Kış mevsiminde “göz kuruluğu" riskine dikkat!

Sağlık 02.01.2025 - 17:00, Güncelleme: 02.01.2025 - 17:00
 

Kış mevsiminde “göz kuruluğu" riskine dikkat!

Göz yüzeyini nemli tutan gözyaşı üretiminin yeterince olmaması ya da gözyaşının kalitesinin bozulması sonucu ortaya çıkan göz kuruluğu, gözlerde yanma, batma, kızarıklık ve yabancı cisim hissi gibi belirtilerle kendini gösteriyor. İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Hasan Kızıltoprak, kış mevsiminde kuru ve soğuk havaların ve özellikle kapalı alanlarda kullanılan ısıtma sistemlerinin, havadaki nem oranını düşürerek gözlerin kurumasına yol açabileceğini söyledi. Kapalı alanlarda nemlendirici cihazlar kullanmak, bol su tüketmek ve suni gözyaşı damlalarıyla gözleri nemlendirmenin faydalı olabileceğini belirten Kızıltoprak, Omega-3 yağ asitlerinden zengin bir diyetin gözyaşı kalitesini iyileştirmede etkili olabileceğini kaydetti. İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Hasan Kızıltoprak, göz kuruluğunun nedenleri ve önlenmesine ilişkin değerlendirmede bulundu. Göz kuruluğunun, göz yüzeyini nemli tutan gözyaşı üretiminin yeterince olmaması ya da gözyaşının kalitesinin bozulması sonucu ortaya çıkan bir durum olduğunu belirten Kızıltoprak, “Gözyaşının eksikliği veya kalitesindeki sorun, göz yüzeyinin kurumasına ve tahriş olmasına neden olur. Bu durum, gözlerde yanma, batma, kızarıklık ve yabancı cisim hissi gibi belirtilerle kendini gösterir” dedi. Menopoz döneminde tetiklenebiliyor Göz kuruluğunun başlıca nedenlerini uzun süre bilgisayar veya telefon ekranına bakmak, rüzgârlı veya kuru havalarda bulunmak ve yaşlanmaya bağlı olarak gözyaşı üretiminin azalması olarak sıralayan Kızıltoprak, “Ayrıca hormonal değişiklikler, özellikle menopoz döneminde kadınlarda, göz kuruluğunu sıkça tetikleyebilir. Bunun yanında antihistaminik, antidepresan veya beta bloker gibi ilaçların kullanımı da gözyaşı üretimini olumsuz etkileyebilir” uyarısında bulundu. Uzun süre kontakt lens kullanımı da kuruluğa neden olabilir Bazı sağlık sorunlarının da göz kuruluğuna yol açabileceğini kaydeden Kızıltoprak, “Örneğin Sjogren Sendromu, diyabet veya romatoid artrit gibi hastalıklar gözyaşı bezlerini etkileyebilir. Uzun süre kontakt lens kullanımı veya LASIK gibi cerrahi müdahaleler de kuruluğa neden olabilir. Çevresel faktörler, beslenme eksiklikleri (özellikle omega-3 yağ asitleri) ve yetersiz su tüketimi de göz kuruluğunun yaygın sebeplerindendir” diye konuştu. Gözde yanma, batma ve kuruluk hissi oluşuyor Göz kuruluğunun genellikle gözde yanma, batma veya kuruluk hissiyle kendini gösterdiğini ifade eden Kızıltoprak, “Bazı insanlar, gözlerinde yabancı bir cisim varmış gibi rahatsızlık hissedebilir. Özellikle ekran karşısında uzun süre vakit geçirdiğinizde veya rüzgârlı, kuru bir ortamda bulunduğunuzda bu belirtiler daha da belirginleşebilir. Gözlerde kızarıklık, bulanık görme ve ışığa karşı hassasiyet de sık karşılaşılan diğer belirtiler arasındadır” dedi. Gözlerde sulanma da görülebilir Göz kuruluğunda bazen gözlerde sulanma da görülebildiğini söyleyen Kızıltoprak, “İlginç bir şekilde, göz kuruluğu olan kişilerde gözlerde sulanma da görülebilir. Bu, gözlerin kuruluğa tepki olarak fazla miktarda ama yetersiz kaliteye sahip gözyaşı üretmesinden kaynaklanır. Ayrıca, göz kapaklarınız ağırlaşmış gibi hissedebilir ve kontakt lens kullanıyorsanız lenslerinizi takarken rahatsızlık duyabilirsiniz” dedi.   Kapalı alanlardaki ısıtma sistemlerine dikkat! Göz kuruluğunun her mevsimde görülebildiğini ancak bazı mevsimsel faktörlerin bu durumu tetikleyebildiğini ifade eden Kızıltoprak, “Örneğin yaz aylarında sıcak hava ve rüzgâr kuruluğa neden olabilirken, kış mevsiminde kuru ve soğuk havalar, özellikle de kapalı alanlarda kullanılan ısıtma sistemleri, havadaki nem oranını düşürerek gözlerin kurumasına yol açabilir. Ayrıca kış aylarında rüzgârlı havalarda dışarıda bulunmak da gözyaşı buharlaşmasını artırabilir. Kış mevsiminde göz kuruluğu yaşayanlar, gözlerinde yanma, batma, kızarıklık ve yabancı cisim hissi gibi belirtilerle daha sık karşılaşabilir. Kapalı alanlarda nemlendirici cihazlar kullanmak, bol su tüketmek ve suni gözyaşı damlalarıyla gözleri nemlendirmek bu dönemde oldukça faydalıdır” tavsiyesinde bulundu. Gözyaşı miktarı ve kalitesi ölçülebiliyor Göz kuruluğu teşhisinde genellikle bir göz doktorunun yaptığı detaylı muayenenin yeterli olduğunu belirten Kızıltoprak, şunları