Pankreas Kanseri Hakkında Doğru Sanılan 11 Yanlış Bilgi

Sağlık 22.11.2022 - 10:25, Güncelleme: 22.11.2022 - 10:25
 

Pankreas Kanseri Hakkında Doğru Sanılan 11 Yanlış Bilgi

Günümüzde ölüme en sık neden olan kanserler arasında 4. sırada yer alan pankreas kanserinin 2030 yılı itibariyle, cinsiyet ayrımı olmaksızın, 2. sıraya yükseleceği öngörülüyor.
Günümüzde ölüme en sık neden olan kanserler arasında 4. sırada yer alan pankreas kanserinin 2030 yılı itibariyle, cinsiyet ayrımı olmaksızın, 2. sıraya yükseleceği öngörülüyor. Pankreas kanserinin  en ölümcül kanserlerden biri olmasının başlıca nedeni, kanserin ileri evrelere kadar çok fazla belirti vermeden sinsice ilerlemesi. Son yıllarda yapılan araştırmalar ışığında, pankreas kanserini daha erken aşamalarda yakalamaya dair çok ciddi bir yol kat edilmiş olması ise yürekleri ferahlatıyor. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mert Erkan, konuyu şöyle açıklıyor: “Bu başarı, gelişen yeni tanı metotlarından ziyade, toplumda özellikle kanser riski yüksek bireylerin saptanarak daha detaylı olarak taranması ile mümkün olduğu için pankreas kanseri hakkındaki toplumsal ve bireysel farkındalığı artırmak kritik öneme sahip. Bu nedenle pankreas kanseri açısından erken tanı şansı olan iki önemli risk grubunu özellikle mercek altına almak gerekiyor. Bunlar, 50 yaşın üzerinde olup son 6 ay içinde yeni diyabet tanısı almış ve tedavi uygulanmadan kilo veren hastalar ile pankreasında kistik lezyon bulunan hastalardır. Bilinç ve bilgi seviyesindeki artış, erken tanı şansını da beraberinde getirdiği için hastalıktan kalıcı olarak kurtulma fırsatı da yaratıyor. Toplumsal ve bireysel farkındalığı artırmak amacıyla, pankreas kanseri hakkında yanlış inanışlara da mutlaka değinmek gerekiyor. Zira toplumda doğru sanılan hatalı bilgiler nedeniyle hem erken tanı oranı azalıyor, hem geciken olgularda hastalığın tedavisi daha da güçleşiyor.” Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mert Erkan, pankreas kanseri hakkında toplumda doğru sanılan yanlış bilgileri anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.    Her pankreas kanserinde sarılık oluşur. YANLIŞ! DOĞRUSU: Pankreas kanserlerinin yaklaşık üçte ikisi organın baş kısmından kaynaklanıyor. Pankreas kanalı, pankreas başı içinden geçen safra kanalı ile birleşerek on iki parmak bağırsağına açılıyor. Dolayısıyla baş bölgesinde yerleşmiş pankreas kanserleri safra yolunu tıkadıklarında hastalarda sarılık oluşuyor. Hal böyle olsa da pankreas gövde ve kuyruk yerleşimli tümörleri olan yaklaşık üçte bir olguda safra kanalı tıkanmadığı için sarılık gelişmiyor.   Her pankreas kanseri ağrı yapar. YANLIŞ!  DOĞRUSU: Pankreas kanserinin sık karşılaşılan semptomlarından biri, sırta vuran karın ağrısı oluyor. Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mert Erkan, hastaların bu ağrıyı sıklıkla ‘kuşak tarzında’ olarak tanımladıklarına işaret ederek, “Bu nedenle pankreas kaynaklı ağrılar çoğunlukla ve yanlış olarak böbrek taşı ya da bel ağrısı olarak da yorumlanabiliyorlar. Öte yandan pankreas kanserli hastaların neredeyse yarısında ilk tanı anında ağrı şikâyeti bulunmuyor.” diyor.    Her pankreas tümörü pankreas kanseridir. YANLIŞ! DOĞRUSU: Pankreas hem iç (hormon), hem dış (sindirim enzimleri) salgı özelliği olan bir organdır. Sayı olarak en çok bulunan ve dış salgıları üreten asiner hücreler organın büyük bölümünü oluştursalar da pankreas kanserlerinin sadece yüzde 1’ine neden olurlar ve genel olarak klasik pankreas kanserinden daha iyi seyirlidirler. İnsülin gibi hormonları üreten nöroendokrin hücrelerde oluşan tümörlerin büyük bölümü de klasik pankreas kanserine kıyasla çok daha iyi huylu bir seyir izliyor. En tehlikeli olarak bilinen klasik pankreas kanseri ise tüm olguların yüzde 90’ında görülse de, köken aldıkları duktal hücreler pankreasın dış salgı sistemini döşeyen sınırlı sayıdaki kanal hücreleridir. Dolayısıyla her pankreas kanseri ölümcül olmadığı gibi, nöroendokrin tümörler gibi lezyonların bir kısmı da kanser değildir.    Pankreas kanserinden kurtulmak mümkün değildir. YANLIŞ! DOĞRUSU: Günümüzde özellikle risk gruplarında artan farkındalık, gelişen cerrahi teknikler, etkinliği artan kemoterapi ve radyoterapi sayesinde pankreas kanserinde de büyük başarılar kazanılıyor. Eskiden hayal dahi edilemese de son yayınlarda ameliyat olabilen ve etkili bir kemoterapi alabilen hastalarda 5 yıllık sağ kalım oranı yüzde 40’ı aşabiliyor.    