İbrahim Tamer
Köşe Yazarı
İbrahim Tamer
 

Aileyi yok etmek vatana ihanettir

AİLEYİ YOK ETMEK VATANA İHANETTİR! Uzun bir süredir emperyalistlerin uşaklığını yapan bir azınlık grup, düzenledikleri eylem ve faaliyetlerle Müslüman Türk toplumunun en önemli değerlerinden biri olan AİLE yapımıza saldırıyor. Aile ile alakalı logolara bakınız bir anne, bir baba ve en az bir çocuk resmi vardır. Yani, aslında genlerimizde bilinç altımızda olan şey sadece bir erkek ve kadının da aile demek için yeterli olmadığı şeklindedir; yani çocuksuz evlilik aile olarak nitelendirilmemektedir adeta. Homoseksüelliğin ve lezbiyenliğin ne dinimizde ne de Türk'ün genlerinde kültüründe yeri yoktur. Üstelik şimdi bu yıkıcı grup ortaya çıkmış ve az sayılarına rağmen medyanın ve bazı siyasi partilerin de desteğini alarak "özgürlük" adı altına sığınarak kendi fikriyatlarını topluma, devlete dayatır hale geldi. RTÜK özellikle komedi gülmece adı altında yayınlanan ve çoğu kişinin çocuklarıyla birlikte seyrettiği programlara müdahale etmiyor. Yemek programlarında çıkarılan cinsiyetsiz tiplemelere ses çıkarmıyor. Kocalarını, karılarını aldatanların cirit attığı magazin, deşifre tarzı programlara gözünü yumuyor. Bunların hepsi aile yapımızı yıkıcı faaliyetlerdir ve artık devletin gerekli yasaları çıkararak bunlara izin vermemesi gerekmektedir. Ailemiz elden giderse memleket de elden gider. Koca koca devlet başkanlarını, bilim adamlarını, milletvekillerini, sanayiciyi velhasıl her erkeği yetiştiren ANA'dır. ANA aile kavramının en hassas parçasıdır. Doğru düzgün yetiştirilmeyen kız çocuklarının anne olduğunda sağlam karakterli idealist erkek çocuklar yetiştirmekten aciz olacağı da aşikardır. Hele hele, erkek erkeğe yada kadın kadına cinselliğin yaşandığı hayat tarzı tam bir felakettir toplum için, devletin geleceği için, vatanın selameti için!.. Kanunlar gereği bunların sapkın yaşam tarzına karşı çıkıp, müdahale edemiyoruz; lakin, artık bir avuç bu tipler ve onlara destek olanlar bizim tercihlerimize saygısızlık yapıp, dayatmalarda bulunmaya başladılar. Cinsel dürtülerin yükseldiği ergenlik çağındaki yada daha küçük olmalarına rağmen merak duyan küçük çocuklara film-tiyatro-basılı, görsel medya yoluyla dayatılmaya, normal gösterilmeye çalışılan bu ilişki biçimlerini lanse edenlere, toplum önünde savunanlara devletin artık taviz vermemesi ve en ağır caydırıcı cezaları uygulamasını, bu yönde yeni yasal düzenlemeler yapılmasını devlet erkanından, yetkililerden bekliyoruz. Cinsiyetsiz Toplum Dayatılmasına karşı dün Saraçhane Meydanı'nda toplanan vatansever insanlar; özellikle medya, tiyatro. film sektörü, dernek adı altında eşcinselliği çocuklarımıza dayatan kişi ve kuruluşları protesto ettiler. Kadını koru kisvesiyle yakın döneme kadar yürürlüğe sokulan "İstanbul sözleşmesi" içine de sokulan eşcinselliği meşru kılma ve dayatma maddelerinin; ve dahi özellikle malum bir azınlık tarafından vatanımıza, birliğimize, değerlerimize her fırsatta kast etmeye çalışanlarca desteklenen homoseksüellik, lezbiyenlik her türlü aile kavramımıza, yapımıza saldırı niteliği taşıyan dayatmalara karşı mücadele bayrağı açan ve Saraçhane Meydanı'nda toplanan kişi ve kuruluşları tebrik ediyor ve teşekkürlerimizi sunuyoruz. Özellikle Vatan Partisi'nin Kadın Kolları Başkanı Meltem Ayvalı'nın konuşmasını çok beğendim. Bu hanımefendi kardeşimizi ve Vatan Partisi'ni gösterdikleri duyarlılıktan ve resmi olarak etkinliğe katılan tek parti oldukları için tebrik ediyorum. Mazlum, masum insanları, ülkeleri sömüren katliamlara imzasını atan İngiltere'nin ölen kraliçesinin toprağa gömülüşünü daha önemli görüp canlı yayın yapan muhafazakar medyanın aynı saatte Türkiye, Türk aile yapısı için Saraçhane'de toplananları canlı yayınlamamasını protesto ediyorum. Ne kadar üzücüdür ki tek canlı yayın yapan kuruluş Doğu Perinçek'in ULUSAL KANAL'ı oldu. Lafa gelince mangalda kül bırakmayanların samimiyetini sorgulamama vesile olan bu durum, uzun süredir dikkatle takip ettiğim özellikle ekonomi, tarım, hayvancılık mevzuularında çok değerli profesör ve bilim insanlarının çare-çözüm önerilerine yazılarımda işaret ettiğim ULUSAL KANAL'ın bir çok muhafazakar kanaldan daha çok takip edilmesi gerektiğini bana bir kez daha hatırlatmış oldu. (Dar imkan ve teçhizatlarla, kısıtlı bütçeyle muazzam yayınlar yapan AKİT Tv'yi sitemimin dışında bırakıyorum) Diğer yandan Dindar, Atatürkçü bir çok vatansever kuruluş, STK ve kişinin bu programa iştirak etmesi ve konuşmalar yapması da söz konusu vatan olunca gerisi teferruattır sözünün ete kemiğe büründüğünün bir göstergesi oldu. Bazı paralı tv kanalları ile herkese açık yayın yapan çok izleyicisi olan kanallarda özellikle güldürü tiyatro adı altında ve yemek programlarında eşcinsel tiplemelerin son senelerde ön plana çıkarıldığını üzüntüyle müşahede ediyor ve bu programların bilinçli yapıldığını düşünüyor, protesto ediyoruz. Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu öncülüğünde katılım sağlayan 150 STK'ya, İstanbul Aile Vakfına, milliyetçi-muhafazakar çizgide internet üzerinden yayın yapan binlerce kuruluşun konfederasyonu olan TİNGADER'in İstanbul İl Başkanlığına teşekkürlerimi sunuyorum. İbrahim Tamer
Ekleme Tarihi: 19 Eylül 2022 - Pazartesi

