Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Zafer Partisi’ne yönelik iktidar medyası ve sosyal medya üzerinden atılan iftiralara cevap verdi.

Prof. Dr. Ümit Özdağ: Zafer Partisi bir süredir Ak Parti trollerinin, FETÖ’cülerin, PKK’lı teröristlerin, HÜDA Par’cıların, Barzanicilerin ve selefi cihatçıların sosyal medyadan yapmış oldukları ahlaksızca iftiralarla karşı karşıya kaldık. Bu iftiraları şu başlıklar altında toplamak mümkün:

Zafer Partisi, kaos ve karışıklık istiyormuş. Zafer Partisi, ırkçıymış. Zafer Partisi, Arap düşmanıymış. Zafer Partisi, İslam karşıtıymış. Zafer Partisi, İsrail yanlısıymış. Bu seviyesiz ve ahlaksız iftiraların hiçbir dayanağı ve hiçbir mantığı yok. Bu ahlaksızca saldırı ve iftiralara bir kez daha cevap vereceğiz: Zafer Partisi, Türkiye’de huzur ve güvenin jeopolitik istikrarın baş savunucusudur. Zafer Partisi, emperyalizm tarafından planlanan ve Ak Parti’nin politikalarının kolaylaştırdığı kaos, karışıklık, iç savaş ve bunların sonucunda ülkemizin Doğu ve Güneydoğu Anadolu’sunda kurulmak istenen Kürdistan Projesi’nin karşısında duran yegane siyasi partidir. Bundan dolayı Zafer Partisi sadece kendi içindeki politik disiplini sağlamakla yetinmemekte dışarıda gerçekleştirilmeye çalışılan provokasyonları da gücü ölçüsünde engellemenin mücadelesini vermektedir. Bu konuda Zafer Partisi il başkanlıkları herhangi bir ilde provokasyon girişimi olduğunda İl Emniyet Müdürü, İlçe Emniyet Müdürü ile temasa geçmekte ve Emniyet güçlerine yardımcı olmaktadır. Emin olun bunların kaydı bizde gün, saat ve konuşulan kişi olarak var. Devlette de var bunların kayıtları. Zafer Partisi, provokasyonları engellemek sığınmacı ve kaçaklar tarafından öldürülen Türk çocuklarının cenazelerine bile katılmıyor. Evet, davalarını alıyoruz, avukatlarımız aileleri yalnız bırakmıyor ama cenazelere birisi provoke etmesin dahi gitmiyoruz. Zafer Partisi, Ataman Kardeşliği diye sosyal medyada sığınmacıları dövüp bunların vidolarını servis eden grup hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Biz bu suç duyurusunu yapmadan savcılığın aklına bile gelmemişti konuyu araştırmak. Biz suç duyurusunu yapar yapmaz kapatmak zorunda kaldılar kendilerini. Zafer Partisi, Müdafaa Hareketi adı verilen bunun bilerek söylüyoruz provokasyon ekibinin Zafer Partisi’ne sızma ve ÖZGÜRDER adlı bölücü, şeriatçı grubun mitingini basma girişimini engellemiştir. Müdafaa Hareketi’nin arkasındaki güçler ortaya çıkar ise Türkiye’de birçok şeyin aydınlanacağına inanıyoruz. Zafer Partisi’ne yönelik ırkçı, Arap düşmanı da saçmalıktan başka bir şey değil. Zafer Partisi, Atatürk çizgisinde Türk milliyetçisi bir parti. Ne mutlu Türk’üm diyene anlayışıyla hayata bakıyoruz. Bizim aramızda anadili Kürtçe olan, anadili Arapça olan, anadili Zazaca olan ama “Ne Mutlu Türk’üm diyene” şiarı altında birleşmiş binlerce kardeşimiz var. 7 milyon Suriyeli sığınmacı ve kaçağın gitmesini istiyoruz. 2 milyon Afgan’ın gitmesini istiyoruz. 