Başkan Osman Nuri Ekim: Bir meslek bir gelenek; Su Değirmenciliği

Trabzon 14.11.2022 - 15:37, Güncelleme: 14.11.2022 - 15:37
 

Başkan Osman Nuri Ekim: Bir meslek bir gelenek; Su Değirmenciliği

Geçmişten günümüze kadar insanların evlerine ekmek götürmelerini sağlayan birçok meslek geldi geçti.
Öyle meslekler vardı ki; zamanla gelişen teknolojiye ve değişen kültürel yapıya daha fazla direnemedi ya kayboldu ya da kaybolmaya yüz tuttu. Günümüze dek ulaşamayan mesleklerin yanı sıra bazı meslekler hala geçen yıllara ve gelişen teknolojiye rağmen inatla, aşkla, sevgiyle, bin bir emekle ve mücadeleyle sürdürülmeye devam ediliyor. Sevgili Dostlar; Bu yazımda zamana kafa tutan mesleklerden biri olan Su Değirmenciliğini sizler için kaleme aldım. Geçmişte un ihtiyacını karşılamak için kullanılan su değirmenleri, gelişen teknolojiyle birlikte tarihe karışmamak için direniyor. Su Değirmenleri, gelişen teknoloji nedeniyle son yıllarda pek kullanılmasa da halen Akçaabat’ın Yıldızlı Mahallesi’nde ve ilçenin muhtelif mahallelerinde tarihe tanıklık ederek varlığını sürdürmeyi devam ettiriyor. Su değirmenlerinin tarihini, çalışma şeklini ve şartlarını Yıldızlı Mahalle’mizde bulunan 150 yılı aşkın süredir faal olan su değirmeninin sahiplerinden Recep Yumak kardeşimden dinledim. Ailenin 4. Kuşak üyesi olan Recep Yumak, mesleği dedesinden ve babasından öğrendiğini anlatıyor. Küçük yaşlarda büyüklerinin yanında çalışarak mesleği icra etmeye başladığını dile getiren Recep Usta; ata yadigârı olan buram buram tarih kokan, emek kokan, un kokan değirmeni sağlığı el verdiğince gücü yettiğince açık tutacağını söylüyor. DEĞİRMEN TAŞINA DEĞEN MISIRIN SERÜVENİ Ne hüzün vericidir ki su değirmenlerinin gür sesi, yavaş yavaş yerini sessizliğe bırakıyor. Değirmen taşında öğütülen mısırın serüvenini anlatan Recep Usta sözlerine şöyle başlıyor;  “Üç taşlı su değirmeni olan Yıldızlı Su Değirmeninde her biri tonluk ağırlıkta olan yassı taşlar suyun yardımıyla dönüyor. Doğrudan doğruya tabiatın sağladığı enerji kaynağı ile çalışan değirmende su, değirmen taşlarının altındaki çarklara çarpıyor ve sistem hareketleniyor. Hareketlenen sistemle birlikte tonluk ağırlıktaki iki yassı taş arasına üstten aşağıya sistematik olarak düşen tahıllar ufalanarak un haline geliyor. Çoğunlukla mısırların öğütüldüğü değirmenimiz bereketlendikçe bereketleniyor. Arzuya göre ince öğütülmüş ya da daha taneli kalmış unlar yapıyoruz. Hem mahallemizde hem bölgemizde hem de yöremizde meraklıları tarafından değirmenimiz biliniyor. Değirmenden çıkan unun tadı da kokusu da bir başka oluyor. Ne de olsa doğal yöntemlerle öğütülüyor. Damakta bıraktığı lezzeti varın siz düşünün.” TAŞLARIN ARASINDA ÖĞÜTÜLEN UNUN TADI BAMBAŞKA Değirmende öğütülen unun tadının çok ayrı olduğunu vurgulayan Recep Yumak Usta, “Müşterilerimizin bize getirdiği mısırları değirmenin öğütülecek yerine koyuyoruz. Suyun gücünden yararlanarak çarkları hareketlendiriyoruz ve mısırı öğütmeye başlıyoruz. Karadeniz Bölgesi’nin mısır unlu hamsisi, balığı; milli yemeği karalahana çorbası ve yoğurdun vazgeçilmezi mısır ekmeğidir. Bu