Aileyi yok etmek vatana ihanettir

AİLEYİ YOK ETMEK VATANA İHANETTİR!

İbrahim Tamer

Uzun bir süredir emperyalistlerin uşaklığını yapan bir azınlık grup, düzenledikleri eylem ve faaliyetlerle Müslüman Türk toplumunun en önemli değerlerinden biri olan AİLE yapımıza saldırıyor.

Aile ile alakalı logolara bakınız bir anne, bir baba ve en az bir çocuk resmi vardır. Yani, aslında genlerimizde bilinç altımızda olan şey sadece bir erkek ve kadının da aile demek için yeterli olmadığı şeklindedir; yani çocuksuz evlilik aile olarak nitelendirilmemektedir adeta.

Homoseksüelliğin ve lezbiyenliğin ne dinimizde ne de Türk'ün genlerinde kültüründe yeri yoktur.

Üstelik şimdi bu yıkıcı grup ortaya çıkmış ve az sayılarına rağmen medyanın ve bazı siyasi partilerin de desteğini alarak "özgürlük" adı altına sığınarak kendi fikriyatlarını topluma, devlete dayatır hale geldi.

RTÜK özellikle komedi gülmece adı altında yayınlanan ve çoğu kişinin çocuklarıyla birlikte seyrettiği programlara müdahale etmiyor. Yemek programlarında çıkarılan cinsiyetsiz tiplemelere ses çıkarmıyor. Kocalarını, karılarını aldatanların cirit attığı magazin, deşifre tarzı programlara gözünü yumuyor.

Bunların hepsi aile yapımızı yıkıcı faaliyetlerdir ve artık devletin gerekli yasaları çıkararak bunlara izin vermemesi gerekmektedir.

Ailemiz elden giderse memleket de elden gider. Koca koca devlet başkanlarını, bilim adamlarını, milletvekillerini, sanayiciyi velhasıl her erkeği yetiştiren ANA'dır.

ANA aile kavramının en hassas parçasıdır. Doğru düzgün yetiştirilmeyen kız çocuklarının anne olduğunda sağlam karakterli idealist erkek çocuklar yetiştirmekten aciz olacağı da aşikardır.

Hele hele, erkek erkeğe yada kadın kadına cinselliğin yaşandığı hayat tarzı tam bir felakettir toplum için, devletin geleceği için, vatanın selameti için!..

