Kardeşler Arası Rekabeti Önlemek İçin Çocuklarınızı Birbiriyle Kıyaslamayın
Kardeşler zaman zaman kavga edebiliyor, aralarında kıskançlık krizleri yaşanabiliyor. Bu durumun ebeveynleri rahatsız etse de aslında çok normal ve sağlıklı bir durum olduğunu söyleyen DoktorTakvimi uzmanlarından Psk. Dan. Hava Arıtan, bu rekabetin çocukların ilerideki yaşam tarzını belirleyeceğinin altını çiziyor.
İnsanın kardeşinin olması çok önemli ve değerli… Ancak bu durum kardeşler arasında rekabet olduğu gerçeğini de değiştirmiyor. Kardeş rekabetinin kardeşler arasında kıskançlık, yarış ve kavgaların yaşanması durumu olduğunu söyleyen DoktorTakvimi uzmanlarından Psk. Dan. Hava Arıtan, aslında kıskanılanılanın kardeş değil ebeveynlerin ilgi ve zamanının paylaşılması olduğuna dikkat çekiyor. Kardeşler arasındaki rekabet büyük çocuk, ortanca çocuk ve küçük çocuk olma durumuna göre şekil değiştirebiliyor. Büyük çocuk her zaman evin ilk göz ağrısı oluyor. Büyük çocukla anne-baba olmayı öğrenen çiftler ilk çocuğa her zaman iltimas gösterebiliyor. Büyük çocuğun her şeyi en iyi bilen, çalışkan, başarılı çocuk unvanlarına sahip olduğunu anlatan Psk. Dan. Arıtan, bu nedenle ilgiden en büyük payı alanın ilk çocuk olduğunu belirtiyor.
“İkinci çocuğun dünyaya gelmesiyle büyük çocuğun tahtı sallanıyor” diyen Psk. Dan. Arıtan, şöyle devam ediyor: “Artık ailenin ilgisini ve sevgisini paylaşmak zorunda olduğu bir rakibi olan kardeşi dünyaya gelince büyük çocuk ne yapacağını şaşırıyor. Bu nedenle gücün önemli bir şey olduğu sonucunu çıkarabiliyor. İkinci çocuk ise doğduğu günden itibaren ilgiyi kardeşiyle paylaşmak zorundadır. Bu nedenle bir yarıştaymış gibi hisseder. Rakibi olan birinci çocuğu yenmek için sürekli kendini eğitir. Bunun içinde birinci çocuğun başarısız olduğu konularda başarılı olmaya çalışır ki ailenin ilgisini ve övgüsünü kazanabilsin. Ancak birinci çocuk çok iyi ise ikinci çocuk yarıştan vazgeçebilir. Bu da onu cesaretsiz biri yapabilir. Genellikle ikinci çocuk birinci çocuğun tam tersi özelliklere sahiptir.”
Ortanca çocuklar kendini arada ezilmiş gibi hissedebilir
En küçük çocuk her zaman ailenin bebeğidir ve bu nedenle de en çok şımartılan çocuktur. En küçük çocuğu kardeşleri ondan daha ileride olduğu için kendi yoluna gitme eğiliminde olduğunu belirten DoktorTakvimi uzmanlarından Psk. Dan. Hava Arıtan, en küçük çocuğun oynayacak özel bir role sahip olmak için kendine diğer kardeşlerin denemediği farklı yollar geliştirebildiğini anlatıyor. Kardeş sayısının ikiden fazla olması durumunda ikinci, üçüncü çocuklar ortanca çocuk konumuna gelebiliyor. Ortanca çocuğun genellikle kendini arada ezilmiş hissedebildiğini söyleyen Psk. Dan. Arıtan, “Bu nedenle kendine acıyan bir ruh haline girip problemli bir çocuk olma yoluna girebilir. Eğer kardeşler arasındaki rekabetin şiddeti büyük ise bu karışıklığın içinde ortanca kardeş arabulucu rolü de üstlenebilir. Eğer ailede dördüncü çocuk varsa ikinci çocuk kendini ortanca kardeş gibi hissedebilir. Bu sayede üçüncü çocuk daha yumuşak başlı ve daha sosyal olabilir. Kardeşler arasında rekabet, anne babaları zaman zaman zor durumda bıraksa da aslında normal ve sağlıklıdır. Kardeşler arasındaki rekabet onların dünya yaşamında nasıl bir yer edineceklerini de belirler. Kardeşler bu rekabette belli bir yaşam tarzı kazanırlar. Bu tarzı yetişkinlik dönemlerindeki yaşantılarına da taşırlar. Bu nedenle ebeveynlerin dikkatli olması gerekir” diyor.
DoktorTakvimi uzmanlarından Psk. Dan. Hava Arıtan, ebeveynlere düşen görevleri ise şöyle sıralıyor:
Çocuklar birbirleriyle kıyaslanmamalıdır. Örneğin; “Kardeşin ne kadar güzel yapıyor. Sen neden yapamıyorsun?” gibi cümleler kurulmamalıdır. Her çocuğun kendine özgü yeteneklerini ve başarıları vardır. Bu gibi durumlarda mutlaka övgü gösterilmelidir. Her çocuğun kendine ait bir alana ve yeteri kadar zamana sahip olduğundan emin olunmalıdır. Oyuncaklarını ve özel eşyalarını paylaşmadan önce mutlaka sorulmalıdır. Kardeşlerin birbirine nasıl yaklaşması gerektiği gösterilmelidir. Her çocuğun kendi kimliği vardır. Onları etiketlemeyin. İşbirliğine teşvik edin. Adil olmak önemlidir. Her birine özel oldukları hissettirilmelidir. Çocukların birlikte keyifli vakit geçirmeleri sağlanmalıdır. Çatışma yaşadıklarında bu vakitler koruyucu işlev görür. Birlikte güzel anıları paylaşmak, çözüm üretmeyi daha kolay hale getirir. Ebeveynlerin düzenli olarak her çocukla birebir zaman geçirmesi önemlidir. Aile yaşantınız hakkındaki duygu ve düşünceleri dinlenmelidir. Tehlikeli kavgalar oluyorsa aile mutlaka araya girmelidir. Sakinleştiklerinde ne olduğu hakkında konuşulmalıdır.