Zehirsiz Sofralar Platformu: Gıdadaki Zehir Tüketiciden Saklanıyor

Sağlık 09.05.2022 - 11:38, Güncelleme: 09.05.2022 - 11:38
 

Zehirsiz Sofralar Platformu: Gıdadaki Zehir Tüketiciden Saklanıyor

“Pestisit kalıntılı ürünler kimin sofrasında?”
“Pestisit kalıntılı ürünler kimin sofrasında?”   Tarım zehirleri sebebiyle Avrupa Birliği’den ve diğer ülkelerden Türkiye’ye geri dönen gıda ürünleri rekor seviyeye ulaştı. Gıda güvenliği ve sağlıklı bir gelecek için bir araya gelen Zehirsiz Sofralar Platformu, bakanlıktan gıda ürünlerindeki denetimlerin artmasını ve şeffaflık talep ediyor.   Pestisit sebebiyle 2021 yılında Avrupa Birliği ülkelerinden Türkiye kaynaklı 372 bildirim yapıldı. Ancak Tarım ve Orman Bakanlığı, rekor seviyeye ulaşan bildirimler, geri dönen ürünlere ne olduğu ve kendi yaptığı iç pazar denetimlerine dair herhangi bir açıklama yapmaktan kaçınıyor.   Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği’nin, tarımda kullanılan pestisitlerin yasaklanması amacıyla yürüttüğü Zehirsiz Sofralar projesi kapsamında bir araya gelerek Zehirsiz Sofralar Platformu çatısı altında faaliyet gösteren Pestisit Eylem Ağı ve Zehirsiz Kampanya’ya (Change.org/ZehirsizSofralar) destek veren 166 bini aşkın yurttaş, Bakanlık’tan sofrasına gelen gıdaların daha fazla denetlenmesini ve analiz sonuçlarının şeffaf bir şekilde paylaşılmasını istiyor.   Zehirli ürün tespiti 3 kat arttı   AB ülkelerinin ihracat ürünlerine yönelik sınır kontrolleri, şirketlerin kendi denetimi ve marketlerde yapılan resmi kontroller sırasında alınan numunelerdeki pestisit tespitinin son dönemde artması sebebiyle konu Türkiye’nin gündeminden düşmüyor. Geri dönen ürünlerin iç piyasada satışa sunulup sunulmadığına dair oluşan belirsizlik ve güvensizlik ortamı tüketicilerde haklı endişelere yol açıyor.   AB Komisyonu, gıda ve yemlerde yapılan kontroller sırasında tespit edilen gıda risklerini, Gıda ve Yemler İçin Hızlı Alarm Sistemi (RASFF) portalı üzerinden herkesin erişimine açık olacak şekilde bildiriyor. Türkiye’den ihraç edilen ürünlere dair sistemdeki veriler incelendiğinde, 2018’de 113, 2019’da 98, 2020’de 194 parti üründe limitlerin üstünde pestisit tespit edildiği görülüyor. 2021 yılında ise, bu sayı son üç yılın ortalamasının yaklaşık üç katına ulaşmış durumda. Geçtiğimiz yıl, 372 parti ürünün çoğunluğu sınır kapılarında reddedilerek Türkiye’ye iade edildi.    Tüm canlılar risk altında   AB RASFF, Türkiye’den ihraç edilen biber, mandalina, greyfurt, limon, portakal, asma yaprağı, üzüm, kuru incir, nar, baharat ve bitki karışımları, haşhaş tohumu, keçi boynuzu zamkı ve kimyonda tarım zehiri kullanıldığını ortaya koydu.   