Alerji Testinin Pozitif Çıkması Aktif Bir Alerji Olduğunu Göstermeyebilir!

Sağlık 06.08.2024 - 11:34, Güncelleme: 06.08.2024 - 11:34
 

Alerji Testinin Pozitif Çıkması Aktif Bir Alerji Olduğunu Göstermeyebilir!

Alerji ve atopi birbirlerine benzerlikleri nedeniyle sıkça karıştırılan kavramlar. Her iki durumda da alerji testlerinin pozitif değer gösterdiğini söyleyen Çocuk Alerjisi ve İmmünolojisi Uzmanı Prof. Dr. Hülya Ercan Sarıçoban, ancak her pozitif sonuçta tedaviye gerek duyulmadığının altını çizdi. Özellikle ailelerin çocuklarında bu noktaya dikkat etmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Sarıçoban, “Atopisi var diye çocukların hayatını kısıtlamamaları, gereksiz diyetlerle çocukların büyüme gelişmesini olumsuz etkileyecek sonuçlara neden olmamaları gerekir” dedi.    Alerji özellikle son yıllarda üzerinde en çok konuşulan hastalıkların başında geliyor. Çevresel etkenlerdeki değişikliklerle birlikte alerjinin neden olduğu sorunlarla baş etmek zorunda kalan insanların sayısı da her geçen gün artıyor. Bu noktada önemli bir ayrıntıya dikkat çeken Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Çocuk Alerjisi ve İmmünolojisi Uzmanı Prof. Dr. Hülya Ercan Sarıçoban, alerji testi pozitif çıkan her çocuğun mutlaka hasta olacağı anlamanı gelmeyebildiğini söyledi.  Alerjiyle çok yakın olmakla birlikte birbiriyle ayrımı yapılamayan ve karıştırılan bir kavram olan atopiden bahseden Prof. Dr. Sarıçoban, “Aslında atopi ve alerji terimleri sıkça karıştırılır, ancak aslında farklı tıbbi durumlardan bahsederler. Atopi, genetik yatkınlık sonucu vücudun alerjenlere karşı aşırı tepki verme eğilimidir, alerji ise bu tepkinin kendisidir” diye konuştu.    ATOPİ VE ALERJİ ARASINDAKİ FARK NEDİR?  “Testlerde atopi çıkması, kişinin alerji geliştirme eğilimini gösterir ancak bu mutlaka aktif bir alerjisi olduğu anlamına gelmez” diye konuşan Prof. Dr. Sarıçoban, sözlerine şöyle devam etti: “Alerjisinin olup olmadığı bilinmeyen herhangi bir 100 kişiye alerji testi yapılsa, 20-30 kişide teste alınan maddelerden bazı şeylere karşı az ya da çok pozitiflik tespit edilir. Bu durum kişinin o maddeye karşı duyarlı olduğunu gösterir. Alerji ise bununla karşılaşıldığı zaman tepki verip verilmemesi anlamına gelir. Yani, örneğin bir alerji testinde kişide fındık testi pozitif gözükebilir ancak kişi fındığı yediği zaman herhangi bir şikayet ortaya çıkmıyor ise bu durum atopidir sadece duyarlı olduğu anlamına gelir. Ancak bu kişi fındık yediği zaman döküntü oluyor, kaşıntı oluyor ise veya nefes darlığı gibi herhangi bir alerjik hastalık belirtisi ortaya çıkıyorsa alerjinin varlığı söz konusudur.”   