Kanunlar gereği bunların sapkın yaşam tarzına karşı çıkıp, müdahale edemiyoruz; lakin, artık bir avuç bu tipler ve onlara destek olanlar bizim tercihlerimize saygısızlık yapıp, dayatmalarda bulunmaya başladılar.

Cinsel dürtülerin yükseldiği ergenlik çağındaki yada daha küçük olmalarına rağmen merak duyan küçük çocuklara film-tiyatro-basılı, görsel medya yoluyla dayatılmaya, normal gösterilmeye çalışılan bu ilişki biçimlerini lanse edenlere, toplum önünde savunanlara devletin artık taviz vermemesi ve en ağır caydırıcı cezaları uygulamasını, bu yönde yeni yasal düzenlemeler yapılmasını devlet erkanından, yetkililerden bekliyoruz.

Cinsiyetsiz Toplum Dayatılmasına karşı dün Saraçhane Meydanı'nda toplanan vatansever insanlar; özellikle medya, tiyatro. film sektörü, dernek adı altında eşcinselliği çocuklarımıza dayatan kişi ve kuruluşları protesto ettiler.

Kadını koru kisvesiyle yakın döneme kadar yürürlüğe sokulan "İstanbul sözleşmesi" içine de sokulan eşcinselliği meşru kılma ve dayatma maddelerinin; ve dahi özellikle malum bir azınlık tarafından vatanımıza, birliğimize, değerlerimize her fırsatta kast etmeye çalışanlarca desteklenen homoseksüellik, lezbiyenlik her türlü aile kavramımıza, yapımıza saldırı niteliği taşıyan dayatmalara karşı mücadele bayrağı açan ve Saraçhane Meydanı'nda toplanan kişi ve kuruluşları tebrik ediyor ve teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Özellikle Vatan Partisi'nin Kadın Kolları Başkanı Meltem Ayvalı'nın konuşmasını çok beğendim. Bu hanımefendi kardeşimizi ve Vatan Partisi'ni gösterdikleri duyarlılıktan ve resmi olarak etkinliğe katılan tek parti oldukları için tebrik ediyorum.

Mazlum, masum insanları, ülkeleri sömüren katliamlara imzasını atan İngiltere'nin ölen kraliçesinin toprağa gömülüşünü daha önemli görüp canlı yayın yapan muhafazakar medyanın aynı saatte Türkiye, Türk aile yapısı için Saraçhane'de toplananları canlı yayınlamamasını protesto ediyorum.

Ne kadar üzücüdür ki tek canlı yayın yapan kuruluş Doğu Perinçek'in ULUSAL KANAL'ı oldu. Lafa gelince mangalda kül bırakmayanların samimiyetini sorgulamama vesile olan bu durum, uzun süredir dikkatle takip ettiğim özellikle ekonomi, tarım, hayvancılık mevzuularında çok değerli profesör ve bilim insanlarının çare-çözüm önerilerine yazılarımda işaret ettiğim ULUSAL KANAL'ın bir çok muhafazakar kanaldan daha çok takip edilmesi gerektiğini bana bir kez daha hatırlatmış oldu. (Dar imkan ve teçhizatlarla, kısıtlı bütçeyle muazzam yayınlar yapan AKİT Tv'yi sitemimin dışında bırakıyorum)

Diğer yandan Dindar, Atatürkçü bir çok vatansever kuruluş, STK ve kişinin bu programa iştirak etmesi ve konuşmalar yapması da söz konusu vatan olunca gerisi teferruattır sözünün ete kemiğe büründüğünün bir göstergesi oldu.

Bazı paralı tv kanalları ile herkese açık yayın yapan çok izleyicisi olan kanallarda özellikle güldürü tiyatro adı altında ve yemek programlarında eşcinsel tiplemelerin son senelerde ön plana çıkarıldığını üzüntüyle müşahede ediyor ve bu programların bilinçli yapıldığını düşünüyor, protesto ediyoruz.

Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu öncülüğünde katılım sağlayan 150 STK'ya, İstanbul Aile Vakfına, milliyetçi-muhafazakar çizgide internet üzerinden yayın yapan binlerce kuruluşun konfederasyonu olan TİNGADER'in İstanbul İl Başkanlığına teşekkürlerimi sunuyorum.

İbrahim Tamer

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve trabzonhabermerkezi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
hayati kasap
(07.01.2023 11:52 - #199)
Tebrik ediyorum
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve trabzonhabermerkezi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.