yemeklerde her ne kadar yardımcı gibi görünse de başrol oynayan ana kahraman mısır unudur. Peki ekmekteki yahut undaki lezzet nerden gelir diye düşündünüz mü? Fabrika yapımı mısır unu ile değirmende öğütülmüş mısır ununu hiç kıyasladınız mı? Karadeniz’in mısır ununun namının nerden geldiğini hiç merak ettiniz mi? Bu lezzetin sırrı kalitedir; doğallıktır; emektir… Günümüzde her şey katkı maddeleriyle bezendi. Ancak değirmende öğüttüğümüz unda katkı maddesi yoktur; olamaz.” Diyor. YAĞIŞLAR ARTAR DEĞİRMEN ÇALIŞIR Yılın her ayı değirmenin açık olmadığını ifade eden Recep Usta yağışların ve su seviyesinin arttığı, derelerin dolduğu mevsimlerde çalıştığını belirtti. Bizim işimiz sonbaharda başlar diyen Recep Yumak, “Mısırlar tarlada olgunlaşır, kurur, hanımlar tarafından ayıklanır, temizlenir. Beyler de hazırlanan mısırları çuval çuval değirmene taşır. Kimisi başında bekler kimisi isim yazdırır gider. Sırasıyla değirmene gelen tüm mısırları öğütür sahiplerine teslim ederiz. İşimizi titizlikle ve hijyenik yapmaya gayret ederiz. Öğüttüğümüz mısırların karşılığında durumu iyi olan para verir; durumu olmayan ise ununun belli bir miktarını verir. Buna ‘kepiç payı’ deriz. Biz de kepiç paylarını biriktiririz. Bunları ya satıp para kazanırız ya da evimizde aşımızda kullanırız.” Şeklinde konuşuyor. BİZ SON KUŞAĞIZ Sözlerini biraz sitem biraz da serzenişle devam ettirdi Recep Usta, “Alın teri akıtarak beden gücü kullanarak çalışmak zor elbet. Şükürler olsun ayaktayız çalışıp ekmeğimizi kazanıyoruz. Ama biz son kuşağız. Devamı yok. Yeni neslin ne merakı ne isteği ne de hevesi var. Ata yadigari değirmenimin geleceğini düşünüp üzülüyorum. Çalışıp didinerek bugünlere geldik. Buradan ekmek yedik. Ekmek teknemin atıl durumda bir kenarda kalacak olması ihtimali bile yüreğime kor ateş gibi düşüyor. Biz öğrenmeye, çalışmaya heves ederdik. Teknoloji gelişti evet ama tarih kayboluyor. Farkında olan yok; sahip çıkan yok; değer veren yok. Bu dünyada her şey para değil. Bazı şeylerin manevi değeri daha yüksektir. Çalışmak ibadettir.” Teknoloji; iyi yönetildiğinde büyük bir güç, kötü yönetildiğinde tehlikeli bir silahtır. Günümüzde teknoloji sayesinde neredeyse imkansız olarak nitelendirilen hiçbir şey kalmadı. Ancak kabul edelim ki teknolojik gelişmeler hayatımızdan, geçmişimizden, belleğimizden ve çocuklarımıza bırakabileceğimiz en değerli kültürel miraslarımızdan feragat etmemize neden oldu. Gönlüm ister ki Akçaabat halkı olarak kaybolan mesleklerimizi toplumsal bellek çerçevesinde yeniden gün yüzüne çıkaralım; kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerimize de destek olalım. Önce ülkemize sonra tüm dünyaya örnek olalım. Zaman zaman çeşitli meslek dallarına mensup kardeşlerimle gerçekleştirdiğim sohbetlerimi sizlerle paylaşarak toplumsal hafızaya dokunmaya çalışıyorum. Emeğini, beden gücünü, alın terini ve tüm varlığını ortaya koyan nice çıraklar yetiştiren ustalarımıza selam olsun…. Sevgi ve saygılarımla… Osman Nuri Ekim Akçaabat Belediye Başkanı
Geçmişten günümüze kadar insanların evlerine ekmek götürmelerini sağlayan birçok meslek geldi geçti.