söyledi: “Doktor öncelikle şikayetlerinizi dinler ve belirtilerinizi değerlendirir. Göz yüzeyinizde herhangi bir tahriş veya hasar olup olmadığını incelemek için özel boyalar kullanabilir. Bu boyalar, kuruluk nedeniyle göz yüzeyinde oluşmuş hasarları daha net görmeye yardımcı olur. Ayrıca gözyaşı miktarını ve kalitesini değerlendirmek için ‘Schirmer Testi’ gibi basit testler uygulanabilir. Bu testte, gözyaşı üretimini ölçmek için göz kapaklarınıza ince bir kâğıt şerit yerleştirilir. Daha detaylı bir inceleme gerekirse, gözyaşı filminin ne kadar hızlı buharlaştığını ölçen testler de yapılabilir. Bazı durumlarda, kuruluğun altta yatan bir sağlık sorunundan kaynaklanıp kaynaklanmadığını anlamak için başka tıbbi testler gerekebilir. Doktorunuzun yaptığı bu değerlendirmeler, doğru teşhis ve uygun tedavi planı için oldukça önemlidir.” Suni gözyaşı damlaları kullanılabilir Göz kuruluğunun genellikle tedavi edilebilen bir durum olduğunu ve tedavinin altta yatan nedenlere göre şekillendirildiğini kaydede Kızıltoprak, “Hafif vakalarda, suni gözyaşı damlaları kullanmak oldukça etkili bir yöntemdir. Bunlar göz yüzeyini nemlendirerek kuruluk hissini azaltır. Aynı zamanda ekran başında uzun süre vakit geçiriyorsanız, sık sık göz kırpmayı hatırlamak ve 20-20-20 kuralını uygulamak (her 20 dakikada bir, 20 saniye boyunca 20 metre uzağa bakmak) da rahatlama sağlayabilir” diye konuştu. Omega-3 ve ceviz gözyaşı kalitesini iyileştirmede etkili oluyor Doç. Dr. Hasan Kızıltoprak, daha ciddi vakalarda doktorların gözyaşı üretimini artırmaya yönelik ilaçlar reçete edebildiğini ya da gözyaşının gözde daha uzun süre kalmasını sağlamak için gözyaşı kanallarını kısmen kapatma (punctal tıkaç) yöntemini önerebileceğini kaydetti. Kızıltoprak, “Omega-3 yağ asitlerinden zengin bir diyet, gözyaşı kalitesini iyileştirmede etkili olabilir ve göz sağlığınızı destekler. Bu nedenle balık, balık yağı takviyeleri, ceviz ve keten tohumu gibi besinleri tüketmeye özen gösterin. Eğer göz kuruluğunuz Sjogren sendromu, diyabet veya romatoid artrit gibi altta yatan bir hastalıktan kaynaklanıyorsa, bu hastalıkların tedavi edilmesi de göz kuruluğunun kontrol altına alınmasına yardımcı olur. Tedavi sürecinizde göz doktorunuzla düzenli iletişimde olmanız oldukça önemlidir” diye konuştu. Kornea tabakası zarar görebilir “Göz kuruluğu tedavi edilmez veya ihmal edilirse, zamanla göz yüzeyinde daha ciddi sorunlar ortaya çıkabilir” uyarısında bulunan Kızıltoprak, “Örneğin gözdeki kornea tabakası kuruluk nedeniyle zarar görebilir ve bu durum enfeksiyon riskini artırabilir. Ayrıca sürekli tahrişe bağlı olarak korneada küçük yaralar ya da ülserler oluşabilir. Bu yaralar tedavi edilmezse, görme kaybına kadar varabilecek ciddi komplikasyonlara yol açabilir” diye konuştu. Günlük yaşamı olumsuz etkileyebilir Uzun süreli göz kuruluğunun aynı zamanda yaşam kalitesini de olumsuz etkileyebileceğini ifade eden Kızıltoprak, “Gözlerde sürekli yanma, batma ve rahatsızlık hissi günlük aktiviteleri zorlaştırabilir. Bulanık görme ve ışığa hassasiyet gibi belirtiler nedeniyle okuma, bilgisayar kullanma veya araba sürme gibi işler güçleşebilir. Bu yüzden göz kuruluğu belirtilerini hafife almamak ve düzenli bir şekilde tedavi uygulamak hem göz sağlığınızı korumak hem de yaşam kalitenizi artırmak için önemlidir” diye konuştu. Bazı basit ama etkili alışkanlıklar edinilebilir Göz kuruluğunu önlemek için günlük yaşamda bazı basit ama etkili alışkanlıklar edinilebileceğini kaydeden Kızıltoprak, “Öncelikle bol su içmek vücudunuzu nemli tutar ve gözlerinizin kurumasını önlemeye yardımcı olur. Ayrıca gözlerinizi korumak için kuru ve rüzgârlı havalarda güneş gözlüğü kullanmayı ihmal etmeyin. Ev veya ofis ortamında ise nemlendirici cihazlar kullanarak havadaki nem oranını artırabilirsiniz. Bu, özellikle kış aylarında ısıtma sistemlerinin havayı kuruttuğu durumlarda oldukça faydalıdır. Ekran başında uzun süre vakit geçiriyorsanız sık sık göz kırpmayı unutmamalısınız. Eğer gözlerinizde kuruluk hissettiğiniz anlar oluyorsa suni gözyaşı damlaları kullanmak da iyi bir önlem olacaktır. Bu basit adımlarla göz sağlığınızı koruyabilirsiniz!” Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Göz yüzeyini nemli tutan gözyaşı üretiminin yeterince olmaması ya da gözyaşının kalitesinin bozulması sonucu ortaya çıkan göz kuruluğu, gözlerde yanma, batma, kızarıklık ve yabancı cisim hissi gibi belirtilerle kendini gösteriyor.

İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Hasan Kızıltoprak, kış mevsiminde kuru ve soğuk havaların ve özellikle kapalı alanlarda kullanılan ısıtma sistemlerinin, havadaki nem oranını düşürerek gözlerin kurumasına yol açabileceğini söyledi. Kapalı alanlarda nemlendirici cihazlar kullanmak, bol su tüketmek ve suni gözyaşı damlalarıyla gözleri nemlendirmenin faydalı olabileceğini belirten Kızıltoprak, Omega-3 yağ asitlerinden zengin bir diyetin gözyaşı kalitesini iyileştirmede etkili olabileceğini kaydetti.

İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Hasan Kızıltoprak, göz kuruluğunun nedenleri ve önlenmesine ilişkin değerlendirmede bulundu.

Göz kuruluğunun, göz yüzeyini nemli tutan gözyaşı üretiminin yeterince olmaması ya da gözyaşının kalitesinin bozulması sonucu ortaya çıkan bir durum olduğunu belirten Kızıltoprak, “Gözyaşının eksikliği veya kalitesindeki sorun, göz yüzeyinin kurumasına ve tahriş olmasına neden olur. Bu durum, gözlerde yanma, batma, kızarıklık ve yabancı cisim hissi gibi belirtilerle kendini gösterir” dedi.

Menopoz döneminde tetiklenebiliyor

Göz kuruluğunun başlıca nedenlerini uzun süre bilgisayar veya telefon ekranına bakmak, rüzgârlı veya kuru havalarda bulunmak ve yaşlanmaya bağlı olarak gözyaşı üretiminin azalması olarak sıralayan Kızıltoprak, “Ayrıca hormonal değişiklikler, özellikle menopoz döneminde kadınlarda, göz kuruluğunu sıkça tetikleyebilir. Bunun yanında antihistaminik, antidepresan veya beta bloker gibi ilaçların kullanımı da gözyaşı üretimini olumsuz etkileyebilir” uyarısında bulundu.

