Evin küçük çocuğu enfeksiyonlara daha dirençli

Sağlık 29.01.2024 - 12:05, Güncelleme: 29.01.2024 - 12:05
 

Evin küçük çocuğu enfeksiyonlara daha dirençli

Kış ayları ve soğuk hava enfeksiyon hastalıklarına da davetiye çıkarıyor. Çocukların ve ebeveynlerin alacağı koruyucu önlemlerle hastalıkların yayılımını azaltmanın mümkün olduğunu ve özellikle çocukların kendilerini yeterince koruyamamaları sebebiyle okul gibi kapalı alanlar konusunda çok dikkatli olunması gerektiğini vurgulayan Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayşe Sokullu, “Herhangi bir enfeksiyon hastalığına yakalanan çocukların, enfeksiyonu diğer çocuklara bulaştırmamaları için evde istirahat etmeleri ve okula gitmemeleri gerekiyor” açıklamasında bulundu. Kreş çağındaki çocuklarda kişisel hijyen bakımı henüz tam olarak gelişmediği için hastalıkların yayılımının çok daha hızlı olduğunu ifade eden Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayşe Sokullu, “Ebeveynlerin müdahale etme şansının olmadığı kreşlerde veya öğrenci nüfusunun çok olduğu okullarda hastalığın kontrolü daha da zorlaşıyor, çocuklarımız yanımızda olduğu sürece enfeksiyonlara karşı önlem almamız çok daha kolay oluyor” dedi. Her bakteri ve virüsün belirtisi farklı Şu sıralar enfeksiyon hastalıklarının en başında Influenza, Covid-19, rinovirüs, parainfluenza, RSV virüsleri ve Streptokok yani beta bakterisi olduğunu açıklayan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayşe Sokullu, “Okul ve kreşlere giden çocuklar arasında yaygın görülen Parainfluenza virüsü, ses tellerine yakın yerleri tutuyor ve köpek havlama sesine benzer bir öksürüğe neden olabiliyor. Influenza yüksek ateş, yoğun kas ağrısı ve halsizlikle seyredebiliyor. Rinovirüs daha çok burun kısmını tutarken; özellikle baş ağrıları, burun tıkanıklığı ve öksürük ile belirti veriyor” diye konuştu.  Covid-19’un da influenza benzeri tablolar sergileyebildiğinin altını çizen Dr. Ayşe Sokullu, “Yine solunum yoluyla bulaşan kızamık, kızamıkçık, halk arasında ‘öpücük hastalığı’ diye bilinen enfeksiyöz mononükleoz, parvovirüs (Beşinci Hastalık) ve suçiçeği vücudun çeşitli bölgelerinde döküntülere neden olabiliyor. Ayrıca kızamık ve suçiçeğini takip eden zatürre gibi ikincil enfeksiyonlar da meydana gelebiliyor. Mide-bağırsak sistemini etkileyen virüs enfeksiyonlarında; su gibi dışkılama sebebiyle sıvı kaybı, ateş ve kusma gibi belirtiler olabiliyor. Bakteriyel bağırsak enfeksiyonlarında ise ateş ve kusma belirtilerine ek olarak dışkı daha yoğun, kanlı ya da mukuslu olabiliyor” ifadelerini kullandı. Hasta çocuklar okula zorla gönderilmemeli Çocukların suya ulaşımının zor olduğu yerlerde enfeksiyon riskinin daha yüksek olduğunu söyleyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayşe Sokullu, “Enfeksiyonlar en çok eller aracılığıyla bulaşıyorlar. Özellikle grip virüsleri plastik ya da tahta gibi çocukların okulda dokundukları bazı eşyalarda 24 saate yakın barınabiliyorlar. En çok da damlacık enfeksiyonuyla bulaşan virüsler, öksürme ve aksırma ile havada asılı kalan tükürük parçalarında yaşıyorlar. Kalabalık sınıflarda da çocukların bu virüslerle dolu havayı soluması da kolaylaşıyor. Bu sebeple sınıfları sık sık havalandırmak el ve ortam temizliği kadar önem taşıyor. Herhangi bir enfeksiyon hastalığına yakalanan çocukların, enfeksiyonu diğer çocuklara bulaştırmamaları için evde istirahat etmeleri yani okula gitmemeleri gerekiyor. Ayrıca hastalıkların büyük artış gösterdiği kış aylarında, çocukların okulda hasta olan arkadaşlarıyla öpüşmemesi veya sarılmaması, hasta olan arkadaşlarının kullandığı materyalleri kullanmaması da oldukça önemli. Genellikle istirahat, bol sıvı alımı ve iyi beslenme desteği ile üst solunum yolu enfeksiyonları ilaçsız bir haftada atlatılabiliyor. Fakat çocuğun ateşini düşürmede ve besin desteği konusunda zorlanma söz konusuysa, kusma varsa ve ailede havale öyküsü bulunuyorsa evde tedavi yönetimi