AB ve Japon Kimyasalların Sınıflandırılması ve Etiketlenmesi İçin Küresel Uyumluluk Sistemi (GHS) tarafından, insan üreme sistemi için toksik olduğu bildirilen ve ülkemizde yasaklı olan klorprifos-etil maddesi limonda, AB ve Japon GHS’nin kanserojen kategorisinde bulunan ve Eylül 2021’den itibaren ülkemizde kullanımı sonlandırılan bifenthrin maddesi ise portakalda tespit edildi. Bunların dışında tespit edilen maddeler arasında, Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı’na (IARC) göre kanserojen, AB ve Japon GHS’ye göre insan eşey hücrelerinde kalıtsal mutasyonları indüklediği bilinen ve insan üreme sistemi için zehirli bir madde olan etilen oksit; solunması halinde ölümcül olan ve arılar için tehlikeli formetanate; üreme sistemi için zehirli triadimenol ve klorprifos-metil; arılar için tehlikeli pyridaben ve esfenvalerate gibi maddeler yer alıyor.   Ayrıca geri dönen ürünlerde, çocuklar için oldukça zararlı ve ülkemizde de yasaklı olan klorprifos, hormonal sistem bozucu pestisitler arasında bulunan prochloraz ve toplu arı ölümlerine sebep olduğu bilinen acetamiprid gibi tehlikeli zehirler de bulunuyor.   Türkiye’nin gıda ihracatında itibar kaybı   AB RASFF portalında yayınlanan rapor, Türkiye’deki artışa dikkat çekiyor. Tehlike ve ürün kategorisine göre yapılan değerlendirmede, 2020 yılında en çok bildirim yapılan 10 konu başlığının 3’ünde Türkiye’nin adı geçiyor. Bu bildirimlerin sebebinin 190 parti meyve ve sebzede pestisit, 58 parti meyve ve sebzede aflatoksin ve 38 parti tohum, kabuklu yemiş ve türevi ürünlerde aflatoksin tespiti olduğu görülüyor.   Hindistan’ın etilen oksit bildirimi ile ilk sırada, Polonya’nın salmonella bildirimi ile ikinci, Türkiye’nin pestisit bildirimi ile üçüncü sırada yer aldığı raporda, 2020 yılında en çok bildirim yapılan kategorinin meyve ve sebze olduğu belirtiliyor. Bu kategorideki ciddi artış ise, Türkiye’den ihraç edilen meyve ve sebzelerdeki pestisit kalıntısı bildirimlerinden kaynaklanıyor.   Avrupa Komisyonu, 2019 yılında, Türkiye’den ithal edilen limon, yeşil biber, nar ve asma yaprağında tespit edilen tarım zehirleri sebebiyle bu ürünlerin daha sık analiz edilmesine karar verdi. Türkiye’nin tarımsal üretim potansiyeli yüksek olmasına rağmen, ihraç ürünlerinde pestisit kullanıldığının uluslararası ölçekte ortaya konması ülkenin ticari itibarını da zedeliyor.   Pek çok ülke organik tarım, onarıcı tarım ve agroekoloji gibi tarım sistemlerine ve kültürel, biyolojik, biyoteknik ve mekanik mücadele gibi alternatif teknik ve yöntemlere yönelirken; Türkiye de artık tarım politikalarını yenilemeli, ivedilikle daha fazla ekolojik ve ekonomik kayba ve hastalığa sebep olmadan bir stratejik eylem planı geliştirmeli.   Pestisit sorunu dış pazarla sınırlı değil   Tarım ve Orman Bakanlığı pestisit kalıntıları konusunda iç pazarda denetimler yapıyor. Ancak denetim sonuçlarının, taklit ve tağşiş yapıldığı kesinleşen gıdalarda olduğu gibi şeffaflıkla paylaşılmaması ve ihraç edilen ürünlerde pestisit kaynaklı bildirimlerin artması, iç pazara sunulan ürünlerde daha fazla pestisit bulunabileceğine dair tüketicilerde endişe yaratıyor.   