Uzun süre kontakt lens kullanımı da kuruluğa neden olabilir

Bazı sağlık sorunlarının da göz kuruluğuna yol açabileceğini kaydeden Kızıltoprak, “Örneğin Sjogren Sendromu, diyabet veya romatoid artrit gibi hastalıklar gözyaşı bezlerini etkileyebilir. Uzun süre kontakt lens kullanımı veya LASIK gibi cerrahi müdahaleler de kuruluğa neden olabilir. Çevresel faktörler, beslenme eksiklikleri (özellikle omega-3 yağ asitleri) ve yetersiz su tüketimi de göz kuruluğunun yaygın sebeplerindendir” diye konuştu.

Gözde yanma, batma ve kuruluk hissi oluşuyor

Göz kuruluğunun genellikle gözde yanma, batma veya kuruluk hissiyle kendini gösterdiğini ifade eden Kızıltoprak, “Bazı insanlar, gözlerinde yabancı bir cisim varmış gibi rahatsızlık hissedebilir. Özellikle ekran karşısında uzun süre vakit geçirdiğinizde veya rüzgârlı, kuru bir ortamda bulunduğunuzda bu belirtiler daha da belirginleşebilir. Gözlerde kızarıklık, bulanık görme ve ışığa karşı hassasiyet de sık karşılaşılan diğer belirtiler arasındadır” dedi.

Gözlerde sulanma da görülebilir

Göz kuruluğunda bazen gözlerde sulanma da görülebildiğini söyleyen Kızıltoprak, “İlginç bir şekilde, göz kuruluğu olan kişilerde gözlerde sulanma da görülebilir. Bu, gözlerin kuruluğa tepki olarak fazla miktarda ama yetersiz kaliteye sahip gözyaşı üretmesinden kaynaklanır. Ayrıca, göz kapaklarınız ağırlaşmış gibi hissedebilir ve kontakt lens kullanıyorsanız lenslerinizi takarken rahatsızlık duyabilirsiniz” dedi.
 
Kapalı alanlardaki ısıtma sistemlerine dikkat!

Göz kuruluğunun her mevsimde görülebildiğini ancak bazı mevsimsel faktörlerin bu durumu tetikleyebildiğini ifade eden Kızıltoprak, “Örneğin yaz aylarında sıcak hava ve rüzgâr kuruluğa neden olabilirken, kış mevsiminde kuru ve soğuk havalar, özellikle de kapalı alanlarda kullanılan ısıtma sistemleri, havadaki nem oranını düşürerek gözlerin kurumasına yol açabilir. Ayrıca kış aylarında rüzgârlı havalarda dışarıda bulunmak da gözyaşı buharlaşmasını artırabilir.
Kış mevsiminde göz kuruluğu yaşayanlar, gözlerinde yanma, batma, kızarıklık ve yabancı cisim hissi gibi belirtilerle daha sık karşılaşabilir. Kapalı alanlarda nemlendirici cihazlar kullanmak, bol su tüketmek ve suni gözyaşı damlalarıyla gözleri nemlendirmek bu dönemde oldukça faydalıdır” tavsiyesinde bulundu.

Gözyaşı miktarı ve kalitesi ölçülebiliyor

Göz kuruluğu teşhisinde genellikle bir göz doktorunun yaptığı detaylı muayenenin yeterli olduğunu belirten Kızıltoprak, şunları söyledi: “Doktor öncelikle şikayetlerinizi dinler ve belirtilerinizi değerlendirir. Göz yüzeyinizde herhangi bir tahriş veya hasar olup olmadığını incelemek için özel boyalar kullanabilir. Bu boyalar, kuruluk nedeniyle göz yüzeyinde oluşmuş hasarları daha net görmeye yardımcı olur. Ayrıca gözyaşı miktarını ve kalitesini değerlendirmek için ‘Schirmer Testi’ gibi basit testler uygulanabilir. Bu testte, gözyaşı üretimini ölçmek için göz kapaklarınıza ince bir kâğıt şerit yerleştirilir. Daha detaylı bir inceleme gerekirse, gözyaşı filminin ne kadar hızlı buharlaştığını ölçen testler de yapılabilir. Bazı durumlarda, kuruluğun altta yatan bir sağlık sorunundan kaynaklanıp kaynaklanmadığını anlamak için başka tıbbi testler gerekebilir. Doktorunuzun yaptığı bu değerlendirmeler, doğru teşhis ve uygun tedavi planı için oldukça önemlidir.”