çok zorlayıcı olabilir. Bu noktada tedavinin donanımlı bir sağlık merkezinde yapılması daha uygun olur” uyarılarında bulundu. Kişisel hijyen alışkanlığı evde kazanılıyor Çocukların beslenme alışkanlıklarının, hasta olduklarında ebeveynleri tarafından sergilenmesi gereken davranış ve tutumların ya da hastalık oluşmadan önce alınacak önlemlerin çok önemli olduğunu hatırlatan Dr. Ayşe Sokullu, “Ebeveynler çocuklarını okuldayken göremeseler de kontrolü elden bırakmamalılar. Öncelikle evde kişisel hijyen davranışları yerleştirilmeli ve çocuğa örnek olunmalı. Enfeksiyondan korunmada en önemli adım el temizliğidir. Anne babayı sık sık ellerini yıkarken görmek bile çocuklar için önemli bir eğitimdir. Okulda ne yaşadıklarını anlatmaları istendiğinde çocuklardan laf almak neredeyse imkansızdır. Dolayısıyla bunu yaparken okuldan eve gelen çocuklara dolaylı sorular sorulabilir. Örneğin ‘Ellerini yıkıyor musun?’ yerine ‘Okuldaki sabununuzun kokusu güzel mi?’ veya ‘Sınıfınızı temizliyorlar mı?’ yerine ‘Sınıfınızı temizleyen teyzenin/amcanın adı ne?’ gibi hem çocuğu hem de okulu hijyen konusunda test edecek sorularla okuldaki durum da takip edilmeli” dedi. Çocukları steril bir fanusta büyümeyin Okul çağı çocuklarının enfeksiyona neden olan mikroorganizmalara duyarlılıklarının, anne ve babaların bazı tutumlarına göre de değişkenlik gösterebildiğini anlatan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayşe Sokullu, “Aşırı koruyucu tutumlar örneğin çocukların parkta, sokakta veya bahçede oynamasına engel olmak; doğanın mikroorganizmalarıyla tanışmalarını da engelliyor. Bu da çocukların o mikroorganizmalara yanıtının daha düşük seviyede kalmasına ve şiddetli enfeksiyon geçirmelerine sebep olabiliyor. Çocuk mikroorganizmalarla hiç karşılaşmadığı steril bir ortamda büyürse okul çağında hastalıklara hazırlıksız yakalanabiliyor.  İkinci çocuklar genellikle, bebekliklerinde hasta olup okula başladıklarında pek hasta olmazlar. Bunun nedeni aslında, bebekken abi veya ablasının okuldan eve hastalık getirmesi ve daha bebekken geçirdiği bu hastalıklar nedeniyle okul çağında karşılaşacağı hastalıklara bağışıklık kazanmasıdır. Fakat ilk çocuklar, yuvaya ya da ilkokula başladıklarında ilk defa kalabalık bir ortama girdikleri için virüs ve bakterilerle de ilk defa karşılaşıyorlar ve okulda daha sık enfeksiyon geçiriyorlar” şeklinde konuştu. Her hastalığın tedavisi antibiyotik değil Enfeksiyonlara karşı bağışıklık sistemini güçlendirmek için vücut egzersizlerinin ihmal edilmemesi gerektiği tüyosunu veren Uzm. Dr. Ayşe Sokullu, “Çocukların her gün açık havaya çıkarılması, günde yarım saat yürüyüş bile olsa düzenli hareket etmelerinin sağlanması veya mümkünse düzenli spor aktivitelerine katılmalarının sağlanması hem bağışıklık sistemlerini hem de sosyal ve psikolojik gelişimlerini olumlu yönde etkiler. Çocuklarda üst solunum yolları enfeksiyonlarının en önemli etkeni virüslerdir. Virüs enfeksiyonlarında sıvı alımı, aktivitenin azaltılarak çocuğun dinlendirilmesi, düzenli beslenmesinin sağlanması en önemli tedavi yöntemleridir. Antibiyotiklerin virüsler için tedavide yeri yoktur. Günümüzde COVID-19 pandemisi de göstermiştir ki ateşi 40’lara çıkaran bir virüs enfeksiyonu tamamen ilaçsız bir şekilde de tedavi edilebilir” dedi. Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kış ayları ve soğuk hava enfeksiyon hastalıklarına da davetiye çıkarıyor. Çocukların ve ebeveynlerin alacağı koruyucu önlemlerle hastalıkların yayılımını azaltmanın mümkün olduğunu ve özellikle çocukların kendilerini yeterince koruyamamaları sebebiyle okul gibi kapalı alanlar konusunda çok dikkatli olunması gerektiğini vurgulayan Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayşe Sokullu, “Herhangi bir enfeksiyon hastalığına yakalanan çocukların, enfeksiyonu diğer çocuklara bulaştırmamaları için evde istirahat etmeleri ve okula gitmemeleri gerekiyor” açıklamasında bulundu.