ATOPİ HASTALIĞA DÖNÜŞMEZSE BELİRTİ VERMİYOR Bir kişinin genetik olarak kodlarında atopi var ise o kişilerin hayatının herhangi bir döneminde atopinin gelişebileceğini belirten Prof. Dr. Sarıçoban, “Ancak ortaya çıkabilmesi için ise çevresel olarak bu maddeyle onunla karşılaşılması gerekir. Örneğin bir kişinin mangoya karşı bir atopi geni olabilir. Ancak bu kişi hayatı boyunca hiç mango yemezse mango alerjisi yaşamaz” dedi. Prof. Dr. Sarıçoban, atopinin alerjik bir hastalığa dönüşmediği sürece herhangi bir belirtisinin de olmayacağına işaret ederek, “Sadece kanda ya da deriden yapılan alerji test pozitifliği söz konusudur. Ancak alerjinin belirtisi vardır. Bir şeye duyarlılık söz konusu ve buna bağlı da şikayetler varsa bu durumda alerji olduğu anlamına gelir” diye konuştu.    ATOPİ ALERJİK HASTALIĞIN GELİŞİMİNİ KOLAYLAŞTIRIYORI Atopik yapıda olmanın alerjik hastalığın oluşmasının kolaylaştırdığı gibi hastalığın şiddetini de artırdığını söyleyen Prof. Dr. Hülya E. Sarıçoban, “Çünkü atopi genleri alerjik hastalık genleri ile ortaktır. Çoğu zaman başlangıç genleri yani kök genler ortak yoldan ilerlemesi ve yabancı maddeye karşı yabancı bir şeye karşı oluşan cevabın da vücutta ortak gitmesi nedeniyle atopik bireyler alerjik hastalıklara daha yatkın olur. Yani genetik ve epigenetik faktörler buna sebep oluyor.” Diye konuştu.   ATOPİ YA DA ALERJİ OLMADAN DA HASTALIK GELİŞEBİLİR Alerjik hastalıklarda atopinin yaklaşık yüzde 30 ile 50 arasında pozitif olduğunu, yani kişinin bir şeye alerjisinin olmamasının alerjik bir hastalığı olmayacağı anlamına gelmediğini söyleyen Prof. Dr. Sarıçoban sözlerine şöyle devam etti: “Yani, atopisi, alerjisi olmadan da alerjik hastalık oluşabilir. Örneğin astım olan her hasta atopik değildir ya da bir alerjisi olmamasına rağmen astım hastasıdır. Dolayısıyla alerjisi atopik olanlara atopik astım, atopisi herhangi bir şeye alerjisi olmayanları da non-atopik astım diye ayrılır. Genellikle hastaların yaklaşık yüzde 40-50’sinde yatkınlık olur. Atopik dermatitte ise hastaların yaklaşık yüzde 30’unda herhangi bir şeye karşı atopi tespit edilir.”   TETİKLEYİCİLER HASTALIĞIN ORTAYA ÇIKMASINI KOLAYLAŞTIRIYOR “Eğer çevresel faktörler kişinin alerjisi ya da atopisi olan maddeler ise elbette ki hastalığın tetiklenmesine neden olur. Örneğin polene alerjisi ya da atopisi olan bir kişinin şikayetleri polenin yoğun olduğu dönemde hastalığı tetikler ve alerjisi artar” diye konuşan Prof. Dr. Sarıçoban, sözlerine şöyle devam etti: “Bununla birlikte çevresel faktörler bir kısmı irritandır. Yani testlerde tespit edilemese de hastalığın tetiklenmesi neden olur. Sigara dumanı, hava kirliliği, ortamın nemi, yemek kokusu gibi kokular bunların hepsi çevresel faktörledir. Ayrıca, işlenmiş gıdaların tüketilmesi, bağırsak florasının bozuk olması da çevresel faktörler arasında yer alır. Çevresel faktörler alerjik hastalıkların ortaya çıkışını kolaylaştırır. Bu faktörler epigenetik olarak tanımlanır. Yani genetik olmayıp ama o genetik yapıları taklit edercesine uyarır ve hastalığın ortaya çıkmasını sağlar. Dolayısıyla hastalıktan uzak durmak için bu maddelerden korunmak gerekir.”   