Öyle meslekler vardı ki; zamanla gelişen teknolojiye ve değişen kültürel yapıya daha fazla direnemedi ya kayboldu ya da kaybolmaya yüz tuttu. Günümüze dek ulaşamayan mesleklerin yanı sıra bazı meslekler hala geçen yıllara ve gelişen teknolojiye rağmen inatla, aşkla, sevgiyle, bin bir emekle ve mücadeleyle sürdürülmeye devam ediliyor.

Sevgili Dostlar;

Bu yazımda zamana kafa tutan mesleklerden biri olan Su Değirmenciliğini sizler için kaleme aldım.

Geçmişte un ihtiyacını karşılamak için kullanılan su değirmenleri, gelişen teknolojiyle birlikte tarihe karışmamak için direniyor. Su Değirmenleri, gelişen teknoloji nedeniyle son yıllarda pek kullanılmasa da halen Akçaabat’ın Yıldızlı Mahallesi’nde ve ilçenin muhtelif mahallelerinde tarihe tanıklık ederek varlığını sürdürmeyi devam ettiriyor. Su değirmenlerinin tarihini, çalışma şeklini ve şartlarını Yıldızlı Mahalle’mizde bulunan 150 yılı aşkın süredir faal olan su değirmeninin sahiplerinden Recep Yumak kardeşimden dinledim.

Ailenin 4. Kuşak üyesi olan Recep Yumak, mesleği dedesinden ve babasından öğrendiğini anlatıyor. Küçük yaşlarda büyüklerinin yanında çalışarak mesleği icra etmeye başladığını dile getiren Recep Usta; ata yadigârı olan buram buram tarih kokan, emek kokan, un kokan değirmeni sağlığı el verdiğince gücü yettiğince açık tutacağını söylüyor.

DEĞİRMEN TAŞINA DEĞEN MISIRIN SERÜVENİ

Ne hüzün vericidir ki su değirmenlerinin gür sesi, yavaş yavaş yerini sessizliğe bırakıyor. Değirmen taşında öğütülen mısırın serüvenini anlatan Recep Usta sözlerine şöyle başlıyor;  “Üç taşlı su değirmeni olan Yıldızlı Su Değirmeninde her biri tonluk ağırlıkta olan yassı taşlar suyun yardımıyla dönüyor. Doğrudan doğruya tabiatın sağladığı enerji kaynağı ile çalışan değirmende su, değirmen taşlarının altındaki çarklara çarpıyor ve sistem hareketleniyor. Hareketlenen sistemle birlikte tonluk ağırlıktaki iki yassı taş arasına üstten aşağıya sistematik olarak düşen tahıllar ufalanarak un haline geliyor. Çoğunlukla mısırların öğütüldüğü değirmenimiz bereketlendikçe bereketleniyor. Arzuya göre ince öğütülmüş ya da daha taneli kalmış unlar yapıyoruz. Hem mahallemizde hem bölgemizde hem de yöremizde meraklıları tarafından değirmenimiz biliniyor. Değirmenden çıkan unun tadı da kokusu da bir başka oluyor. Ne de olsa doğal yöntemlerle öğütülüyor. Damakta bıraktığı lezzeti varın siz düşünün.”

TAŞLARIN ARASINDA ÖĞÜTÜLEN UNUN TADI BAMBAŞKA

Değirmende öğütülen unun tadının çok ayrı olduğunu vurgulayan Recep Yumak Usta, “Müşterilerimizin bize getirdiği mısırları değirmenin öğütülecek yerine koyuyoruz. Suyun gücünden yararlanarak çarkları hareketlendiriyoruz ve mısırı öğütmeye başlıyoruz. Karadeniz Bölgesi’nin mısır unlu hamsisi, balığı; milli yemeği karalahana çorbası ve yoğurdun vazgeçilmezi mısır ekmeğidir. Bu yemeklerde her ne kadar yardımcı gibi görünse de başrol oynayan ana kahraman mısır unudur. Peki ekmekteki yahut undaki lezzet nerden gelir diye düşündünüz mü? Fabrika yapımı mısır unu ile değirmende öğütülmüş mısır ununu hiç kıyasladınız mı? Karadeniz’in mısır ununun namının nerden geldiğini hiç merak ettiniz mi? Bu lezzetin sırrı kalitedir; doğallıktır; emektir… Günümüzde her şey katkı maddeleriyle bezendi. Ancak değirmende öğüttüğümüz unda katkı maddesi yoktur; olamaz.” Diyor.