Bıçak değdiğinde pankreas kanseri yayılır. YANLIŞ! DOĞRUSU: Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mert Erkan, “Pankreas kanserinden kalıcı olarak kurtulmanın tek yolu, etkin cerrahi tedavi ve kemo-radyoterapinin bir arada kullanılmasıdır” diyerek şöyle devam ediyor: “Ameliyat olamayan hastalarda da etkin kemo-radyoterapi protokolleriyle göreceli uzun ve kaliteli bir zaman kazanılabilse de tam iyileşme maalesef mümkün olmuyor. Dolayısıyla tam iyileşme şansını yakalamak için doğru hastada ameliyat mutlaka gerekli oluyor”   Cerrahi tedavi tek etkili tedavidir. YANLIŞ!   DOĞRUSU: Pankreas kanserinden kalıcı olarak kurtulmanın tek yolu etkin bir cerrahi tedavi ve kemo-radyoterapinin bir arada kullanılmasıdır. Başka bir deyişle, etkili bir kemo-radyoterapi uygulanamayan hastalarda cerrahi tedavi tek başına klinik fayda sağlasa da hastayı tümüyle iyileştirmekte yetersiz kalıyor. Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mert Erkan, “Son yıllarda pankreas kanserinde yaşanan en önemli başarı belki de ilk tanı anında ameliyat şansı olmayan hastaların bir kısmının uygulanan etkili kemo-radyoterapi protokolleriyle tümörünün küçültülerek tekrar cerrahi uygulanabilir hale getirilmesidir” diye konuşuyor.    Pankreas kanserinin cerrahisiz tedavisi mümkündür. YANLIŞ! DOĞRUSU: Her hastalıkta olduğu gibi pankreas kanserinde de klasik metotlara alternatif tedavi yöntemleri geliştirilmeye çalışılıyor. Bunların bir kısmı genel durumu ve mevcut yandaş hastalıkları nedeniyle cerrahi tedaviye uygun olamayan  hastalar için tasarlanıyor. Bu yeni metotların etkinlikleri ve yan etkileri, yürütülen bilimsel çalışmalar aracılığıyla ölçülüyor. Prof. Dr. Mert Erkan, günümüz tıbbının gelmiş olduğu noktada pankreas kanserinden cerrahi tedavi yapılmadan kurtulmanın hala mümkün olmadığını belirterek, “Bu nedenle bilimsel verilerle ispatlanmış tedavi sonuçları bulunmayan metotlara itibar etmemek gerekiyor” diyor.   Pankreas kanserini erken evrede yakalamak mümkün değildir. YANLIŞ! DOĞRUSU: Risk gruplarının belirlenmesi, artan farkındalık ve gelişen tanı metotları sayesinde, özellikle kistik lezyonlar zemininde oluşan pankreas tümörlerini, henüz kanser gelişmemiş bir aşamada saptamak dahi mümkün olabiliyor. Kanser öncüsü aşamada yakalanan bu lezyonların cerrahi olarak çıkartılmaları, pankreas kanserini henüz oluşmadan ortadan kaldırabildiği için bu aşamada tedavi edilen hastalarda ameliyat sonrası kemoterapi dahi gerekmeyebiliyor.   Pankreas olmadan yaşanamaz. YANLIŞ!  DOĞRUSU: Bazı hastalarda, etkili bir cerrahi tedavi yapılabilmesi için pankreasın tümünün alınması gerekiyor. Pankreas hem iç (hormon), hem de dış (sindirim enzimleri) salgı özelliği olan bir organ olduğu için ameliyat sonrasında hastaların kalıcı olarak insülin kullanmaları gerekiyor. Benzer şekilde, özellikle yağ sindirimi için gerekli olan enzim üretimi de böyle bir ameliyatla ortadan kalkacağı için sindirim enzimi takviyesinin ömür boyu alınması önem taşıyor. Düzenli insülin kullanan ve enzim takviyesi alan hastalar pankreasları olmasa da normal bir hayat kalitesiyle yaşayabiliyorlar.    Pankreas kanserli hastalar şeker tüketmekten kaçınmalıdırlar. YANLIŞ! DOĞRUSU: Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mert Erkan, kanserli hücrelerin şekerden beslendiğine ve bu nedenle hastanın tüketeceği şekerli gıdaların tümörü büyüteceğine yönelik inanışın doğruyu yansıtmadığına dikkat çekerek, “Açlıkta dahi kan şekeri değerinin normali genel olarak 70-100mg/dl olarak tanımlanmıştır. Yani, hasta hiç şeker tüketmese dahi kan şekeri 70mg/dl’nin altına inmez” diyor.    Pankreas kanserli hastaların yağ tüketmeleri sakıncalıdır. YANLIŞ!  DOĞRUSU: Prof. Dr. Mert Erkan, yağın sindiriminde pankreasın merkezi bir rolü olması nedeniyle pankreas hastalıklarında yağsız diyet önerilerek organı dinlendirmeye ve korumaya çalışmanın son derece yanlış  bir düşünce olduğunu vurgulayarak, “Öte yandan protein ve karbonhidratlar ile karşılaştırıldığında, yağlar birim başına diğer ikisinden iki kat daha yüksek miktarda enerji veriyorlar” diye konuşuyor. Prof. Dr. Mert Erkan, sözlerine şöyle devam ediyor: “Pankreas kanserli hastalarda ölüme giden yol, hastanın aşırı kilo ve kas dokusunu kaybettiği kaşeksiden geçiyor. Pankreasta oluşan fonksiyon kaybı, yapılan ameliyatlar sonucu azalan emilim fonksiyonu ve uygulanan kemo-radyoterapinin yarattığı ishal göz önüne alınırsa, hastaların yeterli kalori almaları zaten zorlaşmışken karbonhidratsız ve yağsız diyet önermek hem kaşeksiyi daha da arttırıyor hem de insanların beslenme gibi son derece önemli bir hayat zevkini azaltıyor. Doğru olan, hastaların gereken insülin dozunu ayarlayarak yeterli karbonhidrat alımını teşvik etmek, enzim takviyesi yaparak yağ sindirimini kolaylaştırarak sağlıklı ve normal bir diyet tüketmelerini sağlamaktır” 
Günümüzde ölüme en sık neden olan kanserler arasında 4. sırada yer alan pankreas kanserinin 2030 yılı itibariyle, cinsiyet ayrımı olmaksızın, 2. sıraya yükseleceği öngörülüyor.

