Yazıma, 2020 Mart ayında ülkemizde de görülmeye başlayan Covid-19 küresel pandemi arası öncesi son 8 haftasına lider girilip 3 ay sonra devam ettirilen Süper Futbol Ligi'nde şampiyonluğun Başakşehir'e halen nasıl olduğunu anlayamayadığımız şekilde kaptırıldığı 2019-2020 sezonu sonrasıyla başlamak istiyorum..
Ahmet Ağaoğlu yönetiminin aklında aslında o sezonun sonunda yeni sezona Beşiktaş ile yollarını ihtilaflı şekilde ayırmış, kariyerinde kupa kazanma başarısı olmasa da 18 yaş altı Milli takımıyla yaşadığı başarıyla dikkat çekip yıllarca İstanbul Belediyesi bünyesindeki futbol takımlarıyla istikrarlı şekilde yoluna devam eden daha sonra 2011'de A Milli futbol takımı teknik direktörlüğüne kadar yükselen Abdullah Avcı ile başlamak vardı..
Fakat o dönem Trabzonspor taraftarlarının bazıları hatta ekserisinde sebebini halen anlayamadığım şekilde "İstemezükçülük" baş gösterdi..Açıkçası ben o dönem Abdullah Avcı'nın Trabzonspor adına en isabetli isim olduğuna inandığım ve bu tercihe destek verdiğim için kendimi de şimdiki başarıyı sahiplenme samimiyeti konusunda tutarlı buluyorum..İstanbul Olimpiyat Stadı'nda Alanyaspor'a karşı kazanılan 2020 Türkiye kupası finalinde Trabzonspor Teknik direktörü apoletini taşıyan "Ast İken Üst Olmuş" İngiliz Teknik adam Eddie Newton ile zoraki şekilde 2020-2021 sezonuna başlayan Ağaoğlu yönetimi sezonu gol kralı olarak kapatan Alexander Sørloth'un yurtdışına transferi konusunda yaşanan gecikme sonrası sezonun başlamasına yakın aceleyle, plansızca yapılan transfer yanlışları (Trondsen, Afobe, Diabate, Baker, Flavio) sonrası 2020-2021 sezonuna ilk 8 maçta 1 galibiyet Ve 7 puan ile girilince yanlışta daha fazla ısrar etmeden bu sefer doğruyu bularak yola Abdullah Avcı ile devam etme kararı aldı..Abdullah Avcı göreve geldiğinde eldeki kadroya bakarak kısa sürede sonuç almaya yönelik en uygun oyun şekli olarak "Önce Takım Savunması" dedi ve bunu da şaşırtıcı şekilde kısa sürede gol yemeden alınan 1-0'lık galibiyetlerle başardı..Takımı kısa sürede toparlayıp devre arasında az ama öz yapılan Anastasios Bakasetas, Berat Özdemir, Yunus Mallı transferlerinden özellikle Yunan futbolcu Bakasetas'tan skor konusunda alınan katkıyla beraber deplasmanda Karagümrük karşılaşmasıyla başlayıp içerde Fenerbahçe mağlubiyetiyle sona eren 7 maçlık uzun bir galibiyet serisi de yakalandı..
Hatta Trabzonspor içerde oynadığı ve mağlup bitirdiği o Fenerbahçe karşılaşmasını galibiyetle kapatmış olsa konu çok daha farklı noktalara gitme izlenimi de veriyordu..O mağlubiyetle ligdeki potansiyel hedefini kaybeden Trabzonspor yönetimi ve teknik ekibi doğru bir hamleyle gelecek sezonun planlamasına lig devam ederken başladı ve bunu da daha Haziran ayı bitmeden yaptığı Bruno Peres, Gervinho, Marek Hamsik transferleriyle gösterdi..Bir önceki sezonda hücum hattında yaşadığı Afobe - Djaniny hayalkırıklığını gidermek adına biraz da kesenin ağzı açılarak, Danimarkalı golcü Andreas Cornelius transferiyle pastanın çileği de konuldu..Tabi arada 8+3 kuralı hesaba katılarak kadro mühendisliği konusunda yanlışlar da yapılmadı değil..Ortasaha ve hücumdaki yabancı oyuncu tercihlerinden birinin yerine öncelikli ihtiyaç olan sol bek mevkiine iyi bir yabancı oyuncu alınabilirdi..
Trabzonspor ligin ilk yarısında sol bekte ne İsmail Köybaşı'ndan ne de devşirme sol beki Andreas Trondsen'den istediği katkıyı alamadı..Bu eksiklere ve bazı maçlarda (Konyaspor(D), Altay (D), Göztepe (D), Gaziantep, Adana Demirspor) iyi futbol oynamasa da kazanmasını veya puan çıkartmasını bilen Trabzonspor devre arasında tek kanatta Nwakaeme'nin üzerine binen yükü azaltmak adına Abdullah Avcı'nın yakından tanıdığı Edin Visca, Jean Kouassi, yarım kalan hikayenin eski yeteneklerinden Yusuf Erdoğan transferlerinin yanına sol bek sorununu en azından ligi bitirene kadar geçici olarak çözmek adına Almanya Berlin macerasında istediği şansı bulamayan Polonyalı Tymoteusz Puchacz'ı kiralık olarak ekledi..
Trabzonspor ligin ikinci yarısında ilk yarıdaki gibi bazı maçlarda iyi futbol oynamadan, net pozisyonlara giremeden ve rakibe değerlendirebileceği fırsatlar vererek (Y. Malatyaspor, Kasımpaşa, Galatasaray (D), Fenerbahçe (D), Beşiktaş) karşılaşmalarından kalecisi Uğurcan Çakır'ın gününde olması, rakip forvetlerin bitiricilikteki noksanlığı ve futbol şansıyla puan veya puanlar çıkartmayı başardı..Son haftalarda üst üste gelen puan kayıpları ve sahadaki pasif görüntü biraz tadımızı kaçırmış olsa da daha önceki hayalkırıklığıyla sona eren tecrübeleri de hesaba katarsak Trabzonspor bu sefer öyle veya böyle uğruna nice acıların yaşandığı, nice hayatların söndüğü "Tescilli Lig Şampiyonluğuna" ulaşmış oldu..Eksiklerimizi de görerek bu başarının keyfini çıkartalım..Yerel ligde alınan başarının tesadüf olmadığını Avrupa arenasında gösterilecek performans ve dirençle ispatlamak zorunda olunduğu unutulmamalı..Alınan bu başarı kimseyi rehavete sürükleyip aldatmamalı..Takım da yolların ayrılacağı çok isim ve takviyenin gerektiği çok bölge var..Bunların planlamasının yapılarak başarıda istikrarı yakalamak gerekli..
Bu arada 2021-2022 sezonunun Lig ayağında hedefe ulaşılmış olsa da hedefin devam ettiği ve iyice yakınlaştığı Türkiye Kupasını da unutmadan o kupayı da müzeye götürerek sezonu çifte kupayla taçlandırmanın vaktidir...
Yönetiminden, teknik ekibine, futbolcusundan, taraftarına kadar bütün Trabzonspor camiasını 7+1. Lig şampiyonluğundan ötürü tebrik ediyorum.