BESLENMEDEN SİRKADYEN RİTME KADAR BİRÇOK UNSUR TEDAVİDE ROL OYNUYOR Korunmak ve önlemek adına öncelikle atopiye neden olan maddelerden uzak durmak ve çevresel faktörleri düzenlemek gerektiğini anlatan Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Çocuk Alerjisi ve İmmünolojisi Uzmanı Prof. Dr. Hülya Ercan Sarıçoban, “Alerjide öncelikle ilk tedavi prensibi, ilaçtan da önce alerjinin, atopinizin olduğu maddeden uzak durmaktır. Örneğin kedi alerjisi varsa kediden uzaklaşmak, fındığa alerjiniz varsa fındıktan uzaklaşmak gibi. Sonraki süreçte ilaç tedavisine başlanır. Semptomatik tedavi olarak tanımlanan hastalıkları kontrol edici, rahatlatıcı tedavileri verilir. Bunun yanında epigenetik faktörleri de güçlendirmek gerekir. İşlenmiş gıdalardan uzak durmak, sigara dumanından uzak durmak, probiyotiklerden zengin beslenmek, stresten uzak durmak, sirkadiyen ritmi ayarlamak alerjik hastalıkların tedavisinde rol oynar.”   EBEVEYNLER BU NOKTAYA DİKKAT ETMELİ! “Genellikle her atopisi olan şeyden uzak durması gerektiğine dair yanlış bir inanış var. Ancak kişi eğer atopisi olduğu maddeyle karşılaştığında bir tepki vermiyorsa, bu bir hastalığa dönüşmüyorsa engellemeye gerek kalmıyor.” diyen Prof. Dr. Hülya Ercan Sarıçoban, sözlerini şöyle tamamladı: “Örneğin yumurta atopisi tespit edilen bir kişi yumurta yediğinde veya çocuğuna yumurta yedirdiğinde herhangi bir tepki yaşamıyorsa yumurta yedirilmeye devam ediliyor. Çünkü yumurta, büyümek ve gelişim için çok önemli yapıcı bir protein olduğu için bu proteinden mahrum edilmemesi gerekiyor. Ancak kişinin hayat kalitesini de düşürecek çevresel faktörlerden olan nemli ortam, hava kirliliği gibi ortamlardan uzak durulmalı. Anne babaların atopisi var diye çocukların hayatını kısıtlamamaları, gereksiz diyet yapıp çocukların büyümesini gelişmesini olumsuz etkileyerek farklı sorunlara neden olmamalı.”   Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Alerji ve atopi birbirlerine benzerlikleri nedeniyle sıkça karıştırılan kavramlar. Her iki durumda da alerji testlerinin pozitif değer gösterdiğini söyleyen Çocuk Alerjisi ve İmmünolojisi Uzmanı Prof. Dr. Hülya Ercan Sarıçoban, ancak her pozitif sonuçta tedaviye gerek duyulmadığının altını çizdi. Özellikle ailelerin çocuklarında bu noktaya dikkat etmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Sarıçoban, “Atopisi var diye çocukların hayatını kısıtlamamaları, gereksiz diyetlerle çocukların büyüme gelişmesini olumsuz etkileyecek sonuçlara neden olmamaları gerekir” dedi. 