Günümüzde ölüme en sık neden olan kanserler arasında 4. sırada yer alan pankreas kanserinin 2030 yılı itibariyle, cinsiyet ayrımı olmaksızın, 2. sıraya yükseleceği öngörülüyor. Pankreas kanserinin  en ölümcül kanserlerden biri olmasının başlıca nedeni, kanserin ileri evrelere kadar çok fazla belirti vermeden sinsice ilerlemesi. Son yıllarda yapılan araştırmalar ışığında, pankreas kanserini daha erken aşamalarda yakalamaya dair çok ciddi bir yol kat edilmiş olması ise yürekleri ferahlatıyor. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mert Erkan, konuyu şöyle açıklıyor: “Bu başarı, gelişen yeni tanı metotlarından ziyade, toplumda özellikle kanser riski yüksek bireylerin saptanarak daha detaylı olarak taranması ile mümkün olduğu için pankreas kanseri hakkındaki toplumsal ve bireysel farkındalığı artırmak kritik öneme sahip. Bu nedenle pankreas kanseri açısından erken tanı şansı olan iki önemli risk grubunu özellikle mercek altına almak gerekiyor. Bunlar, 50 yaşın üzerinde olup son 6 ay içinde yeni diyabet tanısı almış ve tedavi uygulanmadan kilo veren hastalar ile pankreasında kistik lezyon bulunan hastalardır. Bilinç ve bilgi seviyesindeki artış, erken tanı şansını da beraberinde getirdiği için hastalıktan kalıcı olarak kurtulma fırsatı da yaratıyor. Toplumsal ve bireysel farkındalığı artırmak amacıyla, pankreas kanseri hakkında yanlış inanışlara da mutlaka değinmek gerekiyor. Zira toplumda doğru sanılan hatalı bilgiler nedeniyle hem erken tanı oranı azalıyor, hem geciken olgularda hastalığın tedavisi daha da güçleşiyor.” Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mert Erkan, pankreas kanseri hakkında toplumda doğru sanılan yanlış bilgileri anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu. 