Kreş çağındaki çocuklarda kişisel hijyen bakımı henüz tam olarak gelişmediği için hastalıkların yayılımının çok daha hızlı olduğunu ifade eden Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayşe Sokullu, “Ebeveynlerin müdahale etme şansının olmadığı kreşlerde veya öğrenci nüfusunun çok olduğu okullarda hastalığın kontrolü daha da zorlaşıyor, çocuklarımız yanımızda olduğu sürece enfeksiyonlara karşı önlem almamız çok daha kolay oluyor” dedi.

Her bakteri ve virüsün belirtisi farklı

Şu sıralar enfeksiyon hastalıklarının en başında Influenza, Covid-19, rinovirüs, parainfluenza, RSV virüsleri ve Streptokok yani beta bakterisi olduğunu açıklayan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayşe Sokullu, “Okul ve kreşlere giden çocuklar arasında yaygın görülen Parainfluenza virüsü, ses tellerine yakın yerleri tutuyor ve köpek havlama sesine benzer bir öksürüğe neden olabiliyor. Influenza yüksek ateş, yoğun kas ağrısı ve halsizlikle seyredebiliyor. Rinovirüs daha çok burun kısmını tutarken; özellikle baş ağrıları, burun tıkanıklığı ve öksürük ile belirti veriyor” diye konuştu. 

Covid-19’un da influenza benzeri tablolar sergileyebildiğinin altını çizen Dr. Ayşe Sokullu, “Yine solunum yoluyla bulaşan kızamık, kızamıkçık, halk arasında ‘öpücük hastalığı’ diye bilinen enfeksiyöz mononükleoz, parvovirüs (Beşinci Hastalık) ve suçiçeği vücudun çeşitli bölgelerinde döküntülere neden olabiliyor. Ayrıca kızamık ve suçiçeğini takip eden zatürre gibi ikincil enfeksiyonlar da meydana gelebiliyor. Mide-bağırsak sistemini etkileyen virüs enfeksiyonlarında; su gibi dışkılama sebebiyle sıvı kaybı, ateş ve kusma gibi belirtiler olabiliyor. Bakteriyel bağırsak enfeksiyonlarında ise ateş ve kusma belirtilerine ek olarak dışkı daha yoğun, kanlı ya da mukuslu olabiliyor” ifadelerini kullandı.

Hasta çocuklar okula zorla gönderilmemeli

Çocukların suya ulaşımının zor olduğu yerlerde enfeksiyon riskinin daha yüksek olduğunu söyleyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayşe Sokullu, “Enfeksiyonlar en çok eller aracılığıyla bulaşıyorlar. Özellikle grip virüsleri plastik ya da tahta gibi çocukların okulda dokundukları bazı eşyalarda 24 saate yakın barınabiliyorlar. En çok da damlacık enfeksiyonuyla bulaşan virüsler, öksürme ve aksırma ile havada asılı kalan tükürük parçalarında yaşıyorlar. Kalabalık sınıflarda da çocukların bu virüslerle dolu havayı soluması da kolaylaşıyor. Bu sebeple sınıfları sık sık havalandırmak el ve ortam temizliği kadar önem taşıyor. Herhangi bir enfeksiyon hastalığına yakalanan çocukların, enfeksiyonu diğer çocuklara bulaştırmamaları için evde istirahat etmeleri yani okula gitmemeleri gerekiyor. Ayrıca hastalıkların büyük artış gösterdiği kış aylarında, çocukların okulda hasta olan arkadaşlarıyla öpüşmemesi veya sarılmaması, hasta olan arkadaşlarının kullandığı materyalleri kullanmaması da oldukça önemli. Genellikle istirahat, bol sıvı alımı ve iyi beslenme desteği ile üst solunum yolu enfeksiyonları ilaçsız bir haftada atlatılabiliyor. Fakat çocuğun ateşini düşürmede ve besin desteği konusunda zorlanma söz konusuysa, kusma varsa ve ailede havale öyküsü bulunuyorsa evde tedavi yönetimi çok zorlayıcı olabilir. Bu noktada tedavinin donanımlı bir sağlık merkezinde yapılması daha uygun olur” uyarılarında bulundu.