Zehirsiz Sofralar Platformu, AB’den ülkemize geri gönderilen kalıntılı ürünlerin akıbeti hakkında bilgi eksikliğine dikkat çekiyor: “Zehirli meyve ve sebzeler mevzuata uygun bir şekilde imha ediliyor olabilir ancak milletvekilleri, sivil toplum örgütleri ve konu uzmanlarınca yöneltilen geri dönen ürünlere ne olduğu, yasaklı maddelerin nasıl hâlâ kullanılabildiği sorularına ve ortaya net bir kanıt koyma gerekliliğine dair beklentilere karşı Bakanlık şu ana kadar net bir yanıt vermiş değil. Bakanlığın bu konuda açık ve şeffaf olmaması pestisitli ürünlerin iç pazara sürülme iddialarını kamuoyu nezdinde güçlendiriyor ve kuşku uyandırıyor.”   Bakanlık yetkilileri tarafından Gıda Güvenliği Bilgi Sistemi’ne (GGBS), ülke genelindeki tüm gıda ve yem işletmeleri, bu işletmelere yönelik denetimler, alınan numuneler, numunelerin analiz sonuçları, işletmelere uygulanan idari cezalar, yaptırımlar, ithalat ve ihracat kayıtları gibi bilgiler giriliyor. Ancak, bu bilgiler halkın erişimine açık değil. Avrupa’da olduğu gibi ülkemizde de GGBS verilerinin halkın erişimine açılmasını talep eden Platform, son dönemde rekor seviyeye ulaşan kalıntılı ürünlere ilişkin halkın endişelerinin giderilmesi gerektiğini vurguluyor.   Vakit kaybetmeden #ZehirsizSofralar   Zehirsiz Sofralar Platformu’nun insana ve çevreye zarar veren tarım zehirlerinin yasaklanması için başlattığı Zehirsiz Kampanya’ya bugüne kadar 166 bini aşkın kişi imza desteği verdi. Kampanya sayesinde pestisitlerin zararları konusunda kamuoyunda farkındalık yaratıldı. Tarım ve Orman Bakanlığı, AB geçiş sürecinde 200’ün üzerinde, Kampanya döneminde ise 27 pestisit etken maddesinin yasaklanmasına karar verdi. Ancak kampanya talepleri arasında yer alan, Dünya Sağlık Örgütü’nün “son derece tehlikeli”, “yüksek seviyede tehlikeli” ve “muhtemel kanserojen” olarak belirlediği 13 etken maddeden 9’u hâlâ yasaklanmadı.   Buğday Derneği Gıda Yüksek Mühendisi Merve Atınç, çok sayıda meyve ve sebzenin içinde soframıza gelen, özellikle bebeklerin ve çocukların hormon sistemine zarar veren pestisitlerin ivedilikle yasaklanması gerektiğini vurguluyor. Atınç, konuya ilişkin açıklamasında şunları söylüyor: “Toplum sağlığını korumak için çalışan kurumlar, gerek günümüz toplumlarının gerekse gelecek kuşakların ve doğal varlıkların sağlığı ile esenliğini korumak üzere, sorumlu ve önlemini baştan alan bir yaklaşımla yönetilmelidir. Dolayısıyla, bu zehirlere baştan izin vermeyecek bir yaklaşım, ruhsatlandırma süreci tanımlanmalıdır. Öncelikle ticari olarak ülkemizden, AB ve diğer ülkelere yapılacak gıda ihracatında sıkıntı yaşanmaması ve ülke ihracatının olumsuz etkilenmemesi adına acilen önlemler alınmalı, düzenlemeler yapılmalı ve denetim sonuçları kamuoyu ile paylaşmalıdır.”   Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan, Zehirsiz Sofralar Pestisit Eylem Ağı’nın hazırladığı “Zehirsiz Sofralar İçin Yol Haritası” metnini dikkate almasını talep ettiklerini belirten Atınç, “Sağlıklı bir gelecek için önümüzdeki 10 yıllık süreçte doğru politikalar ve stratejiler izlenerek, pestisitlere dayanan konvansiyonel tarım sistemi, yerini agroekolojik, organik ve onarıcı tarıma bırakmalıdır.” dedi.
“Pestisit kalıntılı ürünler kimin sofrasında?”