 

Her pankreas kanserinde sarılık oluşur. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Pankreas kanserlerinin yaklaşık üçte ikisi organın baş kısmından kaynaklanıyor. Pankreas kanalı, pankreas başı içinden geçen safra kanalı ile birleşerek on iki parmak bağırsağına açılıyor. Dolayısıyla baş bölgesinde yerleşmiş pankreas kanserleri safra yolunu tıkadıklarında hastalarda sarılık oluşuyor. Hal böyle olsa da pankreas gövde ve kuyruk yerleşimli tümörleri olan yaklaşık üçte bir olguda safra kanalı tıkanmadığı için sarılık gelişmiyor.

 

Her pankreas kanseri ağrı yapar. YANLIŞ! 

DOĞRUSU: Pankreas kanserinin sık karşılaşılan semptomlarından biri, sırta vuran karın ağrısı oluyor. Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mert Erkan, hastaların bu ağrıyı sıklıkla ‘kuşak tarzında’ olarak tanımladıklarına işaret ederek, “Bu nedenle pankreas kaynaklı ağrılar çoğunlukla ve yanlış olarak böbrek taşı ya da bel ağrısı olarak da yorumlanabiliyorlar. Öte yandan pankreas kanserli hastaların neredeyse yarısında ilk tanı anında ağrı şikâyeti bulunmuyor.” diyor. 

