Spor yazarları Trabzonspor - Beşiktaş maçını değerlendirdi!
Spor yazarları, maçı çarpıcı ifadelerle değerlendirdi.
ERMAN TOROĞLU - Trabzonspor akıllıydı
Trabzonspor-Beşiktaş maçı; herkesin merak ettiği maç... Çünkü Beşiktaş, fazla oynamadan maçları kazandı. Trabzonspor da maalesef istenilen Trabzonspor değildi ilk haftalarda. Trabzonspor seyircisi, tekmeye kafa sokan, pres yapan, çabuk hücuma çıkan, yani gönülden ve damardan futbol oynayan takımı ister.
Özellikle ilk yarıda Trabzonspor seyircisinin istediği bir takım vardı sahada. Bu arada tabi ikinci yarıda Trabzonspor bu tempoyu sağlayabilecek mi ve Beşiktaş da Trabzonspor'un bu temposuna karşılık verecek miydi? Maalesef Beşiktaş bu Trabzonspor'un oyununa ikinci yarıda tepki göstermedi, gösteremedi. İkinci yarı oyuncu değişikliklerinde bile Trabzonsporlu oyuncular oyun şekillerini değiştirmedi. Her giren, çıkanı aratmadı. Fark, daha da açık olabilirdi.
Düşünün Beşiktaş'ın Trabzonspor kalesine giden şutu, yani ilk şutu 82. dakikada. Bilmiyorum size maçı uçun uzun uzun anlatmaya gerek var mı. Beşiktaş dün gece kötü değildi çok kötüydü. Trabzonspor da çok iyi mücadele etti, çok akıllı işler yaptı. Eğer böyle devam ederlerse ve böyle mücadele ederlerse ligin üst tarafında kalırlar ve heyecan verirler.
REHA KAPSAL - Alışıyor mu, aşıyor mu?
Trabzonspor açısından Beşiktaş maçı, bundan sonraki haftalar için hem eşik noktası, hem de seviyesini görmesi açısından önemliydi. 6 Şubat'tan beri yenilmeyen, ligde oyun pratiği güçlü olan siyah-beyazlılara karşı göstereceği performans, kalan haftalar açısından bordo-mavililer için bir referans değerindeydi.
Şenol Güneş'in sahaya sürdüğü ilk 11 her zaman eldeki en iyi kadro olmalı. İkinci yarı iş işten geçtikten sonra yapılan hamlelerle maç zaten elden gitmişti. Giren oyuncular da istenen performansın çok uzağında kaldığı için Trabzonspor takımına bir reaksiyon gösteremediler.
Trabzonspor baştan sona hak ettiği bir galibiyet aldı. İlk yarı bitimine doğru Mendy'nin attığı şut direkten dönmeyip gol olsaydı belki de maçın fişini orada çekmişlerdi. Bordo-mavililerin saha içinde en iyi yaptığı iş takım bütünlüğüyle hareket edip herkesin çok koşması, ikili mücadelelerdeki agresifliği, isteği, saha içindeki kazanma çoşkularıydı.
Onuachu ve Mendy'nin takımın omurgasına monte edilmesi öz güven getirdiği gibi eksik parçaların doğru bir şekilde tamamlandığının göstergesi. Kaldı ki Pepe, Berat ve Umut Güneş'i de buna ekleyebiliriz. Mendy defansif anlamda orta sahaya dinamizm getirdi. Trabzonspor'un savunma dörtlüsü de kusursuz oynadı.
Onuachu tam bizim ligimize uygun bir santrfor. Hem gol atar, hem de kendisine yakın oynayan arkadaşlarına alan yarattığı gibi onları pozisyonlara da sokar. Bjelica'nın Abdülkadir Ömür'ü çıkarıp, açık alana hücum etme yeteneği ve hızı olan Trezeguet hamlesi çok doğruydu.
Trabzonspor adına bu maç önemli bir ayrım noktasıydı. Ligde sıradanlığa ve başarısızlığa mı alışıyor, yoksa fark yaratıp, hedef belirleyip ben de bu yarışta varım mesajını mı veriyor? Dünkü Beşiktaş derbisi gösterdi ki Trabzonspor bunları aşıyor ve "Ligde ben de varım" diyor.