 

Alerji özellikle son yıllarda üzerinde en çok konuşulan hastalıkların başında geliyor. Çevresel etkenlerdeki değişikliklerle birlikte alerjinin neden olduğu sorunlarla baş etmek zorunda kalan insanların sayısı da her geçen gün artıyor. Bu noktada önemli bir ayrıntıya dikkat çeken Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Çocuk Alerjisi ve İmmünolojisi Uzmanı Prof. Dr. Hülya Ercan Sarıçoban, alerji testi pozitif çıkan her çocuğun mutlaka hasta olacağı anlamanı gelmeyebildiğini söyledi. 

Alerjiyle çok yakın olmakla birlikte birbiriyle ayrımı yapılamayan ve karıştırılan bir kavram olan atopiden bahseden Prof. Dr. Sarıçoban, “Aslında atopi ve alerji terimleri sıkça karıştırılır, ancak aslında farklı tıbbi durumlardan bahsederler. Atopi, genetik yatkınlık sonucu vücudun alerjenlere karşı aşırı tepki verme eğilimidir, alerji ise bu tepkinin kendisidir” diye konuştu. 

 

ATOPİ VE ALERJİ ARASINDAKİ FARK NEDİR?

 “Testlerde atopi çıkması, kişinin alerji geliştirme eğilimini gösterir ancak bu mutlaka aktif bir alerjisi olduğu anlamına gelmez” diye konuşan Prof. Dr. Sarıçoban, sözlerine şöyle devam etti: “Alerjisinin olup olmadığı bilinmeyen herhangi bir 100 kişiye alerji testi yapılsa, 20-30 kişide teste alınan maddelerden bazı şeylere karşı az ya da çok pozitiflik tespit edilir. Bu durum kişinin o maddeye karşı duyarlı olduğunu gösterir. Alerji ise bununla karşılaşıldığı zaman tepki verip verilmemesi anlamına gelir. Yani, örneğin bir alerji testinde kişide fındık testi pozitif gözükebilir ancak kişi fındığı yediği zaman herhangi bir şikayet ortaya çıkmıyor ise bu durum atopidir sadece duyarlı olduğu anlamına gelir. Ancak bu kişi fındık yediği zaman döküntü oluyor, kaşıntı oluyor ise veya nefes darlığı gibi herhangi bir alerjik hastalık belirtisi ortaya çıkıyorsa alerjinin varlığı söz konusudur.”

 

ATOPİ HASTALIĞA DÖNÜŞMEZSE BELİRTİ VERMİYOR

Bir kişinin genetik olarak kodlarında atopi var ise o kişilerin hayatının herhangi bir döneminde atopinin gelişebileceğini belirten Prof. Dr. Sarıçoban, “Ancak ortaya çıkabilmesi için ise çevresel olarak bu maddeyle onunla karşılaşılması gerekir. Örneğin bir kişinin mangoya karşı bir atopi geni olabilir. Ancak bu kişi hayatı boyunca hiç mango yemezse mango alerjisi yaşamaz” dedi. Prof. Dr. Sarıçoban, atopinin alerjik bir hastalığa dönüşmediği sürece herhangi bir belirtisinin de olmayacağına işaret ederek, “Sadece kanda ya da deriden yapılan alerji test pozitifliği söz konusudur. Ancak alerjinin belirtisi vardır. Bir şeye duyarlılık söz konusu ve buna bağlı da şikayetler varsa bu durumda alerji olduğu anlamına gelir” diye konuştu. 

 

ATOPİ ALERJİK HASTALIĞIN GELİŞİMİNİ KOLAYLAŞTIRIYORI

Atopik yapıda olmanın alerjik hastalığın oluşmasının kolaylaştırdığı gibi hastalığın şiddetini de artırdığını söyleyen Prof. Dr. Hülya E. Sarıçoban, “Çünkü atopi genleri alerjik hastalık genleri ile ortaktır. Çoğu zaman başlangıç genleri yani kök genler ortak yoldan ilerlemesi ve yabancı maddeye karşı yabancı bir şeye karşı oluşan cevabın da vücutta ortak gitmesi nedeniyle atopik bireyler alerjik hastalıklara daha yatkın olur. Yani genetik ve epigenetik faktörler buna sebep oluyor.” Diye konuştu.

 

ATOPİ YA DA ALERJİ OLMADAN DA HASTALIK GELİŞEBİLİR

Alerjik hastalıklarda atopinin yaklaşık yüzde 30 ile 50 arasında pozitif olduğunu, yani kişinin bir şeye alerjisinin olmamasının alerjik bir hastalığı olmayacağı anlamına gelmediğini söyleyen Prof. Dr. Sarıçoban sözlerine şöyle devam etti: “Yani, atopisi, alerjisi olmadan da alerjik hastalık oluşabilir. Örneğin astım olan her hasta atopik değildir ya da bir alerjisi olmamasına rağmen astım hastasıdır. Dolayısıyla alerjisi atopik olanlara atopik astım, atopisi herhangi bir şeye alerjisi olmayanları da non-atopik astım diye ayrılır. Genellikle hastaların yaklaşık yüzde 40-50’sinde yatkınlık olur. Atopik dermatitte ise hastaların yaklaşık yüzde 30’unda herhangi bir şeye karşı atopi tespit edilir.”

