Yazar Tarık Tufan ''Hızlanmak insanın ruhunun geride kalması demek''

Yazar Tarık Tufan, 12. Kocaeli Kitap Fuarı kapsamında Selim Sırrı Paşa Salonu’ndaki “Kendine Geç Kalan” adlı söyleşide kitapseverlerle buluştu

Yazar Tarık Tufan, 12. Kocaeli Kitap Fuarı kapsamında Selim Sırrı Paşa Salonu’ndaki “Kendine Geç Kalan” adlı söyleşide kitapseverlerle buluştu   Söyleşileri ve etkinlikleriyle yoğun ilgi gören 12. Kocaeli Kitap Fuarı, Kocaeli Kongre Merkezi’nde birçok farklı alandaki panel ve söyleşileriyle devam ediyor. Selim Sırrı Paşa Salonu’ndaki “Kendine Geç Kalan” adlı söyleşide konuşan, Yazar Tarık Tufan, “Hızlanmak, insanın hiçbir zaman diliminde o anı yaşayacak vakti kalmaması ve ruhunun geride kalması demek” dedi.   “İNSANLARIN ARTIK SON KULLANMA TARİHİ VAR” Bencillik ve tüketmek üzerine konuşmasına başlayan Tufan, annesiyle olan bir anısını dinleyicilerle şu sözlerle paylaştı: “Bir gün anneme ‘Koltukları değiştirelim’ dedim. O da zor da olsa kabul etti. Daha sonra annemi ağlarken gördüm ve ‘Neden ağlıyorsun anne?’ diye sordum. Bana dedi ki; ‘Koltuklarla vedalaşıyorum. Ben kimse yokken bu koltuklar şahit oldu ne yaşadığıma. Onlar benim hatıramın bir parçası.’ Şimdi yeni kuşak bilmez ama biz eskiden eşya alınca onu saklardık. Galiba biz eşyalarla bir hatıranın parçası olma duygusunu kaybettik. Daha önemli bir soruyu sormamız gerekir. Biz sadece eşyalarla mı yoksa hayatın bütünüyle de mi hatıra kurabilecek bağı kaybettik? Biz artık bir şeyleri tüketmek üzerine mi ilişkiler kuruyoruz? Yoksa o şeyle gerçekten insan olduğumuzu hatırlayacak bir bağ mı? Birbirimiz için insanların artık son kullanma tarihleri var. Eskiler eşyalarına isim koyarlardı. Hırkasının ismi vardı. Çünkü hırka da bir hatıranın parçasıydı. Eğer ilişki kurma biçimimiz bencillik ve tüketmek üzerine kurulursa o şeyle ilişkimiz kalmıyor.”   “BİR KALBİNİZ VARDIR ONU TANIYINIZ” İnsanın önce neyi kaybettiğini hatırlaması gerektiğini dile getiren Tufan, şair Cahit Zarifoğlu’nun “Bir kalbiniz vardır onu tanıyınız” dizesini örnek verdi. Yaşam koçu olgusunu eleştiren Tufan, “Maalesef bize öneriyi son zamanlarda yaşam koçları getiriyor. Bizler de kendimizi atölyelere atıyoruz. Çünkü yalnızız. Çünkü bize bir kalbimiz olduğunu hatırlatacak edebiyat, sanat, kültürle oturup kalkmak, benliğimizin önünü açmak yerine biz bunu satın alabileceğimizi düşünüyoruz. Para ödeyerek birilerinin bize bir kalbimizin hatırlatmasını bekliyoruz. Zaten bize kalbimizi unutturan, her şeyin satın alınabilir olduğunu düşünmemiz. Bu yüzden kaybettik ” ifadelerini kullandı.   “DURURSAN KAYBEDERSİN” Hayata geç kalmaktan bahseden ve bunun da zamansal olmadığının altını çizen Tufan, geç kalmanın metafor olduğunu anlattı. Tufan, “Geç kalmak derken sadece bedenen bir yere yetişmekten bahsetmiyorum. Hayatın hızı arttığında her şeyin hızlanması ne demek? Her şeyin hızlanması demek insanın hiçbir zaman diliminde o anı yaşayacak vakti kalmaması demek. Hayattan, insandan, sevdiklerimizden, dostlardan hızlıca geçiyoruz. Bazı şeyler en insanı duygular bile hızlandığımız için görüntüden ibaret. Yeni hayat bize durursan kaybedersin diyor. Bu panik bizi hızlandırıyor ama hızlanmak demek insanın ruhunun geride kalması demek. İnsan o hızdayken hayal edemez, düşünemez mümkün değil” dedi.