Giresun’un Yağlıdere ilçesi yakınlarında, tahmini 4,2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Deprem, Yağlıdere merkezine 3 kilometre uzaklıkta kaydedildi.

Depremin merkez üssü, Giresun’un Yağlıdere ilçesine 3 kilometre mesafede bulunuyor.

4,2 büyüklüğündeki deprem, saat 12:23'te gerçekleşti.

Trabzon deprem için güvenli mi? Uzman isim açıkladı​

Karadeniz’in Giresun Yağlıdere açıklarında meydana gelen 4.2 büyüklüğünde depremin ardından KTÜ Jeofizik Mühendisliğinden Prof. Dr. Hakan Karslı Trabzon’un olası bir depreme ne kadar hazırlıklı olduğu yönünde açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin en az riskli deprem kuşağı olan 4-5. Derece deprem bölgesi arasında gösterilen Trabzon’un fay hattı üzerinde bulunmasa da coğrafi olarak yakınlarında yaşanacak depremden yıkıcı hasar alabileceğini kaydetti. Prof. Dr. Karslı, “Trabzon bu anlamda güvenli bir kent. Ama 6 ve üzerindeki depremlerin bizim şehrimize etkisi olacaktır. Çünkü yapılaşma çok arttı. Alüvyonların üzerine binalar yaptık. Yamaçların üzerine binalar yükledik. Çok fazla eki yapı stoğumuz var” dedi.

Trabzon için tehlike ve risk var

Prof. Dr. Hakan Karslı Karadeniz’de Giresun açıklarında yaşanan depremin ardından Trabzon için değerlendirmelerde bulunarak, “Karadeniz için denizde yaşanan deprem şuanda orta büyüklükte bir deprem. Bu büyüklükteki depremlerin bize büyük bir etkisi olmaz. Trabzon denizde olan 6 ve üzerindeki şiddetli depremlerden etkilenir. Örneğin Kahramanmaraş depremleri Hatay merkezine yaklaşık 140 kilometre uzakta oldu. Ama Hatay’da büyük bir yıkıma sebep oldu. Yani depremin çok uzakta olması biz güvendeyiz anlamına gelmez. Biz hep bunu dile getiriyoruz. Şöyle düşünülüyor; Trabzon’un merkezinde deprem meydana gelmez. Trabzon bu anlamda güvenli bir kent. Ama 6 ve üzerindeki depremlerin bizim şehrimize etkisi olacaktır. Çünkü yapılaşma çok arttı. Alüvyonların üzerine binalar yaptık. Yamaçların üzerine binalar yükledik. Çok fazla eki yapı stoğumuz var. Bu anlamda bir tehlikenin üzerindeyiz ve risklerimiz var” ifadelerini kullandı.

Karada yaşanan depremlerin etkisi daha yıkıcı

Geçmişte yaşanan depremler üzerinden örnekler veren Prof. Dr. Karslı karada gerçekleşen depremlerin neden daha yıkıcı etkisi olduğunu, “Biz şunu referans alıyoruz. Denizin içinden doğu-batı yönünde uzanan bir Karadeniz fayı var. Bartın’da bu kırık üzerinde 1968’de 6.8 büyüklüğünde bir deprem oldu. Demek ki bu kırık deprem üretebiliyor. Hareketi çok yavaş. Ama binlerce yıllık enerjisini gelip bu yıllarda ortaya çıkarabilir. Ne zamandan olacağından ziyade bizim depreme ne kadar hazırlıklıyız konusunun üzerinde durmamız lazım. Dün gerçekleşen deprem buralarda bir hareketliliğin olduğunu bize gösteriyor. Üretebileceği büyüklük Bartın depremini referans aldığımızda 6.8’e kadar görülüyor. Deniz içinde veya karara da olması arasında farklar var. Denizde açığa çıkan enerji sismik dalgalar halinde yayılır. Dolayısıyla bu sismik dalgaların yıkıcı olanlarına biz yüzey dalgaları diyoruz. Su kolonunun içinden geçerken bu dalgalar oluşmuyor. Dolayısıyla bunlar önemli miktarda genliklerini zayıflattıkları için karadakine oranla daha az hasar oluşturulacağı öngörülür. Mesela Marmara’da da denizin içinde olması bekleniyor. 1999 depremi Gölcük’te karada oldu. İstanbul Avcılar’a 130 kilometre uzaktaydı. En büyük yıkım orada oldu. Yani sizin yaşadığınız yer kırık hattının doğrultusunda mı, kırık hattına dik doğrultuda mı, yaşadığınız yerin zemin yapısı sağlam mı, kayalar mı alüvyonlar mı var, anakaranın topografyası iç bükey mi dış bükey mi? Bunların hepsi çok önemli” ifadeleriyle anlattı.

Trabzon'un bina envanterinde çok fazla eski bina var

Prof. Dr. Karslı, Trabzon’un envanterinde çok fazla eski bina olmasına dikkat çekerek, “Her şeyi Kahramanmaraş depreminde gördük. Mesela çok yakın alanlarda hasar yokken çok uzak alanlarda hasarlar gördük. Neden olabilir diye baktığımızda mesela bizim ilk analizlerimizde konumlar önemliydi. Kırık hattının doğrultusunda olan ama uzak alanlarda bile çok büyük hasarlar oluşurken kırık hattına dik olan yerlerde çok az hissedildiğini gördük. Deprem olayı basit bir cümleyle ifade edilecek bir şey değil. Bir sürü koşulları var. Hem oluşumunda hem de olduktan sonra etrafa vereceği hasar açısından… Bizim için önemli olan doğru yapılaşma ve güvenli kentler oluşturma. Trabzon şehrinin bina envanterinde çok eski yapılar var. Bunların hızlıca tespit edilip dönüştürülmesi önemlidir. Kıyı ve sahil kesimlerine yani alüvyonlara bu kadar bina yüklememiz kabul edilebilir değil. Yani maalesef bunlar bilimden uzak yapılıyor” dedi.