Kişisel hijyen alışkanlığı evde kazanılıyor

Çocukların beslenme alışkanlıklarının, hasta olduklarında ebeveynleri tarafından sergilenmesi gereken davranış ve tutumların ya da hastalık oluşmadan önce alınacak önlemlerin çok önemli olduğunu hatırlatan Dr. Ayşe Sokullu, “Ebeveynler çocuklarını okuldayken göremeseler de kontrolü elden bırakmamalılar. Öncelikle evde kişisel hijyen davranışları yerleştirilmeli ve çocuğa örnek olunmalı. Enfeksiyondan korunmada en önemli adım el temizliğidir. Anne babayı sık sık ellerini yıkarken görmek bile çocuklar için önemli bir eğitimdir. Okulda ne yaşadıklarını anlatmaları istendiğinde çocuklardan laf almak neredeyse imkansızdır. Dolayısıyla bunu yaparken okuldan eve gelen çocuklara dolaylı sorular sorulabilir. Örneğin ‘Ellerini yıkıyor musun?’ yerine ‘Okuldaki sabununuzun kokusu güzel mi?’ veya ‘Sınıfınızı temizliyorlar mı?’ yerine ‘Sınıfınızı temizleyen teyzenin/amcanın adı ne?’ gibi hem çocuğu hem de okulu hijyen konusunda test edecek sorularla okuldaki durum da takip edilmeli” dedi.

Çocukları steril bir fanusta büyümeyin

Okul çağı çocuklarının enfeksiyona neden olan mikroorganizmalara duyarlılıklarının, anne ve babaların bazı tutumlarına göre de değişkenlik gösterebildiğini anlatan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayşe Sokullu, “Aşırı koruyucu tutumlar örneğin çocukların parkta, sokakta veya bahçede oynamasına engel olmak; doğanın mikroorganizmalarıyla tanışmalarını da engelliyor. Bu da çocukların o mikroorganizmalara yanıtının daha düşük seviyede kalmasına ve şiddetli enfeksiyon geçirmelerine sebep olabiliyor. Çocuk mikroorganizmalarla hiç karşılaşmadığı steril bir ortamda büyürse okul çağında hastalıklara hazırlıksız yakalanabiliyor.  İkinci çocuklar genellikle, bebekliklerinde hasta olup okula başladıklarında pek hasta olmazlar. Bunun nedeni aslında, bebekken abi veya ablasının okuldan eve hastalık getirmesi ve daha bebekken geçirdiği bu hastalıklar nedeniyle okul çağında karşılaşacağı hastalıklara bağışıklık kazanmasıdır. Fakat ilk çocuklar, yuvaya ya da ilkokula başladıklarında ilk defa kalabalık bir ortama girdikleri için virüs ve bakterilerle de ilk defa karşılaşıyorlar ve okulda daha sık enfeksiyon geçiriyorlar” şeklinde konuştu.

