Trabzonspor 1 milyar Euro'ya Arapların oluyor.
Yeniçağ gazete Trabzonspor yazarı SerafettinTilki'nnin makalesinde;
Rakamı duyunca nutkum tutuldu.
Hatırlayın daha önce yapılan teklifi ilk benden duymuştunuz.
Katar Şeyhi Tamim bin Hamad, Trabzonspor için 665 milyon euroluk bütçe ayırmıştı.
Konu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın resmi gezisinde gündeme damga vurmuştu.
Öyle ki, büyük yankı uyandıran yazımın andından, Divan Kurulu Başkanı Ali Sürmen açıklama yapmıştı. Konunun Genel Kurul tarafından karara bağlanabileceğinin altını çizmişti.
Gelişen süreçte, Başkan Ertuğrul Doğan ve kurmayları bocaladı. Çıkış bulamadı.
Bu kez tribüne oynadı!
‘Dünya’da Trabzonspor kulübünü satın alacak para yok’ dedi.
Klasik hamle ile ufkununun sınırlarını çizmiş oldu aslında.
Ancak Şeyh Hamad, rakamsal sıkıntı var düşüncesi ile yeni bütçe belirledi.
Sıkı durun. Ben duramadım. Bari siz tersini yapın.
Uçmayın!
Katar Şeyhinin önerisi tam tamına: 1 (bir) milyar euro.
Aynı şeyh, İngiliz kulübü Manchester United için, 4 milyar sterlin teklifinde bulunmuştu.
Ter bastı!
Valla bunu liraya çeviremem.
Amenin yanıyom gayri.
Su verin suu
H2O yani..
Peki şimdi ne olacak. Daha doğrusu ne olmalı ona baksak.
Katar’da da diğer Ortadoğu ülkeleri gibi Karadeniz bölgesine farklı bakıyorlar.
Yeşil ile mavinin birleştiği doğası. Her mevsimin tadında yaşanması . Havası, suyu, civası..
Dereleri, yaylaları ile ‘cennet’ köşesi diye yorumluyorlar. Çölden gelip, mal mülk ediniyorlar. Futbola meraklı olan Katar’ın; dünya kupası için harcadığı rakam ise tam 200 milyar euro.
Offf anam offf.
Nerden gelip, nereye gidiyor böyle.
Hadi canım Şeyh sen söyle!
Arap şeyhimiz tutturmuş takıma hakim olayım diye.
Başkan Doğan rakımı duyunca şaştı kaldı.
Ama benim kadar değil.
Nasıl aklı kalmasın.
İnsanın aklını alıyor.
Bu sadece isim hakkı.
Arapların yapacakları transferler. Tesisler ile kulüp bambaşka bir çehre kazanabilir. Trabzonspor, İngiliz modelini incelemeye aldı. Hatta eski yönetici Nevzat Aydın’ı bu işlerin başına geçirme fikri öne çıktı.
Kulübü satma ismi yerine farklı formül bakılıyor. Futbolun beşiği İngiltere modeline, Karadeniz motifleri işlenip, genel kurula getirme çalışmaları gizlice yürütülüyor.
Aslında bu durum her kulüp için düşünülmeli. Başakşehir’de sık sık gündeme geliyor. Kasımpaşa ve İstanbulspor aslında bu şekilde yönetiliyor..
Şeyh nasıl düşünüyor derseniz, işte o tam bilinmiyor. PSG (Fransa) Braga (Portekiz) kulüplerine sahip olan Katar, Trabzon için Karadeniz inadı gibi ‘keçi’ kesiliyor iyi mi!
Benzer olay Beşiktaş’da gündeme gelmişti. Ahmet Nur Çebi yöneticiliği döneminde, konuyu muhabirlerin sorusu üzerine tartışmaya açmıştı. O dönem, “Beşiktaş’ı satanı biz de satarız’ tepkisi gelince keskin ‘U’ dönüşü görülmüştü.
Yasak levhası olmadığı için cezasız kaldı (!)
Bakalım ne olacak. Paranın gücü, sabit ve duygusallık içeren anlayışı yenecek mi?
İngiliz modeli mi, yoksa şark gelenekleri mi ağır basacak. Katar sermayesi, futbolumuza damga vuracak.
Bu gün olmasa, bir başka gün mutlaka.
Bu kulüp olmadı, farklı takım.
Olacak başka çıkış yok.
Tıpkı Premier ligdeki gibi.
İlk olan kazanır.
Uzar gider.
İzniniz ile şimdilik uzuyorum.
Güzel kalpli insanlar.
Eğlenceniz futbol olsun..
Ramazan ayı neşe ve huzur dolsun.