“Pestisit kalıntılı ürünler kimin sofrasında?”

 

Tarım zehirleri sebebiyle Avrupa Birliği’den ve diğer ülkelerden Türkiye’ye geri dönen gıda ürünleri rekor seviyeye ulaştı. Gıda güvenliği ve sağlıklı bir gelecek için bir araya gelen Zehirsiz Sofralar Platformu, bakanlıktan gıda ürünlerindeki denetimlerin artmasını ve şeffaflık talep ediyor.

 

Pestisit sebebiyle 2021 yılında Avrupa Birliği ülkelerinden Türkiye kaynaklı 372 bildirim yapıldı. Ancak Tarım ve Orman Bakanlığı, rekor seviyeye ulaşan bildirimler, geri dönen ürünlere ne olduğu ve kendi yaptığı iç pazar denetimlerine dair herhangi bir açıklama yapmaktan kaçınıyor.

 

Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği’nin, tarımda kullanılan pestisitlerin yasaklanması amacıyla yürüttüğü Zehirsiz Sofralar projesi kapsamında bir araya gelerek Zehirsiz Sofralar Platformu çatısı altında faaliyet gösteren Pestisit Eylem Ağı ve Zehirsiz Kampanya’ya (Change.org/ZehirsizSofralar) destek veren 166 bini aşkın yurttaş, Bakanlık’tan sofrasına gelen gıdaların daha fazla denetlenmesini ve analiz sonuçlarının şeffaf bir şekilde paylaşılmasını istiyor.

 

Zehirli ürün tespiti 3 kat arttı

 

AB ülkelerinin ihracat ürünlerine yönelik sınır kontrolleri, şirketlerin kendi denetimi ve marketlerde yapılan resmi kontroller sırasında alınan numunelerdeki pestisit tespitinin son dönemde artması sebebiyle konu Türkiye’nin gündeminden düşmüyor. Geri dönen ürünlerin iç piyasada satışa sunulup sunulmadığına dair oluşan belirsizlik ve güvensizlik ortamı tüketicilerde haklı endişelere yol açıyor.

 

AB Komisyonu, gıda ve yemlerde yapılan kontroller sırasında tespit edilen gıda risklerini, Gıda ve Yemler İçin Hızlı Alarm Sistemi (RASFF) portalı üzerinden herkesin erişimine açık olacak şekilde bildiriyor. Türkiye’den ihraç edilen ürünlere dair sistemdeki veriler incelendiğinde, 2018’de 113, 2019’da 98, 2020’de 194 parti üründe limitlerin üstünde pestisit tespit edildiği görülüyor. 2021 yılında ise, bu sayı son üç yılın ortalamasının yaklaşık üç katına ulaşmış durumda. Geçtiğimiz yıl, 372 parti ürünün çoğunluğu sınır kapılarında reddedilerek Türkiye’ye iade edildi. 

 

Tüm canlılar risk altında

 

AB RASFF, Türkiye’den ihraç edilen biber, mandalina, greyfurt, limon, portakal, asma yaprağı, üzüm, kuru incir, nar, baharat ve bitki karışımları, haşhaş tohumu, keçi boynuzu zamkı ve kimyonda tarım zehiri kullanıldığını ortaya koydu.

 

AB ve Japon Kimyasalların Sınıflandırılması ve Etiketlenmesi İçin Küresel Uyumluluk Sistemi (GHS) tarafından, insan üreme sistemi için toksik olduğu bildirilen ve ülkemizde yasaklı olan klorprifos-etil maddesi limonda, AB ve Japon GHS’nin kanserojen kategorisinde bulunan ve Eylül 2021’den itibaren ülkemizde kullanımı sonlandırılan bifenthrin maddesi ise portakalda tespit edildi. Bunların dışında tespit edilen maddeler arasında, Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı’na (IARC) göre kanserojen, AB ve Japon GHS’ye göre insan eşey hücrelerinde kalıtsal mutasyonları indüklediği bilinen ve insan üreme sistemi için zehirli bir madde olan etilen oksit; solunması halinde ölümcül olan ve arılar için tehlikeli formetanate; üreme sistemi için zehirli triadimenol ve klorprifos-metil; arılar için tehlikeli pyridaben ve esfenvalerate gibi maddeler yer alıyor.