YAĞIŞLAR ARTAR DEĞİRMEN ÇALIŞIR

Yılın her ayı değirmenin açık olmadığını ifade eden Recep Usta yağışların ve su seviyesinin arttığı, derelerin dolduğu mevsimlerde çalıştığını belirtti. Bizim işimiz sonbaharda başlar diyen Recep Yumak, “Mısırlar tarlada olgunlaşır, kurur, hanımlar tarafından ayıklanır, temizlenir. Beyler de hazırlanan mısırları çuval çuval değirmene taşır. Kimisi başında bekler kimisi isim yazdırır gider. Sırasıyla değirmene gelen tüm mısırları öğütür sahiplerine teslim ederiz. İşimizi titizlikle ve hijyenik yapmaya gayret ederiz. Öğüttüğümüz mısırların karşılığında durumu iyi olan para verir; durumu olmayan ise ununun belli bir miktarını verir. Buna ‘kepiç payı’ deriz. Biz de kepiç paylarını biriktiririz. Bunları ya satıp para kazanırız ya da evimizde aşımızda kullanırız.” Şeklinde konuşuyor.

BİZ SON KUŞAĞIZ

Sözlerini biraz sitem biraz da serzenişle devam ettirdi Recep Usta, “Alın teri akıtarak beden gücü kullanarak çalışmak zor elbet. Şükürler olsun ayaktayız çalışıp ekmeğimizi kazanıyoruz. Ama biz son kuşağız. Devamı yok. Yeni neslin ne merakı ne isteği ne de hevesi var. Ata yadigari değirmenimin geleceğini düşünüp üzülüyorum. Çalışıp didinerek bugünlere geldik. Buradan ekmek yedik. Ekmek teknemin atıl durumda bir kenarda kalacak olması ihtimali bile yüreğime kor ateş gibi düşüyor. Biz öğrenmeye, çalışmaya heves ederdik. Teknoloji gelişti evet ama tarih kayboluyor. Farkında olan yok; sahip çıkan yok; değer veren yok. Bu dünyada her şey para değil. Bazı şeylerin manevi değeri daha yüksektir. Çalışmak ibadettir.”

Teknoloji; iyi yönetildiğinde büyük bir güç, kötü yönetildiğinde tehlikeli bir silahtır. Günümüzde teknoloji sayesinde neredeyse imkansız olarak nitelendirilen hiçbir şey kalmadı. Ancak kabul edelim ki teknolojik gelişmeler hayatımızdan, geçmişimizden, belleğimizden ve çocuklarımıza bırakabileceğimiz en değerli kültürel miraslarımızdan feragat etmemize neden oldu. Gönlüm ister ki Akçaabat halkı olarak kaybolan mesleklerimizi toplumsal bellek çerçevesinde yeniden gün yüzüne çıkaralım; kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerimize de destek olalım. Önce ülkemize sonra tüm dünyaya örnek olalım. Zaman zaman çeşitli meslek dallarına mensup kardeşlerimle gerçekleştirdiğim sohbetlerimi sizlerle paylaşarak toplumsal hafızaya dokunmaya çalışıyorum. Emeğini, beden gücünü, alın terini ve tüm varlığını ortaya koyan nice çıraklar yetiştiren ustalarımıza selam olsun….