Suni gözyaşı damlaları kullanılabilir

Göz kuruluğunun genellikle tedavi edilebilen bir durum olduğunu ve tedavinin altta yatan nedenlere göre şekillendirildiğini kaydede Kızıltoprak, “Hafif vakalarda, suni gözyaşı damlaları kullanmak oldukça etkili bir yöntemdir. Bunlar göz yüzeyini nemlendirerek kuruluk hissini azaltır. Aynı zamanda ekran başında uzun süre vakit geçiriyorsanız, sık sık göz kırpmayı hatırlamak ve 20-20-20 kuralını uygulamak (her 20 dakikada bir, 20 saniye boyunca 20 metre uzağa bakmak) da rahatlama sağlayabilir” diye konuştu.

Omega-3 ve ceviz gözyaşı kalitesini iyileştirmede etkili oluyor

Doç. Dr. Hasan Kızıltoprak, daha ciddi vakalarda doktorların gözyaşı üretimini artırmaya yönelik ilaçlar reçete edebildiğini ya da gözyaşının gözde daha uzun süre kalmasını sağlamak için gözyaşı kanallarını kısmen kapatma (punctal tıkaç) yöntemini önerebileceğini kaydetti. Kızıltoprak, “Omega-3 yağ asitlerinden zengin bir diyet, gözyaşı kalitesini iyileştirmede etkili olabilir ve göz sağlığınızı destekler. Bu nedenle balık, balık yağı takviyeleri, ceviz ve keten tohumu gibi besinleri tüketmeye özen gösterin. Eğer göz kuruluğunuz Sjogren sendromu, diyabet veya romatoid artrit gibi altta yatan bir hastalıktan kaynaklanıyorsa, bu hastalıkların tedavi edilmesi de göz kuruluğunun kontrol altına alınmasına yardımcı olur. Tedavi sürecinizde göz doktorunuzla düzenli iletişimde olmanız oldukça önemlidir” diye konuştu.

Kornea tabakası zarar görebilir

“Göz kuruluğu tedavi edilmez veya ihmal edilirse, zamanla göz yüzeyinde daha ciddi sorunlar ortaya çıkabilir” uyarısında bulunan Kızıltoprak, “Örneğin gözdeki kornea tabakası kuruluk nedeniyle zarar görebilir ve bu durum enfeksiyon riskini artırabilir. Ayrıca sürekli tahrişe bağlı olarak korneada küçük yaralar ya da ülserler oluşabilir. Bu yaralar tedavi edilmezse, görme kaybına kadar varabilecek ciddi komplikasyonlara yol açabilir” diye konuştu.

Günlük yaşamı olumsuz etkileyebilir

Uzun süreli göz kuruluğunun aynı zamanda yaşam kalitesini de olumsuz etkileyebileceğini ifade eden Kızıltoprak, “Gözlerde sürekli yanma, batma ve rahatsızlık hissi günlük aktiviteleri zorlaştırabilir. Bulanık görme ve ışığa hassasiyet gibi belirtiler nedeniyle okuma, bilgisayar kullanma veya araba sürme gibi işler güçleşebilir. Bu yüzden göz kuruluğu belirtilerini hafife almamak ve düzenli bir şekilde tedavi uygulamak hem göz sağlığınızı korumak hem de yaşam kalitenizi artırmak için önemlidir” diye konuştu.