 

Ayrıca geri dönen ürünlerde, çocuklar için oldukça zararlı ve ülkemizde de yasaklı olan klorprifos, hormonal sistem bozucu pestisitler arasında bulunan prochloraz ve toplu arı ölümlerine sebep olduğu bilinen acetamiprid gibi tehlikeli zehirler de bulunuyor.

 

Türkiye’nin gıda ihracatında itibar kaybı

 

AB RASFF portalında yayınlanan rapor, Türkiye’deki artışa dikkat çekiyor. Tehlike ve ürün kategorisine göre yapılan değerlendirmede, 2020 yılında en çok bildirim yapılan 10 konu başlığının 3’ünde Türkiye’nin adı geçiyor. Bu bildirimlerin sebebinin 190 parti meyve ve sebzede pestisit, 58 parti meyve ve sebzede aflatoksin ve 38 parti tohum, kabuklu yemiş ve türevi ürünlerde aflatoksin tespiti olduğu görülüyor.

 

Hindistan’ın etilen oksit bildirimi ile ilk sırada, Polonya’nın salmonella bildirimi ile ikinci, Türkiye’nin pestisit bildirimi ile üçüncü sırada yer aldığı raporda, 2020 yılında en çok bildirim yapılan kategorinin meyve ve sebze olduğu belirtiliyor. Bu kategorideki ciddi artış ise, Türkiye’den ihraç edilen meyve ve sebzelerdeki pestisit kalıntısı bildirimlerinden kaynaklanıyor.

 

Avrupa Komisyonu, 2019 yılında, Türkiye’den ithal edilen limon, yeşil biber, nar ve asma yaprağında tespit edilen tarım zehirleri sebebiyle bu ürünlerin daha sık analiz edilmesine karar verdi. Türkiye’nin tarımsal üretim potansiyeli yüksek olmasına rağmen, ihraç ürünlerinde pestisit kullanıldığının uluslararası ölçekte ortaya konması ülkenin ticari itibarını da zedeliyor.

 

Pek çok ülke organik tarım, onarıcı tarım ve agroekoloji gibi tarım sistemlerine ve kültürel, biyolojik, biyoteknik ve mekanik mücadele gibi alternatif teknik ve yöntemlere yönelirken; Türkiye de artık tarım politikalarını yenilemeli, ivedilikle daha fazla ekolojik ve ekonomik kayba ve hastalığa sebep olmadan bir stratejik eylem planı geliştirmeli.

 

Pestisit sorunu dış pazarla sınırlı değil

 

Tarım ve Orman Bakanlığı pestisit kalıntıları konusunda iç pazarda denetimler yapıyor. Ancak denetim sonuçlarının, taklit ve tağşiş yapıldığı kesinleşen gıdalarda olduğu gibi şeffaflıkla paylaşılmaması ve ihraç edilen ürünlerde pestisit kaynaklı bildirimlerin artması, iç pazara sunulan ürünlerde daha fazla pestisit bulunabileceğine dair tüketicilerde endişe yaratıyor.

 

Zehirsiz Sofralar Platformu, AB’den ülkemize geri gönderilen kalıntılı ürünlerin akıbeti hakkında bilgi eksikliğine dikkat çekiyor: “Zehirli meyve ve sebzeler mevzuata uygun bir şekilde imha ediliyor olabilir ancak milletvekilleri, sivil toplum örgütleri ve konu uzmanlarınca yöneltilen geri dönen ürünlere ne olduğu, yasaklı maddelerin nasıl hâlâ kullanılabildiği sorularına ve ortaya net bir kanıt koyma gerekliliğine dair beklentilere karşı Bakanlık şu ana kadar net bir yanıt vermiş değil. Bakanlığın bu konuda açık ve şeffaf olmaması pestisitli ürünlerin iç pazara sürülme iddialarını kamuoyu nezdinde güçlendiriyor ve kuşku uyandırıyor.”