 

Her pankreas tümörü pankreas kanseridir. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Pankreas hem iç (hormon), hem dış (sindirim enzimleri) salgı özelliği olan bir organdır. Sayı olarak en çok bulunan ve dış salgıları üreten asiner hücreler organın büyük bölümünü oluştursalar da pankreas kanserlerinin sadece yüzde 1’ine neden olurlar ve genel olarak klasik pankreas kanserinden daha iyi seyirlidirler. İnsülin gibi hormonları üreten nöroendokrin hücrelerde oluşan tümörlerin büyük bölümü de klasik pankreas kanserine kıyasla çok daha iyi huylu bir seyir izliyor. En tehlikeli olarak bilinen klasik pankreas kanseri ise tüm olguların yüzde 90’ında görülse de, köken aldıkları duktal hücreler pankreasın dış salgı sistemini döşeyen sınırlı sayıdaki kanal hücreleridir. Dolayısıyla her pankreas kanseri ölümcül olmadığı gibi, nöroendokrin tümörler gibi lezyonların bir kısmı da kanser değildir. 

 

Pankreas kanserinden kurtulmak mümkün değildir. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Günümüzde özellikle risk gruplarında artan farkındalık, gelişen cerrahi teknikler, etkinliği artan kemoterapi ve radyoterapi sayesinde pankreas kanserinde de büyük başarılar kazanılıyor. Eskiden hayal dahi edilemese de son yayınlarda ameliyat olabilen ve etkili bir kemoterapi alabilen hastalarda 5 yıllık sağ kalım oranı yüzde 40’ı aşabiliyor. 

 

Bıçak değdiğinde pankreas kanseri yayılır. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mert Erkan, “Pankreas kanserinden kalıcı olarak kurtulmanın tek yolu, etkin cerrahi tedavi ve kemo-radyoterapinin bir arada kullanılmasıdır” diyerek şöyle devam ediyor: “Ameliyat olamayan hastalarda da etkin kemo-radyoterapi protokolleriyle göreceli uzun ve kaliteli bir zaman kazanılabilse de tam iyileşme maalesef mümkün olmuyor. Dolayısıyla tam iyileşme şansını yakalamak için doğru hastada ameliyat mutlaka gerekli oluyor”

 

Cerrahi tedavi tek etkili tedavidir. YANLIŞ!  

DOĞRUSU: Pankreas kanserinden kalıcı olarak kurtulmanın tek yolu etkin bir cerrahi tedavi ve kemo-radyoterapinin bir arada kullanılmasıdır. Başka bir deyişle, etkili bir kemo-radyoterapi uygulanamayan hastalarda cerrahi tedavi tek başına klinik fayda sağlasa da hastayı tümüyle iyileştirmekte yetersiz kalıyor. Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mert Erkan, “Son yıllarda pankreas kanserinde yaşanan en önemli başarı belki de ilk tanı anında ameliyat şansı olmayan hastaların bir kısmının uygulanan etkili kemo-radyoterapi protokolleriyle tümörünün küçültülerek tekrar cerrahi uygulanabilir hale getirilmesidir” diye konuşuyor. 

 

Pankreas kanserinin cerrahisiz tedavisi mümkündür. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Her hastalıkta olduğu gibi pankreas kanserinde de klasik metotlara alternatif tedavi yöntemleri geliştirilmeye çalışılıyor. Bunların bir kısmı genel durumu ve mevcut yandaş hastalıkları nedeniyle cerrahi tedaviye uygun olamayan  hastalar için tasarlanıyor. Bu yeni metotların etkinlikleri ve yan etkileri, yürütülen bilimsel çalışmalar aracılığıyla ölçülüyor. Prof. Dr. Mert Erkan, günümüz tıbbının gelmiş olduğu noktada pankreas kanserinden cerrahi tedavi yapılmadan kurtulmanın hala mümkün olmadığını belirterek, “Bu nedenle bilimsel verilerle ispatlanmış tedavi sonuçları bulunmayan metotlara itibar etmemek gerekiyor” diyor.