Her hastalığın tedavisi antibiyotik değil

Enfeksiyonlara karşı bağışıklık sistemini güçlendirmek için vücut egzersizlerinin ihmal edilmemesi gerektiği tüyosunu veren Uzm. Dr. Ayşe Sokullu, “Çocukların her gün açık havaya çıkarılması, günde yarım saat yürüyüş bile olsa düzenli hareket etmelerinin sağlanması veya mümkünse düzenli spor aktivitelerine katılmalarının sağlanması hem bağışıklık sistemlerini hem de sosyal ve psikolojik gelişimlerini olumlu yönde etkiler. Çocuklarda üst solunum yolları enfeksiyonlarının en önemli etkeni virüslerdir. Virüs enfeksiyonlarında sıvı alımı, aktivitenin azaltılarak çocuğun dinlendirilmesi, düzenli beslenmesinin sağlanması en önemli tedavi yöntemleridir. Antibiyotiklerin virüsler için tedavide yeri yoktur. Günümüzde COVID-19 pandemisi de göstermiştir ki ateşi 40’lara çıkaran bir virüs enfeksiyonu tamamen ilaçsız bir şekilde de tedavi edilebilir” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve trabzonhabermerkezi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Adana escort bayan Çukurova escort bayan Seyhan escort bayan Ankara escort bayan Mamak escort bayan Etimesgut escort bayan Polatlı escort bayan Pursaklar escort bayan Haymana escort bayan Çankaya escort bayan Keçiören escort bayan Sincan escort bayan Antalya escort bayan Kumluca escort bayan Konyaaltı escort bayan Manavgat escort bayan Muratpaşa escort bayan Kaş escort bayan Alanya escort bayan Kemer escort bayan Bursa escort bayan Eskişehir escort bayan Gaziantep escort bayan Şahinbey escort bayan Nizip escort bayan Şehitkamil escort bayan İstanbul escort bayan Merter escort bayan Nişantaşı escort bayan Şerifali escort bayan Maltepe escort bayan Sancaktepe escort bayan Eyüpsultan escort bayan Şişli escort bayan Kayaşehir escort bayan Büyükçekmece escort bayan Beşiktaş escort bayan Mecidiyeköy escort bayan Zeytinburnu escort bayan Sarıyer escort bayan Bayrampaşa escort bayan Fulya escort bayan Beyoğlu escort bayan Başakşehir escort bayan Tuzla escort bayan Beylikdüzü escort bayan Pendik escort bayan Bağcılar escort bayan Ümraniye escort bayan Üsküdar escort bayan Esenyurt escort bayan Küçükçekmece escort bayan Esenler escort bayan Güngören escort bayan Kurtköy escort bayan Bahçelievler escort bayan Sultanbeyli escort bayan Ataşehir escort bayan Kağıthane escort bayan Fatih escort bayan Çekmeköy escort bayan Çatalca escort bayan Bakırköy escort bayan Kadıköy escort bayan Avcılar escort bayan Beykoz escort bayan Kartal escort bayan İzmir escort bayan Balçova escort bayan Konak escort bayan Bayraklı escort bayan Buca escort bayan Çiğli escort bayan Gaziemir escort bayan Bergama escort bayan Karşıyaka escort bayan Urla escort bayan Bornova escort bayan Çeşme escort bayan Kayseri escort bayan Kocaeli escort bayan Gebze escort bayan İzmit escort bayan Malatya escort bayan Manisa escort bayan Mersin escort bayan Yenişehir escort bayan Mezitli escort bayan Erdemli escort bayan Silifke escort bayan Akdeniz escort bayan Anamur escort bayan Muğla escort bayan Bodrum escort bayan Milas escort bayan Dalaman escort bayan Marmaris escort bayan Fethiye escort bayan Datça escort bayan Samsun escort bayan Atakum escort bayan İlkadım escort bayan Adıyaman escort bayan Afyonkarahisar escort bayan Ağrı escort bayan Aksaray escort bayan Amasya escort bayan Ardahan escort bayan Artvin escort bayan Aydın escort bayan Balıkesir escort bayan Bartın escort bayan Batman escort bayan Bayburt escort bayan Bilecik escort bayan Bingöl escort bayan Bitlis escort bayan Bolu escort bayan Burdur escort bayan Çanakkale escort bayan Çankırı escort bayan Çorum escort bayan Denizli escort bayan Diyarbakır escort bayan Düzce escort bayan Edirne escort bayan Elazığ escort bayan Erzincan escort bayan Erzurum escort bayan Giresun escort bayan Gümüşhane escort bayan Hakkari escort bayan Hatay escort bayan Iğdır escort bayan Isparta escort bayan Kahramanmaraş escort bayan Karabük escort bayan Karaman escort bayan Kars escort bayan Kastamonu escort bayan Kırıkkale escort bayan Kırklareli escort bayan Kırşehir escort bayan Kilis escort bayan Konya escort bayan Kütahya escort bayan Mardin escort bayan Muş escort bayan Nevşehir escort bayan Niğde escort bayan Ordu escort bayan Osmaniye escort bayan Rize escort bayan Sakarya escort bayan Siirt escort bayan Sinop escort bayan Sivas escort bayan Şanlıurfa escort bayan Şırnak escort bayan Tekirdağ escort bayan Tokat escort bayan Trabzon escort bayan Tunceli escort bayan Uşak escort bayan Van escort bayan Yalova escort bayan Yozgat escort bayan Zonguldak escort bayan
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.