 

Bakanlık yetkilileri tarafından Gıda Güvenliği Bilgi Sistemi’ne (GGBS), ülke genelindeki tüm gıda ve yem işletmeleri, bu işletmelere yönelik denetimler, alınan numuneler, numunelerin analiz sonuçları, işletmelere uygulanan idari cezalar, yaptırımlar, ithalat ve ihracat kayıtları gibi bilgiler giriliyor. Ancak, bu bilgiler halkın erişimine açık değil. Avrupa’da olduğu gibi ülkemizde de GGBS verilerinin halkın erişimine açılmasını talep eden Platform, son dönemde rekor seviyeye ulaşan kalıntılı ürünlere ilişkin halkın endişelerinin giderilmesi gerektiğini vurguluyor.

 

Vakit kaybetmeden #ZehirsizSofralar

 

Zehirsiz Sofralar Platformu’nun insana ve çevreye zarar veren tarım zehirlerinin yasaklanması için başlattığı Zehirsiz Kampanya’ya bugüne kadar 166 bini aşkın kişi imza desteği verdi. Kampanya sayesinde pestisitlerin zararları konusunda kamuoyunda farkındalık yaratıldı. Tarım ve Orman Bakanlığı, AB geçiş sürecinde 200’ün üzerinde, Kampanya döneminde ise 27 pestisit etken maddesinin yasaklanmasına karar verdi. Ancak kampanya talepleri arasında yer alan, Dünya Sağlık Örgütü’nün “son derece tehlikeli”, “yüksek seviyede tehlikeli” ve “muhtemel kanserojen” olarak belirlediği 13 etken maddeden 9’u hâlâ yasaklanmadı.

 

Buğday Derneği Gıda Yüksek Mühendisi Merve Atınç, çok sayıda meyve ve sebzenin içinde soframıza gelen, özellikle bebeklerin ve çocukların hormon sistemine zarar veren pestisitlerin ivedilikle yasaklanması gerektiğini vurguluyor. Atınç, konuya ilişkin açıklamasında şunları söylüyor: “Toplum sağlığını korumak için çalışan kurumlar, gerek günümüz toplumlarının gerekse gelecek kuşakların ve doğal varlıkların sağlığı ile esenliğini korumak üzere, sorumlu ve önlemini baştan alan bir yaklaşımla yönetilmelidir. Dolayısıyla, bu zehirlere baştan izin vermeyecek bir yaklaşım, ruhsatlandırma süreci tanımlanmalıdır. Öncelikle ticari olarak ülkemizden, AB ve diğer ülkelere yapılacak gıda ihracatında sıkıntı yaşanmaması ve ülke ihracatının olumsuz etkilenmemesi adına acilen önlemler alınmalı, düzenlemeler yapılmalı ve denetim sonuçları kamuoyu ile paylaşmalıdır.”

 

Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan, Zehirsiz Sofralar Pestisit Eylem Ağı’nın hazırladığı “Zehirsiz Sofralar İçin Yol Haritası” metnini dikkate almasını talep ettiklerini belirten Atınç, “Sağlıklı bir gelecek için önümüzdeki 10 yıllık süreçte doğru politikalar ve stratejiler izlenerek, pestisitlere dayanan konvansiyonel tarım sistemi, yerini agroekolojik, organik ve onarıcı tarıma bırakmalıdır.” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve trabzonhabermerkezi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Adana escort bayan Çukurova escort bayan Seyhan escort bayan Ankara escort bayan Mamak escort bayan Etimesgut escort bayan Polatlı escort bayan Pursaklar escort bayan Haymana escort bayan Çankaya escort bayan Keçiören escort bayan Sincan escort bayan Antalya escort bayan Kumluca escort bayan Konyaaltı escort bayan Manavgat escort bayan Muratpaşa escort bayan Kaş escort bayan Alanya escort bayan Kemer escort bayan Bursa escort bayan Eskişehir escort bayan Gaziantep escort bayan Şahinbey escort bayan Nizip escort bayan Şehitkamil escort bayan İstanbul escort bayan Merter escort bayan Nişantaşı escort bayan Şerifali escort bayan Maltepe escort bayan Sancaktepe escort bayan Eyüpsultan escort bayan Şişli escort bayan Kayaşehir escort bayan Büyükçekmece escort bayan Beşiktaş escort bayan Mecidiyeköy escort bayan Zeytinburnu escort bayan Sarıyer escort bayan Bayrampaşa escort bayan Fulya escort bayan Beyoğlu escort bayan Başakşehir escort bayan Tuzla escort bayan Beylikdüzü escort bayan Pendik escort bayan Bağcılar escort bayan Ümraniye escort bayan Üsküdar escort bayan Esenyurt escort bayan Küçükçekmece escort bayan Esenler escort bayan Güngören escort bayan Kurtköy escort bayan Bahçelievler escort bayan Sultanbeyli escort bayan Ataşehir escort bayan Kağıthane escort bayan Fatih escort bayan Çekmeköy escort bayan Çatalca escort bayan Bakırköy escort bayan Kadıköy escort bayan Avcılar escort bayan Beykoz escort bayan Kartal escort bayan İzmir escort bayan Balçova escort bayan Konak escort bayan Bayraklı escort bayan Buca escort bayan Çiğli escort bayan Gaziemir escort bayan Bergama escort bayan Karşıyaka escort bayan Urla escort bayan Bornova escort bayan Çeşme escort bayan Kayseri escort bayan Kocaeli escort bayan Gebze escort bayan İzmit escort bayan Malatya escort bayan Manisa escort bayan Mersin escort bayan Yenişehir escort bayan Mezitli escort bayan Erdemli escort bayan Silifke escort bayan Akdeniz escort bayan Anamur escort bayan Muğla escort bayan Bodrum escort bayan Milas escort bayan Dalaman escort bayan Marmaris escort bayan Fethiye escort bayan Datça escort bayan Samsun escort bayan Atakum escort bayan İlkadım escort bayan Adıyaman escort bayan Afyonkarahisar escort bayan Ağrı escort bayan Aksaray escort bayan Amasya escort bayan Ardahan escort bayan Artvin escort bayan Aydın escort bayan Balıkesir escort bayan Bartın escort bayan Batman escort bayan Bayburt escort bayan Bilecik escort bayan Bingöl escort bayan Bitlis escort bayan Bolu escort bayan Burdur escort bayan Çanakkale escort bayan Çankırı escort bayan Çorum escort bayan Denizli escort bayan Diyarbakır escort bayan Düzce escort bayan Edirne escort bayan Elazığ escort bayan Erzincan escort bayan Erzurum escort bayan Giresun escort bayan Gümüşhane escort bayan Hakkari escort bayan Hatay escort bayan Iğdır escort bayan Isparta escort bayan Kahramanmaraş escort bayan Karabük escort bayan Karaman escort bayan Kars escort bayan Kastamonu escort bayan Kırıkkale escort bayan Kırklareli escort bayan Kırşehir escort bayan Kilis escort bayan Konya escort bayan Kütahya escort bayan Mardin escort bayan Muş escort bayan Nevşehir escort bayan Niğde escort bayan Ordu escort bayan Osmaniye escort bayan Rize escort bayan Sakarya escort bayan Siirt escort bayan Sinop escort bayan Sivas escort bayan Şanlıurfa escort bayan Şırnak escort bayan Tekirdağ escort bayan Tokat escort bayan Trabzon escort bayan Tunceli escort bayan Uşak escort bayan Van escort bayan Yalova escort bayan Yozgat escort bayan Zonguldak escort bayan
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.