Yazar Julia Sena Yamanoğlu, 12. Kocaeli Kitap Fuarı’nda İslam’a yolculuk hikayesini kitapseverlerle paylaştı.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 12. Kocaeli Kitap Fuarı’na kitapseverlerin yoğun ilgisi sürüyor. Bu kapsamda yazar Julia Sena Yamanoğlu, Selim Sırrı Paşa Solonu’nda “İslam’la Yeniden Doğdum” adlı bir söyleşi gerçekleştirdi. Julia Sena Yamanoğlu, İslam’ı bulduğunda kendini bulduğunu söyledi.

“İYİ Kİ İSLAM İLE TANIŞMIŞIM”

İslamofobinin çok yoğun olduğu ülkelerden biri olan Polonya’da, varlıklı bir ailenin tek çocuğu olan Yamanoğlu, İslam ile tanışarak, Müslüman olma hikayesini katılımcılara anlattı. Küçük yaşta anne ve babasının boşanmasıyla travma yaşadığını söyleyen Yamanoğlu, içine kapanık ve okulda dışlanan bir çocuk olduğunu dile getirdi. Yamanoğlu, psikologlarla ve ilaçlarla geçen genç kızlık döneminde bu ruh halinden kurtulmak için inanmaya karar verdi. Yamanoğlu dönüşüm hikayesini şu sözlerle ifade etti: “Kendimi yalnız hissediyordum. Psikoloğa gidiyordum ama yeterince yardım alamıyordum. Ben istiyordum ki birisi benim elimden tutsun. Benim ailem ateist. Ben bir gün bir şeye inanmanın hiçbir şeye inanmamaktan daha iyi olacağını düşündüm. Hristiyan Katolik bir ülkede büyüdüm ama Hristiyanlık bana samimi gelmedi. Yahudilik de aynı şekilde samimi gelmedi. En son İslam kaldı. İslam’ı araştırmaya korkuyordum. Avrupa’da olumsuz bir durum olduğunda Müslümanları hedef gösteriyorlardı. Aslında hiçbir din kötü değildir kötü olan insanlardır. İslam’a şans verdim. Elhamdülillah iyi ki İslam ile tanışmışım.”

“İSLAM’A İNANINCA HER ŞEY YOLUNA GİRDİ”

İslam’ı bulduğundan kendini bulduğunu söyleyen Yamanoğlu, İslam’a inanmaya başladıktan sonra hayatında her şeyin yoluna girmeye başladığını aktardı. Müslüman olduktan sonra kendisini hiç yalnız hissetmediğini dile getiren Yamanoğlu, “Müslüman olduğumda 16 yaşındaydım. Babama söyleyip söylememe konusunda kararsızdım. Bir gün arabada giderken babama şöyle sordum: Hristiyan olursam ne derdin? ‘Kendi kararın derim.’ dedi. Yahudi olsam ne dersin? diye sordum. Aynı şekilde ‘Kendi kararın derim.’ dedi. Peki Müslüman olsam ne dersin? diye sordum. Babam, ‘Ben nerede yanlış yaptım diye düşünürüm.’ dedi. O zaman 18 yaşına gelmeden babama Müslüman olduğumu söylememeye karar verdim.” diye konuştu.

“İSLAM EN GÜZEL TÜRKİYE’DE YAŞANIYOR”

Evde gizli gizli ibadetlerini yaptığını dile getiren Yamanoğlu, 18 yaşını geçtikten sonra, babasının Müslüman karşıtı propaganda yaptığı bir gün dayanamayarak Müslüman olduğunu babasına söylediğini anlattı. Babasının, “Dinini değiştir ya da bu evden git.” sözünün ardından Polonya’daki evini terk ederek Türkiye’ye geldiğini aktaran Yamanoğlu, “Neden Türkiye diye sorarsanız İslam en güzel burada yaşanıyor. Çok güzel yaşayanlar var. Dünya’nın herhangi bir yerinde haksızlık veya savaş olduğunda diğer ülkeler sessiz kalırken Türkiye sessiz kalmıyor. Burada bir dava söz konusu. Türkiye’de samimiyet var. Geldiğimde hiçbir şey kolay olmadı. İş bulmak, ev bulmak hepsi çok zordu. 1,5 ay sadece mercimek çorbası içtim. Ama hiçbir şeyi tek başıma yaptığıma inanmıyorum. Allah’ın yardımıyla başardım” dedi.