 

Pankreas kanserini erken evrede yakalamak mümkün değildir. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Risk gruplarının belirlenmesi, artan farkındalık ve gelişen tanı metotları sayesinde, özellikle kistik lezyonlar zemininde oluşan pankreas tümörlerini, henüz kanser gelişmemiş bir aşamada saptamak dahi mümkün olabiliyor. Kanser öncüsü aşamada yakalanan bu lezyonların cerrahi olarak çıkartılmaları, pankreas kanserini henüz oluşmadan ortadan kaldırabildiği için bu aşamada tedavi edilen hastalarda ameliyat sonrası kemoterapi dahi gerekmeyebiliyor.

 

Pankreas olmadan yaşanamaz. YANLIŞ! 

DOĞRUSU: Bazı hastalarda, etkili bir cerrahi tedavi yapılabilmesi için pankreasın tümünün alınması gerekiyor. Pankreas hem iç (hormon), hem de dış (sindirim enzimleri) salgı özelliği olan bir organ olduğu için ameliyat sonrasında hastaların kalıcı olarak insülin kullanmaları gerekiyor. Benzer şekilde, özellikle yağ sindirimi için gerekli olan enzim üretimi de böyle bir ameliyatla ortadan kalkacağı için sindirim enzimi takviyesinin ömür boyu alınması önem taşıyor. Düzenli insülin kullanan ve enzim takviyesi alan hastalar pankreasları olmasa da normal bir hayat kalitesiyle yaşayabiliyorlar. 

 

Pankreas kanserli hastalar şeker tüketmekten kaçınmalıdırlar. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mert Erkan, kanserli hücrelerin şekerden beslendiğine ve bu nedenle hastanın tüketeceği şekerli gıdaların tümörü büyüteceğine yönelik inanışın doğruyu yansıtmadığına dikkat çekerek, “Açlıkta dahi kan şekeri değerinin normali genel olarak 70-100mg/dl olarak tanımlanmıştır. Yani, hasta hiç şeker tüketmese dahi kan şekeri 70mg/dl’nin altına inmez” diyor. 

 

Pankreas kanserli hastaların yağ tüketmeleri sakıncalıdır. YANLIŞ! 