 

TETİKLEYİCİLER HASTALIĞIN ORTAYA ÇIKMASINI KOLAYLAŞTIRIYOR

“Eğer çevresel faktörler kişinin alerjisi ya da atopisi olan maddeler ise elbette ki hastalığın tetiklenmesine neden olur. Örneğin polene alerjisi ya da atopisi olan bir kişinin şikayetleri polenin yoğun olduğu dönemde hastalığı tetikler ve alerjisi artar” diye konuşan Prof. Dr. Sarıçoban, sözlerine şöyle devam etti: “Bununla birlikte çevresel faktörler bir kısmı irritandır. Yani testlerde tespit edilemese de hastalığın tetiklenmesi neden olur. Sigara dumanı, hava kirliliği, ortamın nemi, yemek kokusu gibi kokular bunların hepsi çevresel faktörledir. Ayrıca, işlenmiş gıdaların tüketilmesi, bağırsak florasının bozuk olması da çevresel faktörler arasında yer alır. Çevresel faktörler alerjik hastalıkların ortaya çıkışını kolaylaştırır. Bu faktörler epigenetik olarak tanımlanır. Yani genetik olmayıp ama o genetik yapıları taklit edercesine uyarır ve hastalığın ortaya çıkmasını sağlar. Dolayısıyla hastalıktan uzak durmak için bu maddelerden korunmak gerekir.”

 

BESLENMEDEN SİRKADYEN RİTME KADAR BİRÇOK UNSUR TEDAVİDE ROL OYNUYOR

Korunmak ve önlemek adına öncelikle atopiye neden olan maddelerden uzak durmak ve çevresel faktörleri düzenlemek gerektiğini anlatan Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Çocuk Alerjisi ve İmmünolojisi Uzmanı Prof. Dr. Hülya Ercan Sarıçoban, “Alerjide öncelikle ilk tedavi prensibi, ilaçtan da önce alerjinin, atopinizin olduğu maddeden uzak durmaktır. Örneğin kedi alerjisi varsa kediden uzaklaşmak, fındığa alerjiniz varsa fındıktan uzaklaşmak gibi. Sonraki süreçte ilaç tedavisine başlanır. Semptomatik tedavi olarak tanımlanan hastalıkları kontrol edici, rahatlatıcı tedavileri verilir. Bunun yanında epigenetik faktörleri de güçlendirmek gerekir. İşlenmiş gıdalardan uzak durmak, sigara dumanından uzak durmak, probiyotiklerden zengin beslenmek, stresten uzak durmak, sirkadiyen ritmi ayarlamak alerjik hastalıkların tedavisinde rol oynar.”

 

EBEVEYNLER BU NOKTAYA DİKKAT ETMELİ!