Sevgi ve saygılarımla…

Osman Nuri Ekim

Akçaabat Belediye Başkanı

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve trabzonhabermerkezi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Adana escort bayan Çukurova escort bayan Seyhan escort bayan Ankara escort bayan Mamak escort bayan Etimesgut escort bayan Polatlı escort bayan Pursaklar escort bayan Haymana escort bayan Çankaya escort bayan Keçiören escort bayan Sincan escort bayan Antalya escort bayan Kumluca escort bayan Konyaaltı escort bayan Manavgat escort bayan Muratpaşa escort bayan Kaş escort bayan Alanya escort bayan Kemer escort bayan Bursa escort bayan Eskişehir escort bayan Gaziantep escort bayan Şahinbey escort bayan Nizip escort bayan Şehitkamil escort bayan İstanbul escort bayan Merter escort bayan Nişantaşı escort bayan Şerifali escort bayan Maltepe escort bayan Sancaktepe escort bayan Eyüpsultan escort bayan Şişli escort bayan Kayaşehir escort bayan Büyükçekmece escort bayan Beşiktaş escort bayan Mecidiyeköy escort bayan Zeytinburnu escort bayan Sarıyer escort bayan Bayrampaşa escort bayan Fulya escort bayan Beyoğlu escort bayan Başakşehir escort bayan Tuzla escort bayan Beylikdüzü escort bayan Pendik escort bayan Bağcılar escort bayan Ümraniye escort bayan Üsküdar escort bayan Esenyurt escort bayan Küçükçekmece escort bayan Esenler escort bayan Güngören escort bayan Kurtköy escort bayan Bahçelievler escort bayan Sultanbeyli escort bayan Ataşehir escort bayan Kağıthane escort bayan Fatih escort bayan Çekmeköy escort bayan Çatalca escort bayan Bakırköy escort bayan Kadıköy escort bayan Avcılar escort bayan Beykoz escort bayan Kartal escort bayan İzmir escort bayan Balçova escort bayan Konak escort bayan Bayraklı escort bayan Buca escort bayan Çiğli escort bayan Gaziemir escort bayan Bergama escort bayan Karşıyaka escort bayan Urla escort bayan Bornova escort bayan Çeşme escort bayan Kayseri escort bayan Kocaeli escort bayan Gebze escort bayan İzmit escort bayan Malatya escort bayan Manisa escort bayan Mersin escort bayan Yenişehir escort bayan Mezitli escort bayan Erdemli escort bayan Silifke escort bayan Akdeniz escort bayan Anamur escort bayan Muğla escort bayan Bodrum escort bayan Milas escort bayan Dalaman escort bayan Marmaris escort bayan Fethiye escort bayan Datça escort bayan Samsun escort bayan Atakum escort bayan İlkadım escort bayan Adıyaman escort bayan Afyonkarahisar escort bayan Ağrı escort bayan Aksaray escort bayan Amasya escort bayan Ardahan escort bayan Artvin escort bayan Aydın escort bayan Balıkesir escort bayan Bartın escort bayan Batman escort bayan Bayburt escort bayan Bilecik escort bayan Bingöl escort bayan Bitlis escort bayan Bolu escort bayan Burdur escort bayan Çanakkale escort bayan Çankırı escort bayan Çorum escort bayan Denizli escort bayan Diyarbakır escort bayan Düzce escort bayan Edirne escort bayan Elazığ escort bayan Erzincan escort bayan Erzurum escort bayan Giresun escort bayan Gümüşhane escort bayan Hakkari escort bayan Hatay escort bayan Iğdır escort bayan Isparta escort bayan Kahramanmaraş escort bayan Karabük escort bayan Karaman escort bayan Kars escort bayan Kastamonu escort bayan Kırıkkale escort bayan Kırklareli escort bayan Kırşehir escort bayan Kilis escort bayan Konya escort bayan Kütahya escort bayan Mardin escort bayan Muş escort bayan Nevşehir escort bayan Niğde escort bayan Ordu escort bayan Osmaniye escort bayan Rize escort bayan Sakarya escort bayan Siirt escort bayan Sinop escort bayan Sivas escort bayan Şanlıurfa escort bayan Şırnak escort bayan Tekirdağ escort bayan Tokat escort bayan Trabzon escort bayan Tunceli escort bayan Uşak escort bayan Van escort bayan Yalova escort bayan Yozgat escort bayan Zonguldak escort bayan
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.