TURGAY DEMİR - Acı bir ders!
Beşiktaş'ta Aboubakar'ın milli maç sonrası geç gelmesi Kartal'ın ayarlarını bozdu... Şenol hoca, milli maç sonrası zorunlu sebeplerle geç gelen Aboubakar'a ders verirken kendisi acı bir ders aldı! Soldaki Rebic ve Onur'un Mehmetcan karşısında tel tel dökülmeleri, Cenk Tosun'un merkezi dolduramaması, Rashica, Gedson, Amir, Salih bağlantılarını da kesti.
İşin ilginç yanı tüm bunlara rağmen ilk yarıda daha çok topla oynayan, daha çok pozisyon bulan taraf Beşiktaş'tı. Öyle ki, Trabzonspor, bir kez kaleye gelip, ceza sahasına topla girmeden iki gol attı!
İlk golde sahanın en iyilerinde Bardhi arka direkteki yeni transfer Onuacho'yu gördü, ikinci de ise Bakasetas serbest vuruştan ağları gördü. Genellikle değişiklik için 65'i bekleyen Güneş bu kez 46'da, Onur, Cenk ve Rebic'i kenara alıp Aboubakar, Masuaku ve Muleka'yı sahaya sürdü.
Artık topyekün saldıran bir Beşiktaş vardı ve savunma güvenliği ikinci plandaydı. Bjelica da bunu Abdülkadir Ömür'ü çıkarıp Trezequet'yi sahaya atarak, kontratak gücünü arttırdı. Mısırlı oyuncu Visca'nın pasıyla karşı karşıya kaldığı pozisyonda topu Mert'e nişanlarken, bir dakika sonra Mendy'in uzun pasıyla başlayan benzer bir atakta bu kez Visca'yı iyi gördü ve tabela bir kez daha değişti.
Sonuç olarak iyi oynadığı dönemde gol bulamayan Beşiktaş karşısında, bocaladığı dakikalarda iki gol atan Trabzonspor sonra da akıllı oyunu ve Bjelica'nın doğru hamleleriyle hak ederek üç puan aldı. Bir başka değişle Mendy ve Onuacho Trabzonspor'un çehresini değiştirirken Aboubakar'ın yedek kalması da Kartal'ın kolunu, kanadını kırdı...
SİNAN VARDAR - Hak eden kazandı!
Maçın ilk 20 dakikasında Beşiktaş daha baskılı olmasına rağmen istediği pozisyonları bulmakta zorlandı. Şenol Hoca'nın dünkü tercihleri şaşırtıcıydı ve belli ki eleştiri konusu olacak. Masuaku, Ghezzal ve Aboubakar'ın ilk 11'de olmaması Beşiktaş'ın gücünü de kısıtladı.
Topu Beşiktaş'a veren ev sahibi ekip, Mendy ve Bardhi'nin usta paslarıyla önce az ama öz pozisyonlar bulurken bir anda 2 farklı üstünlüğü ele geçirdi. Bordo-Mavili takımın her kontra atağında Beşiktaş savunmasının savrukluğu S.O.S sinyali verdi. Colley hem ağır, hem de pozisyon alamıyor. Üçüncü goldeki aciz durumu 'Bu sezon Colley'le bitmez, biterse de hüsranla biter' dedirtti.
Tabii Trabzonlu takım olarak can siparane mücadesinin yanı sıra teknik direktör Nenad Bjelica'nın Beşiktaş'ı çok iyi çalışmış olmasını es geçmeyelim. 2-0'ın ardından Trezeguet'in oyuna girmesi bir satranç hamlesi gibiydi. Ev sahibi ekipte; Baniva, Eren müthiş oynarken, Mendy, Bardhi maça kalite getirdi.
Beşiktaş dün takım olarak kötüydü. Her zaman övgüyle bahsettiğimiz Gedson'un bu kadar kötü oynadığı bir maç hatırlamıyorum. Beşiktaşlı futbolcular tel tel döküldü. Bir takım ilk isabet şutunu 82. dakikada buluyorsa yenilmeye mahkumdur. Hakem Bayarslan gördüğünü çaldı. Unutmadan; sahanın zemini müthişti. Emek verenlere saygılarımla..