“Genellikle her atopisi olan şeyden uzak durması gerektiğine dair yanlış bir inanış var. Ancak kişi eğer atopisi olduğu maddeyle karşılaştığında bir tepki vermiyorsa, bu bir hastalığa dönüşmüyorsa engellemeye gerek kalmıyor.” diyen Prof. Dr. Hülya Ercan Sarıçoban, sözlerini şöyle tamamladı: “Örneğin yumurta atopisi tespit edilen bir kişi yumurta yediğinde veya çocuğuna yumurta yedirdiğinde herhangi bir tepki yaşamıyorsa yumurta yedirilmeye devam ediliyor. Çünkü yumurta, büyümek ve gelişim için çok önemli yapıcı bir protein olduğu için bu proteinden mahrum edilmemesi gerekiyor. Ancak kişinin hayat kalitesini de düşürecek çevresel faktörlerden olan nemli ortam, hava kirliliği gibi ortamlardan uzak durulmalı. Anne babaların atopisi var diye çocukların hayatını kısıtlamamaları, gereksiz diyet yapıp çocukların büyümesini gelişmesini olumsuz etkileyerek farklı sorunlara neden olmamalı.”  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve trabzonhabermerkezi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Adana escort bayan Çukurova escort bayan Seyhan escort bayan Ankara escort bayan Mamak escort bayan Etimesgut escort bayan Polatlı escort bayan Pursaklar escort bayan Haymana escort bayan Çankaya escort bayan Keçiören escort bayan Sincan escort bayan Antalya escort bayan Kumluca escort bayan Konyaaltı escort bayan Manavgat escort bayan Muratpaşa escort bayan Kaş escort bayan Alanya escort bayan Kemer escort bayan Bursa escort bayan Eskişehir escort bayan Gaziantep escort bayan Şahinbey escort bayan Nizip escort bayan Şehitkamil escort bayan İstanbul escort bayan Merter escort bayan Nişantaşı escort bayan Şerifali escort bayan Maltepe escort bayan Sancaktepe escort bayan Eyüpsultan escort bayan Şişli escort bayan Kayaşehir escort bayan Büyükçekmece escort bayan Beşiktaş escort bayan Mecidiyeköy escort bayan Zeytinburnu escort bayan Sarıyer escort bayan Bayrampaşa escort bayan Fulya escort bayan Beyoğlu escort bayan Başakşehir escort bayan Tuzla escort bayan Beylikdüzü escort bayan Pendik escort bayan Bağcılar escort bayan Ümraniye escort bayan Üsküdar escort bayan Esenyurt escort bayan Küçükçekmece escort bayan Esenler escort bayan Güngören escort bayan Kurtköy escort bayan Bahçelievler escort bayan Sultanbeyli escort bayan Ataşehir escort bayan Kağıthane escort bayan Fatih escort bayan Çekmeköy escort bayan Çatalca escort bayan Bakırköy escort bayan Kadıköy escort bayan Avcılar escort bayan Beykoz escort bayan Kartal escort bayan İzmir escort bayan Balçova escort bayan Konak escort bayan Bayraklı escort bayan Buca escort bayan Çiğli escort bayan Gaziemir escort bayan Bergama escort bayan Karşıyaka escort bayan Urla escort bayan Bornova escort bayan Çeşme escort bayan Kayseri escort bayan Kocaeli escort bayan Gebze escort bayan İzmit escort bayan Malatya escort bayan Manisa escort bayan Mersin escort bayan Yenişehir escort bayan Mezitli escort bayan Erdemli escort bayan Silifke escort bayan Akdeniz escort bayan Anamur escort bayan Muğla escort bayan Bodrum escort bayan Milas escort bayan Dalaman escort bayan Marmaris escort bayan Fethiye escort bayan Datça escort bayan Samsun escort bayan Atakum escort bayan İlkadım escort bayan Adıyaman escort bayan Afyonkarahisar escort bayan Ağrı escort bayan Aksaray escort bayan Amasya escort bayan Ardahan escort bayan Artvin escort bayan Aydın escort bayan Balıkesir escort bayan Bartın escort bayan Batman escort bayan Bayburt escort bayan Bilecik escort bayan Bingöl escort bayan Bitlis escort bayan Bolu escort bayan Burdur escort bayan Çanakkale escort bayan Çankırı escort bayan Çorum escort bayan Denizli escort bayan Diyarbakır escort bayan Düzce escort bayan Edirne escort bayan Elazığ escort bayan Erzincan escort bayan Erzurum escort bayan Giresun escort bayan Gümüşhane escort bayan Hakkari escort bayan Hatay escort bayan Iğdır escort bayan Isparta escort bayan Kahramanmaraş escort bayan Karabük escort bayan Karaman escort bayan Kars escort bayan Kastamonu escort bayan Kırıkkale escort bayan Kırklareli escort bayan Kırşehir escort bayan Kilis escort bayan Konya escort bayan Kütahya escort bayan Mardin escort bayan Muş escort bayan Nevşehir escort bayan Niğde escort bayan Ordu escort bayan Osmaniye escort bayan Rize escort bayan Sakarya escort bayan Siirt escort bayan Sinop escort bayan Sivas escort bayan Şanlıurfa escort bayan Şırnak escort bayan Tekirdağ escort bayan Tokat escort bayan Trabzon escort bayan Tunceli escort bayan Uşak escort bayan Van escort bayan Yalova escort bayan Yozgat escort bayan Zonguldak escort bayan
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.