenilen sonucu alamayan Trabzonspor sakat oyuncularının fazlalığı (Hamsik, Bakasetas, Uğurcan, Visca, Abdülkadir) ve moral motivasyon eksikliğiyle çıktığı şampiyonluk adaylarından Galatasaray karşısında ilk 10 dakikalık bölüm haricinde maç boyunca üretken olmakta ve pozisyona girmekte zorlandı..Bunun da başlıca nedenleri arasında ortasahada defansif özellikleri daha ön planda olan kreatif özellikleri yok denecek kadar az mücadeleci yönü ağır basan Dorukhan - Siopis ikilisinin sahada olması kanatlarda oynayan oyunculardan özellikle Djaniny'nin her zamanki gibi etkisiz oluşu ve yaptığı top kayıpları, Trezeguet'nin saman alevi gibi paralayan oyunu, pivot santrafor özellikleri taşıyan Cornelius'un topla buluşmaktaki sıkıntısı ve top alabilmek adına sağa sola kaçarak hücumda yalnız kalması ve stoperler arasında sıkışması etkili oldu diyebilirim..Genel kanaatin aksine ben Cornelius Ve Trezeguet'den umutluyum bu ikili tanımadığımız, kapalı kutu olan oyuncular değil..Cornelius'un geçen sezonki şampiyonlukta yaptığı katkı, zor pozisyonlarda attığı golleri bir kalemde silemeyiz..Bu oyuncunun performansını arttıran tabii ki kanatta oynayan ve kendisine top taşıyan Nwakaeme idi..Nwakaeme özelliklerinde bir partneri olmayınca Cornelius'un performansı da geriye gitmiş gibi görünüyor..Trezeguet ise 5 sezondur Türkiye Ligi'nde mücadele eden yeteneklerini ve potansiyelini bildiğimiz bir oyuncu..İlerleyen süreçte takımın oturmasıyla katkısı olacaktır.. Trabzonspor'da 3. Sezonuna giren ve ne olduğunu halen kimsenin çözemediği Djaniny ne de savruk ve doğaçlama futbol oynayan kendinden habersiz Kouassi Trabzonspor'un güvenerek yola çıkabileceği özelliklere sahip hücum oyuncuları değil..Eğer Teknik heyet ve yönetim bu iki oyuncuya güvenerek yola devam etmeyi düşünüyorsa sezon sonu da kendini yine düşünürken bulur..Yönetim ve teknik heyet maalesef geçen sezonki başarının verdiği rehavet duygusu ve "Ben Bu İşi Her Halükarda Gene Götürürüm" anlayışının ve kendilerini güncellememenin bedelini kulübü 20 milyon Euro gelirden ve parayla yapamayacağı reklam ve prestijden mahrum bırakarak ödedi ve camiaya da ödetti.. Ligde henüz kaybedilmiş bir şey yok fakat transfer sezonunun kapanmasına yaklaşık 10 günlük süre kalmış ve "Yumurta Kapıya Dayanmışken" yapılacak tercihler ve gönderilecek - kalacak oyuncular Mayıs ayı için bize ışık tutacak.