2 milyon Afrika’dan gelen insanların vatanlarına dönmesini istiyoruz. Rusların, Ukraynalıların vatanlarına dönmesini istiyoruz. İranlıların vatanlarına veya bir başka ülkeye gitmelerini istiyoruz. Pakistan’dan devam eden akımın durmasını istiyoruz. Her gün ülkemiz sınırlarından 1000 ve 1250 kişi Türkiye’ye giriyor. Sınırlarımızın yeniden güvenli olmasını istiyoruz. Bakın, Ürdün Kralı, “Suriyeliler gitsin” diyor. Lübnan Cumhurbaşkanı, “Suriyeliler gitsin” diyor. Onlar da mı ırkçı ve Arap düşmanı? Onlar zaten Arap. Nasıl Arap düşmanı olur? Hiçbir ülke bir başka ülkenin halkını uzun süre omzunda taşımak istemez. Bir Hadis-i Şerif var misafirliğin uzayanı ev sahibine eziyettir. Türk milleti bugün eziyet çekiyor. Zafer Partisi, Türk halkının ezilmesine karşı çıkıyor. Yılda 11 milyar dolar sığınmacılara para harcanmasına karşı çıkıyoruz. Her Türk vatandaşının cebinden şimdiye kadar 2 bin dolar, yaklaşık 60 bin lira çıktı. Buna karşı çıkıyoruz. Zafer Partisi’ne yapılan bir diğer ahlaksız iftira, İslam düşmanı olduğumuzdur. Zafer Partisi, Anıtkabir’de kurulduktan ilk seyahatini Türkistan’a Hoca Ahmet Yesevi’nin türbesine yaptı. Oradan aldığı toprağı Hacı Bektaş-ı Veli’ye getirdi. Şunu bilin ki; biz, 20 seneden beri Müslüman olanlardan değiliz. Biz, bin seneden beri, elhamdülillah Müslümanız ve bunu da kimseye sorgulatmayız. Hadi oradan siz de! Biz, yurttaşlarımızı dini inancına göre değil Türkiye sevgisine göre değerlendiririz. Bizim İslam anlayışımız Fatiha Suresi’nde, “Allah’ın ancak sana ibadet ederim, senden yardım dilerim” şeklinde anlayıştır. Biz, şeyhlerden, şıhlardan, kendisini yarı tanrı zannedenlerden, şirk koşanlardan hiçbir şey talep etmeyiz. İslam’ın gerçek düşmanları Allah ile aldatanlardır. Zafer Partisi’ne bir diğer iftira; İsrail yanlılığıdır. Hepiniz biliyorsunuz bize aylarca “MOSSAD” dediler sonra vatandaşlık verip devlette memur olarak aldıklarının MOSSAD’a çalıştığı meydana çıktı. “Zafer Partisi provokasyon yapıyor diyenler” Zafer Partisi’ne ahlaksızca iftira atıyorlar. Şimdiye kadar Zafer Partisi’nin politikalarından dolayı bir kişinin burnu kanamamıştır, bir cam kırılmamıştır. Zafer Partisi, Anayasal hakkı olmasına raümen provokasyon olmasın diye seçim dönemi dışında miting yapmadı. Kuruluşundan buyana bir tek yürüyüş yaptı. İl başkanlarımız, ilçe başkanlarımız Emniyet yetkilileriyle olay çıkmasın diye sürekli temas içerisinde oldular. Biz bunları yaparken Hizbullah bağlantılı HÜDA PAR, şeriat ve federalizm istiyor, bu provokasyon olmuyor. Batman’da sokaklarda şeriat devletini Kürdistan talepleriyle yürüyorlar, bu provokasyon olmuyor. HDP, TBMM’nde her türlü milli kutsalımıza küfür ediyor, provokasyon olmuyor da Zafer Partisi, “Sınır namustur” deyince mi provokasyon oluyor? Siz, milyonlarca sığınmacı ve kaçağın Türkiye’ye girmesine izin verdiniz. Türkiye’ni bir suçlu cenneti haline çevirdiniz. Türkiye’yi IŞİD’in merkezi yaptınız. Yabancı servislerin Türkiye’de her türlü ajanı bulabilmesine imkan sağlayan bir ortamı yarattınız. Biz de buna karşı çıkış tweet atınca ve “sığınmacılar vatanlarına dönsün” deyince mi provokasyon oluyor? Mesela bundan ibarettir. Aziz Türk milleti bize inanın ve güvenin. Zafer Partisi bugüne kadar olduğu gibin bundan sonra da kararlılıkla Türkiye’nin barışını ve huzurunu korumak için mücadelesine devam edecektir