Bazı basit ama etkili alışkanlıklar edinilebilir

Göz kuruluğunu önlemek için günlük yaşamda bazı basit ama etkili alışkanlıklar edinilebileceğini kaydeden Kızıltoprak, “Öncelikle bol su içmek vücudunuzu nemli tutar ve gözlerinizin kurumasını önlemeye yardımcı olur. Ayrıca gözlerinizi korumak için kuru ve rüzgârlı havalarda güneş gözlüğü kullanmayı ihmal etmeyin. Ev veya ofis ortamında ise nemlendirici cihazlar kullanarak havadaki nem oranını artırabilirsiniz. Bu, özellikle kış aylarında ısıtma sistemlerinin havayı kuruttuğu durumlarda oldukça faydalıdır. Ekran başında uzun süre vakit geçiriyorsanız sık sık göz kırpmayı unutmamalısınız. Eğer gözlerinizde kuruluk hissettiğiniz anlar oluyorsa suni gözyaşı damlaları kullanmak da iyi bir önlem olacaktır. Bu basit adımlarla göz sağlığınızı koruyabilirsiniz!”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve trabzonhabermerkezi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Adana escort bayan Çukurova escort bayan Seyhan escort bayan Ankara escort bayan Mamak escort bayan Etimesgut escort bayan Polatlı escort bayan Pursaklar escort bayan Haymana escort bayan Çankaya escort bayan Keçiören escort bayan Sincan escort bayan Antalya escort bayan Kumluca escort bayan Konyaaltı escort bayan Manavgat escort bayan Muratpaşa escort bayan Kaş escort bayan Alanya escort bayan Kemer escort bayan Bursa escort bayan Eskişehir escort bayan Gaziantep escort bayan Şahinbey escort bayan Nizip escort bayan Şehitkamil escort bayan İstanbul escort bayan Merter escort bayan Nişantaşı escort bayan Şerifali escort bayan Maltepe escort bayan Sancaktepe escort bayan Eyüpsultan escort bayan Şişli escort bayan Kayaşehir escort bayan Büyükçekmece escort bayan Beşiktaş escort bayan Mecidiyeköy escort bayan Zeytinburnu escort bayan Sarıyer escort bayan Bayrampaşa escort bayan Fulya escort bayan Beyoğlu escort bayan Başakşehir escort bayan Tuzla escort bayan Beylikdüzü escort bayan Pendik escort bayan Bağcılar escort bayan Ümraniye escort bayan Üsküdar escort bayan Esenyurt escort bayan Küçükçekmece escort bayan Esenler escort bayan Güngören escort bayan Kurtköy escort bayan Bahçelievler escort bayan Sultanbeyli escort bayan Ataşehir escort bayan Kağıthane escort bayan Fatih escort bayan Çekmeköy escort bayan Çatalca escort bayan Bakırköy escort bayan Kadıköy escort bayan Avcılar escort bayan Beykoz escort bayan Kartal escort bayan İzmir escort bayan Balçova escort bayan Konak escort bayan Bayraklı escort bayan Buca escort bayan Çiğli escort bayan Gaziemir escort bayan Bergama escort bayan Karşıyaka escort bayan Urla escort bayan Bornova escort bayan Çeşme escort bayan Kayseri escort bayan Kocaeli escort bayan Gebze escort bayan İzmit escort bayan Malatya escort bayan Manisa escort bayan Mersin escort bayan Yenişehir escort bayan Mezitli escort bayan Erdemli escort bayan Silifke escort bayan Akdeniz escort bayan Anamur escort bayan Muğla escort bayan Bodrum escort bayan Milas escort bayan Dalaman escort bayan Marmaris escort bayan Fethiye escort bayan Datça escort bayan Samsun escort bayan Atakum escort bayan İlkadım escort bayan Adıyaman escort bayan Afyonkarahisar escort bayan Ağrı escort bayan Aksaray escort bayan Amasya escort bayan Ardahan escort bayan Artvin escort bayan Aydın escort bayan Balıkesir escort bayan Bartın escort bayan Batman escort bayan Bayburt escort bayan Bilecik escort bayan Bingöl escort bayan Bitlis escort bayan Bolu escort bayan Burdur escort bayan Çanakkale escort bayan Çankırı escort bayan Çorum escort bayan Denizli escort bayan Diyarbakır escort bayan Düzce escort bayan Edirne escort bayan Elazığ escort bayan Erzincan escort bayan Erzurum escort bayan Giresun escort bayan Gümüşhane escort bayan Hakkari escort bayan Hatay escort bayan Iğdır escort bayan Isparta escort bayan Kahramanmaraş escort bayan Karabük escort bayan Karaman escort bayan Kars escort bayan Kastamonu escort bayan Kırıkkale escort bayan Kırklareli escort bayan Kırşehir escort bayan Kilis escort bayan Konya escort bayan Kütahya escort bayan Mardin escort bayan Muş escort bayan Nevşehir escort bayan Niğde escort bayan Ordu escort bayan Osmaniye escort bayan Rize escort bayan Sakarya escort bayan Siirt escort bayan Sinop escort bayan Sivas escort bayan Şanlıurfa escort bayan Şırnak escort bayan Tekirdağ escort bayan Tokat escort bayan Trabzon escort bayan Tunceli escort bayan Uşak escort bayan Van escort bayan Yalova escort bayan Yozgat escort bayan Zonguldak escort bayan
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.