DOĞRUSU: Prof. Dr. Mert Erkan, yağın sindiriminde pankreasın merkezi bir rolü olması nedeniyle pankreas hastalıklarında yağsız diyet önerilerek organı dinlendirmeye ve korumaya çalışmanın son derece yanlış  bir düşünce olduğunu vurgulayarak, “Öte yandan protein ve karbonhidratlar ile karşılaştırıldığında, yağlar birim başına diğer ikisinden iki kat daha yüksek miktarda enerji veriyorlar” diye konuşuyor. Prof. Dr. Mert Erkan, sözlerine şöyle devam ediyor: “Pankreas kanserli hastalarda ölüme giden yol, hastanın aşırı kilo ve kas dokusunu kaybettiği kaşeksiden geçiyor. Pankreasta oluşan fonksiyon kaybı, yapılan ameliyatlar sonucu azalan emilim fonksiyonu ve uygulanan kemo-radyoterapinin yarattığı ishal göz önüne alınırsa, hastaların yeterli kalori almaları zaten zorlaşmışken karbonhidratsız ve yağsız diyet önermek hem kaşeksiyi daha da arttırıyor hem de insanların beslenme gibi son derece önemli bir hayat zevkini azaltıyor. Doğru olan, hastaların gereken insülin dozunu ayarlayarak yeterli karbonhidrat alımını teşvik etmek, enzim takviyesi yaparak yağ sindirimini kolaylaştırarak sağlıklı ve normal bir diyet tüketmelerini sağlamaktır” 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve trabzonhabermerkezi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Adana escort bayan Çukurova escort bayan Seyhan escort bayan Ankara escort bayan Mamak escort bayan Etimesgut escort bayan Polatlı escort bayan Pursaklar escort bayan Haymana escort bayan Çankaya escort bayan Keçiören escort bayan Sincan escort bayan Antalya escort bayan Kumluca escort bayan Konyaaltı escort bayan Manavgat escort bayan Muratpaşa escort bayan Kaş escort bayan Alanya escort bayan Kemer escort bayan Bursa escort bayan Eskişehir escort bayan Gaziantep escort bayan Şahinbey escort bayan Nizip escort bayan Şehitkamil escort bayan İstanbul escort bayan Merter escort bayan Nişantaşı escort bayan Şerifali escort bayan Maltepe escort bayan Sancaktepe escort bayan Eyüpsultan escort bayan Şişli escort bayan Kayaşehir escort bayan Büyükçekmece escort bayan Beşiktaş escort bayan Mecidiyeköy escort bayan Zeytinburnu escort bayan Sarıyer escort bayan Bayrampaşa escort bayan Fulya escort bayan Beyoğlu escort bayan Başakşehir escort bayan Tuzla escort bayan Beylikdüzü escort bayan Pendik escort bayan Bağcılar escort bayan Ümraniye escort bayan Üsküdar escort bayan Esenyurt escort bayan Küçükçekmece escort bayan Esenler escort bayan Güngören escort bayan Kurtköy escort bayan Bahçelievler escort bayan Sultanbeyli escort bayan Ataşehir escort bayan Kağıthane escort bayan Fatih escort bayan Çekmeköy escort bayan Çatalca escort bayan Bakırköy escort bayan Kadıköy escort bayan Avcılar escort bayan Beykoz escort bayan Kartal escort bayan İzmir escort bayan Balçova escort bayan Konak escort bayan Bayraklı escort bayan Buca escort bayan Çiğli escort bayan Gaziemir escort bayan Bergama escort bayan Karşıyaka escort bayan Urla escort bayan Bornova escort bayan Çeşme escort bayan Kayseri escort bayan Kocaeli escort bayan Gebze escort bayan İzmit escort bayan Malatya escort bayan Manisa escort bayan Mersin escort bayan Yenişehir escort bayan Mezitli escort bayan Erdemli escort bayan Silifke escort bayan Akdeniz escort bayan Anamur escort bayan Muğla escort bayan Bodrum escort bayan Milas escort bayan Dalaman escort bayan Marmaris escort bayan Fethiye escort bayan Datça escort bayan Samsun escort bayan Atakum escort bayan İlkadım escort bayan Adıyaman escort bayan Afyonkarahisar escort bayan Ağrı escort bayan Aksaray escort bayan Amasya escort bayan Ardahan escort bayan Artvin escort bayan Aydın escort bayan Balıkesir escort bayan Bartın escort bayan Batman escort bayan Bayburt escort bayan Bilecik escort bayan Bingöl escort bayan Bitlis escort bayan Bolu escort bayan Burdur escort bayan Çanakkale escort bayan Çankırı escort bayan Çorum escort bayan Denizli escort bayan Diyarbakır escort bayan Düzce escort bayan Edirne escort bayan Elazığ escort bayan Erzincan escort bayan Erzurum escort bayan Giresun escort bayan Gümüşhane escort bayan Hakkari escort bayan Hatay escort bayan Iğdır escort bayan Isparta escort bayan Kahramanmaraş escort bayan Karabük escort bayan Karaman escort bayan Kars escort bayan Kastamonu escort bayan Kırıkkale escort bayan Kırklareli escort bayan Kırşehir escort bayan Kilis escort bayan Konya escort bayan Kütahya escort bayan Mardin escort bayan Muş escort bayan Nevşehir escort bayan Niğde escort bayan Ordu escort bayan Osmaniye escort bayan Rize escort bayan Sakarya escort bayan Siirt escort bayan Sinop escort bayan Sivas escort bayan Şanlıurfa escort bayan Şırnak escort bayan Tekirdağ escort bayan Tokat escort bayan Trabzon escort bayan Tunceli escort bayan Uşak escort bayan Van escort bayan Yalova escort bayan Yozgat escort bayan Zonguldak escort bayan
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.