Bebeklerde Kafa Şekil Bozukluğunun 11 Nedenine Dikkat!
Bebeklerin kafa şekillerinde sıklıkla simetri bozuklukları görülebiliyor. Her ne kadar yenidoğanların kafa yapısı aile büyüklerinin kafa yapısına benzetilse de, şekil bozuklukları kalıtsal sorunlar arasında yer almıyor. Çoğunlukla doğumdan kısa bir süre sonra ya da ilk birkaç ayda kendini belli eden ve bası sonucu oluşan bu deformitelerin tedavisi, şekil bozukluğunun derecesine göre gerekli olabiliyor. Bebeğin kafasının arkasında ya da yanlarda düzleşme, hatta çökme olabiliyor. Bebeklerin kafasındaki şekil bozukluğunun yeri ve şiddeti, kulakta kayma olup olmadığı ve göz mesafelerinin ne kadar asimetrik olduğu gibi durumlara göre düzeltilmesine gerek olup olmadığına karar veriliyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları (Pediatri) Bölümü’nden Prof. Dr. Mahmut Çivilibal, bebeklerde kafa şekil bozuklukları hakkında bilgi verdi.
Bebeklerin kafasındaki kıkırdakların, olması gerekenden erken zamanda kapanmasıyla oluşan kafatası şekil bozukluklarına “kraniosinostoz” adı verilmektedir. Kraniosinostoz, beynin büyümesini engelleyerek gelişim problemlerine ve fonksiyon kayıplarına yol açabilmektedir. Bu tablonun erken dönemde fark edilerek gerekli müdahalelerin yapılması, çocuğun zihinsel gelişimi açısından büyük önem taşımaktadır.
Bebekler doğduklarında kafatası içerisindeki sütür adı verilen kıkırdak yapılarda belli oranda açıklık bulunmaktadır. Bebek 3’üncü ayına geldiğinde bu sütürler yavaş yavaş kapanmaya başlar ve 18’inci ayda hepsi tamamen kapanmış olur. Bebeklerin beyni doğduklarında fiziksel olarak küçüktür ve vücutla birlikte zaman içerisinde büyür. Sütürler arasındaki bu esneklik beynin sağlıklı bir şekilde büyüyebilmesi için gereklidir. Kraniosinostoz durumunda bu sütürlerden bazıları erken kapanır ve beynin kapandığı bölgeye denk gelen kısmı büyüyemez, baskıya maruz kalır. Beyin, baskıya maruz kaldığı bölgenin karşı istikametine doğru büyür ve kafatasında şekil bozuklukları oluşur.
Bebeklerde kafa şekil bozukluğunun nedenleri
Bazen doğuştan kraniosinostoz gelişebilmektedir. Bebeğin anne karnındaki duruş pozisyonu nedeniyle görülebilmektedir. Normal doğumda bebeğin dışarı çıkabilmesi için forseps adı verilen özel bir cihazın kullanılması ile oluşabilir. Zor doğumlarda bebeğin geliş pozisyonuna bağlı olarak oluşabilir. Bebeğin küvözde kalması durumunda gelişebilmektedir. Boyun kaslarındaki kısalık nedeniyle oluşabilmektedir. Mikrosefali (küçük beyinli doğma): Küçük beyinli doğumlarda beynin büyüyememe durumu vardır. Beyin büyüyemeyince kemikleri dışa doğru itemediğinden kafatası dışa doğru büyümez ve kıkırdaklar devamlı hareket etmediği ve dışarı iten bir güç olmadığı için erken dönemde kaynayıp sabitleşir. Bazen çocuklar doğduğu zaman hidrosefali adı verilen kafa içinde su artışı sorunu oluşur. Hidrosefali ameliyatlarında takılan şantın gereğinden fazla su boşaltması da beynin içeri doğru büzüşerek genişlemesini engellediğinden yine kafatasındaki sütürlerin erken kapanmasına neden olabilir. Hipertiroidi, fosfat eksikliği, mukolipidoz gibi metabolik hastalıklarda da kraniosinostoz gelişimi olmaktadır. Apert sendromu, crouzon sendromu gibi gen mutasyonlarında kraniosinostoz gelişimi olmaktadır. Pozisyonel deformasyon bunların doğuştan olmayan ve en sık görülen türüdür. Çocuk özellikle 3 aya kadar çok fazla hareket etmeyip hep aynı pozisyonda yatırılırsa kafanın yastığa geldiği yer düzleşir, tam karşı istikamette alın bölgesi şişer. Bu sorunla çok sık karşılaşılır. Aileler özellikle bu konuda çok tedirgindir. Bu hastalarda kafa yapısı genellikle ilk 2 yıl içinde çocuk sağa sola dönmeye, yürümeye başladıktan sonra, hep aynı yere bası durumu ortadan kalkınca kafatası tekrardan orijinal şeklini almaktadır.
Bebeğinizin kafasındaki şekil bozukluğunu kontrol edebilir, önleminizi alabilirsiniz
Bebeğinizin kafa yapısında şekil bozukluğu olup olmadığını basit bir test ile ön kontrolünü sağlayabilirsiniz. Bebeğinizin kafasına yukarıdan kuş bakışı baktığınızda simetriden uzak duruyor ise mutlaka hekiminize danışmalısınız. Tıbbı tarama cihazı ile ölçülendirilerek çıkan şiddete göre bebeğinizin neye ihtiyacı olduğu konusunda fikir alabilirsiniz. Bebeğinizin sadece yatıştan kaynaklı oluşan şekil bozukluklarında çocuk doktorunuz sizi takip edecektir. “12. aya kadar geçer” veya “oturmaya başlayınca geçer” söylemlerinin bebeğinizin şekil bozukluğunun şiddetine göre değişeceğini unutmayın. Bu durumun ayrıştırılmasının 3 boyutlu bir tıbbı tarama cihazı ile yapılması önemlidir. Görsel olarak hekimin yaptığı ön değerlendirme sonrasında tıbbı tarama cihazı ile şiddet tespiti yapılarak ortez kask tedavisine ihtiyaç olup olmadığına bakılır.
3 boyutlu tarama cihazlarıyla bozukluğun şiddetine bakılıyor
Hafif ve orta şiddetteki şekil bozuklukları, bebek 6 aydan küçükse; başının sırtüstü yatarken pozisyonlanması, egzersizler ve yüzüstü aktivitelerle düzelebilir. Erken dönem yapılan tespitlerde çoğunlukla pozisyonlama ile iyileştiği görülür, ancak bu iyileşmenin de takibi yine tıbbı tarama cihazları ile ve multidisipliner yaklaşım ile yapılır. Aşırı şiddetteki şekil bozukluklarında gecikmeden kask tedavisi uygulanır.
Bazı durumlarda ebeveynlerin panik yaklaşımı ile birlikte çok da sonucu değiştirmeyen tetkikler istenebilir. Bunun kararı verilmeden önce yine multidisipliner olarak gerekliliğinin konuşulması, bebeğin gereksiz yere radyasyona maruz kalmasının önüne geçer. Kafa şekil bozuklukları sizi erken dönemde endişelendirmemelidir ama “bir şey olmaz” deyip durumu kendi haline bırakmak da doğru bir yaklaşım değildir. Bu durumda erken dönemde önlem almak için doktora başvurmak önemlidir.